(Medya, Mirkelam - Elma Değil Ayva
Ne alaka bilmiyorum kzkzls)İyi okumalar ❤️
"Kendine dikkat et Hala, küçük kuzenlerimi öp benim için."
Dolu gözlerle ona bakan kadına sarıldı. Fatma Hanım kalkmak üzere olan otobüse binecek ve ailesinin yanına dönecekti. Kocası zırt pırt arıyor, gelmesi için konuşup duruyordu, bu durumda çok bile kalmıştı ama daha uzun kalmak isterdi.
" Öperim tabi. "
"Selam söyle herkese, varınca ara."
"Ararım halam."
Ezgi'nin karşısındaki kadın gibi dolu doluydu gözleri. Sıkıca sarılıp geri çekildi. O geri çekildiğinde birkaç adım arkalarında duran Koray kadının yanına ilerledi ve elini öptü.
Mahalleye girdiklerinde ilk iş Hanife Nene'nin evine uğramak ve çoktan toplanmış kadını almak olmuştu. Otogara geleli yarım saat olmuşken otobüsün kalkış saati de gelmişti.
"Ezgi'm sana emanet."
Gözlerini penye kazağının koluna silerken karşısındakinin adama bakıyordu. Ondan başka emanet edeceği bir Allah vardı. Ona da her zaman emanet ediyordu.
"Merak etme Hala. Gözün arkada kalmasın."
Koray Ezgi gibi değildi. Sahiplenivermişti halasını, halam demişti. Fatma Hanım duyduğu hitaba gülümsedi. Dul diye, çocuklu diye hor gördüğünü hatırladığında gülümseyişi buruldu. Az daha hiç olmayacak birinin kollarına atacaktı yeğenini. Oysa Koray duyduğu gibiydi aynı. Sahiplenici, merhametli... Kimsenin hakkında kötü bir şey dediğini duymamıştı. Bazıları acırdı zamanında, çocuğuyla bir başına kaldı diye ama onun harici bir kötü özelliğini görmemişlerdi.
Fatma Hanım kalkan otobüse binip yerine oturduğunda Ezgi daha bir ağlamaklı olmuştu. Halası cama yaslanıp elini salladığında otobüs hareket etmiş ve yavaş yavaş otogardan çıkmıştı. Halasının gidişi ile göz yaşları yanaklarına düştüğünde Koray yanında ilerlemiş, bir elini ensesine atıp omzuna çekmişti.
"Niye ağlıyorsun be kızım?"
Omuz silkip Koray'ın tişörtüne tutundu Ezgi. Tek akrabası oydu. Geri kalan tek kimsesiydi. Nasıl ağlamasındı?
Diğer eli ile ağır ağır sırtını okşadı sakinleşsin diye. Annesi Dilber Hanım da böyleydi. Ne zaman uzak gidecek olsa hemen açardı göz yaşı çeşmesini. O yüzden annesinin gidişlerini hiç sevmezdi Koray. Yok yere akıtırdı göz yaşlarını.
"Hadi gidelim."
Ezgi ağladığı omuzdan kalkıp elinin tersi ile yanaklarını sildi. Koray'ın omzunda ağlamak onu rahatlatmıştı. Yalnız ağlamayı hiç sevmezdi, acı çekerken yalnız olmayı... yalnız olmayı sevmezdi ki.
Koray karşısında yanaklarını silen kıza tebessüm edip koca elleri ile ıslak yanakları kavradı. Baş parmakları ile göz yaşlarını silip tuttuğu yanakları iki eli ile sıkıştırdı. Kızın yanakları ve dudağı elleri arasında büzüşürken güldü.
"Yankı da böyle oluyor ağlayınca."
"Nasıl?"
Ezgi saf saf sordu. Koray'ın yanında böyle olduğunu fark etmişti. Ona yaklaştığı zaman düzgün düşünemiyor sadece heyecanlanmamaya çalışıyordu.
"Böyle işte." Kafası ile kızın yüzünü gösterir gibi bir daire çizdi. "Çirkin."
Ezgi duyduğu sıfat ile ellerini kaldırıp Koray'ın ellerini yüzünden çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilem
FanfictionEzgi, nenesi ölünce kimsesiz kalmış, hayatını dul bir adam olan Koray ile birleştirmişti. Koray'a eş, oğluna anne olacaktı. Olacak mıydı? Olabilecek miydi? 15.12.2020 Yaş farkı Yetişkin içerik 🔞