Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ♡
Aydilge/ Haberin Yok
Resmi nikahın ardından dini nikah da yapılmıştı.Evlenmiştim. Evlenmiştim. Evlenmiştim!
"Hazal?"
"Hı?"
"Düğün salonuna gideceğiz, hadi!" Halamın bunu demesiyle birlikte ayağa kalkmıştım. Ve kendimi yirmi dakikanın sonunda düğün salonunda bulmuştum.
Üstüne üstlük şu an dans ediyordum! Zorla evlendirildiğim yetmezmiş gibi zorla dans ediyordum! Hayır, anlamıyordum cidden ne gerek vardı? İki insanın herkesin gözünün önünde evlendikten sonra dans etmesinin ne gereği vardı? Amaç neydi?
"Ne kadar mutlu bir gelin(!)"
Fatih'in gözlerini devirerek söylediği cümleye ben de gözlerimi devirerek karşılık verdim.
"Zorla evlendiği içindir o. Bilmezsin ama benim zorla olan şeylere karşı ayrı bir fantazim var."
"Hazal." dedi tahammül edemez bir şekilde.
"Ne var? Yine mi gerçekler zoruna gitti?"
"Bazen sabrımı zorluyorsun." dedi dişlerini sıkarak.
"Umurumda bile değil!"
Aramızda geçen konuşmaya rağmen gayet uyumlu bir şekilde dans ediyorduk. Yani ediyordu. Çünkü beni yönlendiren kendisiydi.
"Tamam. Yetmez mi bu kadar? Yeterince boyadık milletin gözünü!" Gerçekten artık bu dans olayına daha ne kadar katlanabilirdim bilemiyordum.
"Az kaldı. Biraz daha sabret. Ölmezsin merak etme."
"Çok sevindim. Ben öleceğim sanmıştım çünkü." Dedim dalga geçercesine.
Biraz daha o şekilde dans ettikten sonra müzik durmuş ve biz de yerimize geçmiştik. Öylece oturmuş boş boş etrafı izliyordum.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Takılan takılar, kesilen pasta ve yapılan diğer şeylerin hepsi son bulmuştu. Ne yapacağımı bilmez hâlde etrafta kalan son birkaç kişinin gitmesini bekliyordum.
Eee bu düğün olmuştu, şimdi ne yapacaktım. Konağa geri dönemeyecek miydim? Odamda kalamayacak mıydım artık? Nasıl bir düzenim olacaktı şimdi? Evlilik nasıl bir şeydi? Bilmiyordum. Ben bu işin altından nasıl kalkacaktım?
Ağlamamak için gözlerimi yukarı kaldırdım ve derin bir nefes aldım."İyi misin?" diyerek koluma dokunan Fatih'e "Muhteşemim" diye karşılık verdim ve gözlerimi tekrar etrafta gezdirmeye başladım.
Bize doğru hızlı adımlarla gelen ,Fatih'in bir diğer arkadaşı olduğunu öğrendiğim, Cihan'ı gördüm. Kenan eğlenceli bir tipe benziyordu, gülmeyi biliyordu en azından. Ama Cihan öyle değildi etrafındaki herkesi bakışlarıyla eziyordu, hiç güldüğünü görmemiştim asık suratıyla geziyordu etrafta. Aman ne havalı. Tabii bu dediklerim 5-6 saatlik zaman dilimindeki gözlemlerimdi. Belki de tam tersi bir karaktere sahip insanlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİKENLİ AŞK (Tamamlandı)
General FictionGözümden akan birkaç damla yaşı da başparmağıyla sildi. "Yemin ederim, yaralarını teker teker yeni bir yara açmadan sararım Hazal. Bıkmadan, usanmadan sararım." dedi gözleri dolu doluyken. "Senden hiçbir karşılık beklemem. Bana sadece yaralarını sar...