maNga/ En Güzel Şarkım
Sessiz odada telefon sesinin yükselmesiyle karnımın üstünde birleştirdiği ellerinden birini çekti ve telefonu açtı."Evet?" dedi fısıltıyla.
Burdan anladığım şey Fatih'in benden önce uyanmış olduğu ve benim uyanık olduğumun hâlâ farkında olmadığıydı.
"Hazal uyuyor, uyanınca söylerim."
"Atahan!" dedi, sesi kısıktı ama sinirlendiğini anlamıştım. "Uzatma! Uyuyor, uyanınca söylerim." dedikten sonra telefonu kapatarak tekrar komodinin üzerine bıraktı.
"Bu bir yandan diğer it bir yandan delireceğim yeminle!" diye söylenen Fatih'in ne demek istediğini anlamamıştım.
Uyku sersemiydim. Ne demek istediğini nasıl anlayabilirdim Allah aşkına?
Kolunu tekrar belime sardığında yataktan kalkmak için hareketlenmiştim ama bunu belimdeki ellerini daha çok sıklaştırarak engelledi.
"Fatih bırakır mısın?" dedim anın verdiği saçma bir utançla.
Sitem ederek"Biraz daha uyuyalım Hazal, saat daha sekiz." dedi.
Sinirlenmeye başlayarak "Şirkete gitmem gerek, bırak lütfen." dedim. Benim çoktan bağırıp, ortalığı birbirine katmam gerekiyordu ama yapmıyordum.
"Bugün pazar. Lütfen Hazal uyuyalım, çok yorgunum." dedi. Arkam ona dönük olduğu için yüz ifadesini göremiyordum.
Sesimi sert çıkarmaya çalışarak "Tamam sen uyu. Benim uykum yok, kalkmam lazım." dedim.
"Sen de uyu." dediğinde bu sefer ateş saçan gözlerimle yüzünü görmek için arkama döndüm. Ama gördüğüm manzara karşısında duraksamıştım. Üstünde beyaz bir t-shirt vardı, dalgalı saçları alnına düşmüştü kehribar gözleri ise masum ama oldukça güzel bakıyordu. Çok... çok yakışıklıydı.
Evet, hayatımda ilk defa erkek görüyordum.
Ona ne kadar süre gözlerimde oluşan hayranlıkla bakmıştım bilmiyordum ama gülümsediğini gördüğümde gözlerim gülümsemesine kaymıştı. Öksürerek tekrar kalkmak için ayaklanmıştım ki Fatih beni tekrar durdurdu. Bu sefer bir şey demeden beni ben daha ne olduğunu anlamadan yanına çekti. Yüzüme düşen saçlarımı gülümsemesini bozmadan düzelttiğinde ona şaşkın şaşkın bakıyordum.
Kaşlarımı çatarak "Ne yapıyorsun?" diye sordum.
"Karımla uyuyorum."
Keyifli bir şekilde söylediklerinden sonra gözlerimi gözlerinden ayırarak Fatih'in arkasında kalan pencereye bakmaya başladım. Söyleyecekleri olduğunu anladığımda ondan ayrılmak için daha fazla çaba göstermedim.
"Hazal sana bir şey söyleyeceğim ama kızma olur mu?" Bir anda ciddileşmesiyle gözlerim tekrar gözlerini bulmuştu. Düşünmeden kafamı sallamamla konuşmaya başladı. "Biz hep böyle," dedikten sonra biraz duraksadı. "Yani beraber mi uyusak?" dediğinde kaşlarım havaya kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKENLİ AŞK (Tamamlandı)
General FictionGözümden akan birkaç damla yaşı da başparmağıyla sildi. "Yemin ederim, yaralarını teker teker yeni bir yara açmadan sararım Hazal. Bıkmadan, usanmadan sararım." dedi gözleri dolu doluyken. "Senden hiçbir karşılık beklemem. Bana sadece yaralarını sar...