Seungmin'den
Dün konuştuktan sonra herkes evlerine dağılmıştı.Dün akşam konuşulurken Hyunjin ve Changbin patronlarımızı aramışlar ve izini almışlardı.
Bu kadar üstümüze titremeleri hoş olsa da biraz boğucuydu ama Felix gerçekten yorulurken istemezdim böyle bir şeyi.
Şimdi hazırlanmış Lix'in yanına gidiyordum. Hyunjin bırakıyordu tabiki.
Lixlerin evine yaklaşmıştık, Jin arabayı yavaşlattı. Arabadan indim, o da direk yanıma gelmişti.
Elimi tutarken Lixlerin evine doğru yürümeye başladık. Bahçeden girip evin kapısına ulaştık.
Kapıda Lix ve Changbin Hyung bizi karşılamıştı.
Lix direk bana sarıldı ve beni içeri çekti.
Diğer ikili bizim bu halimize kıkırdamıştı. Onları takmayıp Lix'in heyecanına ortak oldum.
Gerçekten benimle zaman geçirecek diye sevinen minik bir arkadaşa sahiptim.
Onlar yavaştan artık evden ayrılırken bizde bir başımıza kalmıştık.
"Lix uzun süredir birlikte dizi izlemiyoruz. Bugün bir şeyler hazırlayıp dizi izleyelim mi?"
"Ondan önce bebiş hakkında konuşalım mı? Dün çok heyecanlandım ama bir şey soramadım."
"Olur tabiki."
"Tam olarak kaç haftalık şimdi bebiş?"
"İkinci haftasını doldurmak üzereymiş. Doktor çok erken anladığımızı söyledi."
"Sizde bizim gibi bir kusma sonucu hastaneye gidip öğrendiniz değil mi? Cidden onların bizi asla kırmayıp her dediğimizi yapmaları çok özel."
"Cidden öyle sevgilerini belli etmekten asla çekinmiyorlar bu çok güzel ve özel. Bilmiyorum belli etmekten çekinseler ya da uzak dursalar ne olurdu? Düşünmedim bile bunu düşünmeye fırsat tanımıyorlar.
Sanırım onlar cidden bizim hediyelerimiz. Hangi iyilik karşılığı ile böyle güzel bir hediye bahşedildi bilmiyorum ama iyiki yapmışım."
"Bende her gün aynısını düşünüyorum. İyiki varlar, ne kadar Changbin'e biraz çile çektirsem de asla tek bir kelime söylemiyor."
"Haklısın Hyunjin'de öyle. Bu kadar duygusal konuşma yeter şimdi ağlayacağız yoksa. Hadi Frozen açıp izleyelim."
"Pizza da sipariş edelim mi biz acıktık da..."
"Tabiki Lix sormana gerek yok arayalım o arada bizde oyalanırız."
Lix arayıp pizzaları sipariş etmişti.
Pizzalar gelince Lix ile pizzaları yiyip Frozen izliyorduk.
Hava hafif kararmaya başlayınca yerimizden kalktık ve mutfağa gittik.
"Ne yapmalıyız ki yemek olarak benim aklımda bir şey yok."
"Benimde aklımda pek bir şey yok aslında. Ama canım et istiyor, Changbin'i arasam gelirken et alsa pişirip yesek."
"Tamam bana uyar o zaman sen Hyungu ara bende biraz salata falan yapayım olur mu?"
Başını sallayıp salona yöneldi.
Bu sıralar canı sürekli bir şeyler istiyordu, aşermeleri başlamıştı.
Acaba benim ne zaman karnım çıkacak ve aşerecektim.
Kendimi karnım çıkmış bir şekilde hayal ederken elimi karnıma koymuştum.
Ben kendi kendime hayal edip gülümserken Lix yanıma gelmişti.
"Ne oldu hayal mi kuruyorsun yoksaaa? Yaa bak bende düşündüm şimdi karnı çıkmış bir Min! YAA NE KADAR TATLI!"
Bu çocuk cidden beni çok iyi tanıyan bir deliydi. Onun bu çocuksu haline gülerken kapı çalması ile kapıya yöneldim.
İkisi de aynı zamanda gelmişlerdi.
Yemekleri hazırlayıp yedik ve Hyunjin ile eve doğru yola koyulduk.
SKZOO FANARTLARI ÇOK GÜZEL 🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
FanfictionQuerencia: İnsanın kendini en güvende, en güçlü ve evinde hissettiği yer. "Seungmin artık ne olduğunu söylesen mi yeter artık kaç gündür ılımlı yaklaşıyorum ama sen benden uzaklaşıyorsun. Senden uzak durmak kolay mı sanıyorsun, uzak durma bana canım...