"Yazın sonunda bambaşka biriydin o zaman. Yetenekli, güçlü ama çok şey görüp geçirmiş biri."
Draco acıyla karışık güldü. "Sanırım. Tek bildiğim artık çocuk olmadığımdı."
Hermione içindeki coşkun merhamet hissine karşı koyamıyordu daha fazla. "Sana s...
biraz beklettim sizi yine. ama bu bölümün önemini benim kadar iyi biliyorsunuz, kusursuza yakın ve her satırında ölüp bitilecek bir bölüm olmalıydı. umarım bunu başarabilmişimdir. yorumlarınızla bana destek olmayı unutmayın lütfen. onlara çok ihtiyacım var.
bu bölümün ithafı sevgili @feridenkara 'ya gidiyor.
İyi Okumalar.
Nox.
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu Kalp - Tolgahan Tarıoğlu
.
❅
birinci kısım
❅
.
Remus hızlı davranmıştı. Aniden çocuğun önünde bitip asasını boğazına yasladığında, bu hareketi öyle hızlıydı ki her şey göz açınıp kapanıncaya kadar olmuştu. Çocuğu duvara bastırmış, üzerine bir hayalet gibi çöküvermişti.
Bu hareketle Draco sertçe kafasını vurmuştu.
"Bana nasıl bir oyun oynadığınızı bilmiyorum." dedi Remus dişlerinin arasından, gözlerini Draco'nun gözlerine dikse de sözleri arkasında kalan iki kişiyeydi. "Ama eğer niyetinizi belli etmezseniz bu dolandırıcıyı gözümü kırpmadan öldürürüm."
Snape'in homurtusu duyuldu. "Gerçekten, cin, toparlayabilmiş halin bu mu?"
Alfie, yüzündeki somurtmuş ifadeyle ayağa kalkan Snape odada yokmuş gibi davrandı. "Bay Lupin," dedi temkinli bir adımla.
Remus aniden arkasını döndü ve çocuğu da beraberinde çevirerek onu kendine siper aldı. Kollarındaki ses çıkartmadan ona uyuyordu. Asayı Draco'nun boğazına sabitlemişti hızla, gözleri kontrollü bir heyecanla Alfie ve Snape üzerinde gidip geliyordu.
"Hiç mi saygınız yok—" Remus'un yüzü şimdi tiksintiyle büzüşmüştü. "Ölüye de mi saygınız yok—pislikler."
"Bay Lupin, fevri davranışınızın kimseye faydası yok." dedi Alfie uzlaşmacı bir sesle. "Siz mantıklı bir adamsınız. Buraya geldiğiniz andan beri size karşı bir terbiyesizliğimiz olmadı. Eğer bir şey yapacak olsaydık, bunu çoktan yapmıştık, yanılıyor muyum?"
