❇ Kühfe

1.2K 76 29
                                    

"Buraya nasıl gelebildiniz, bu sıraları nasıl doldurabildiniz ve hak etmediğiniz yerlere nasıl bu kadar da kolay çöreklenebildiğinizi bilmiyorum. Şahsen ben -eğer ki- geçen yılın Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Hocası olsaydım bu derse kabulünüzü, rengarenk gökkuşağının altında bir midilliyle dolaştığınız rüyalarınızda dahi göremezdiniz. Şimdi. Derhal.Kitaplarınızı.Açın."

Snape'in kati ve memnuniyetsiz mırıltısı sessiz sınıfta yankılandı. Profesör Snape uzun siyah cübbesi, boynunu saran siyah gömleği, bakanın ürktüğü simsiyah gözleri ve uzun bakımsız siyah saçlarıyla sınıfta hızla hareket eden bir karaltı gibiydi. Uzun ve geniş sınıfı hızla aşarak öğretmen kürsüsüne ulaştı

Keskin gözlerini sınıftaki meraklı gözlerde tek tek gezdirdi. Olabilirmiş gibi her atladığı kişide daha fazla yüzü buruşuyor, dudağının kıvrımı sevimsiz bir şekilde büzülüyordu. Bu gezgin bakışların yarıda kesilmesini sağlayan ve uzun bir süre orada takılı kalmasına sebep olan şüphesiz Harry Potter idi. Harry'nin gözlerinden Snape'e akmakta olan inatçı ve kendinden emin ifade Profesör'ün daha fazla yüzünü buruşturmasına neden oluyordu.

Harry, Snape'in bakışlarının kendisinde son bulmasına şaşırmamıştı. Hatta sınıftaki herkes bunu olağan buluyordu. Özellikle Syltherin grubu bu durumdan hoşnutlardı ve Snape'in ağzından çıkacakları dört gözle bekliyorlardı.

Ve Snape -neredeyse- her kelimede duraklayarak devam etti.

"Anlaşılan Bay Potter da dahil olmak üzere görülesi en Vasat sınıfsınız. Sizin gibi toplama bir sınıfa ders anlatacak olmam bu durumu daha da katlanılası yapmıyor. O nedenle ders sırasında boş bakışlarınızı saklasanız benim için daha katlanılır olur." Snape hala Harry'de olan bakışlarını sürdürerek devam etti. "Özellikle siz Bay Longbottom," Ardından aniden -bir köşede ağzı hafifçe açık, kaşları hafifçe yukarı büzülmüş umutsuzluk içinde bakan Neville'e- döndü. "Sınıfımda o boş bakan suratınızı görmek istemiyorum."

Syltherin grubu kıs kıs güldü. Neville daha Profesör Snape'in kendisine yönelttiği iğnelemeyi anlamamıştı ki Snape daha yüksek sesle devam etti.

"Şimdi. Bana Kühfe'nin ne olduğunu söyleyebilecek olan var mı?" Snape büyük burnunu kıvırarak sınıfta bakışlarını gezdirdi. Hermione'nin çoktan kalkmış olan elini görmezden gelerek devam etti. "Yok mu? Herhangi biri? Hiç kimse mi? Sizin küstah ve boş beyinlerinize doldurmanız gereken bir bilgidir: Kühfe."

Asasını kürsüye üç kez vurdu. Vurduğu anda Snape'in arkasındaki duvarı kaplayan görkemli büyük pencere yavaşça kararmaya başladı. Tavana değin uzanan pencerenin önce köşeleri sonra ise kenarları kara lekelerle doldu ve çok geçmeden tüm pencere siyah bir fonla kaplanmış gibi kapkaraydı. Sınıfın -başta Neville olmak üzere- ağzı hafifçe açılmıştı, hem korku hem de ilgiyle olan biteni izliyorlardı.

Snape, bu kararma sırasında konuşmasına devam etti.

"Kühfe, ismini Irak'ın bir şehri olan Kufe'den alır. Bu büyü ve onun getirdiği gelişmeler ilk kez Kufe'de uygulandığı ve kayda geçtiği için bu ismi almıştır. Kühfe; anlaşılması -en az uygulanması- kadar zor bir büyüdür. O nedenle bu sınıfta olan hiçbir çift gözün bu bilgi birikimine sahip olabileceğini düşünmemekle birlikte bu konuyu yıl boyunca göreceğiniz müfredatın ilk dersi olması hususunda Profesör Dumbledore'dan rica etmekte ısrarcı oldum. Tabi ki de bu ısrar sırasında böyle bir sınıfla karşılaşabileceğimden habersizdim." Tüm bu sözler arasında arkalarındaki pencere kapkara olmuştu bile. "Şimdi. Sayfa 415. Hemen. Açınız."

Sınıf bir süre bir tıkanma gösterse de hemen emredileni uygulayıp gerekli sayfayı açtı. Seamus karşılaştığı sayfayla nefesi kesilmiş bir şekilde mırıldandı.

MudPureBlood | Draco Malfoy & Hermione GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin