Jeongin'den
Alışveriş merkezine gelip yemek yemeye başladıktan sonra Jisung Hyung masadan hızlıca kalkınca peşinden gitmiştim.
Lavaboda kusma sesleri duyunca korkum artmıştı. Zaten solgun görünün hyungum lavabodan çıkınca yürüyecek halde bile değildi.
Beline sarılıp masaya gidiyordum, masaya oturduğumuzda hyunglar telaşlanmıştı.
Min Hyung direk Minho Hyungu aramıştı korkmaya başlamıştım. Artık üçü de iyice kötü olmuştu özellikle Jisung Hyung bayılacak gibi duruyordu.
Lix Hyung da çok zorlanıyor gibiydi, Min Hyung ise belli etmemeye çalışıyordu ama onun zorlandığımız da anlamıştım.
Bu sefer Min Hyung herkesi aramış kısa kesip telefonu kapatmıştı.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum telaştan zaman kavramını yitirdiğim anda Minho Hyungu gördüm.
Bizi bulur bulmaz yanımıza doğru koştu.
Hepimize göz atarken Jisung Hyunga yaklaştı.
"Ji neyin var iyi misin?"
Telaş içindeydi, Jisung Hyung kendini konuşmak için zorlamaya çalışıyordu. Ama ağzını dahi kıpratacak mecali bulamamıştı sanırım.
Minho Hyung onu kendine çekti Jisung Hyungun bilinci iyice kapanıyordu.
"Siz telaş yapmayın bakın bebeklere bir şey olacak sakinleşin. Aradınız değil mi diğerlerini."
Ben hızlıca başımı salladım. "Evet Min Hyung aradı onlarda birazdan gelir."
"Onlar gelene kadar bende burda bekleyeyim ne olur ne olmaz. Sakin olun panik yapmayın tamam mı? Lix ve Min bana bakın."
İkiside onaylamak için onu onaylamışlardı.
Minho Hyung telefon ile diğerlerini arayıp tam yerimizi söylemişti. Sanırım onlarda gelmişti yeri soruyorlardı.
Biraz sonra tahmin ettiğim gibi bize geldiklerini gördüm. Hepsi telaşlı görünüyordu.
"Ne oluyor burda iyi misiniz hepiniz?" konuşan Chan'dı.
Cevap beklemeden herkese bakınca hızlıca hepimize görev vermeye başladı.
"Minho siz daha fazla beklemeyin ve hastaneye gidin, biz de geleceğiz."
Minho Hyung Jisung Hyungu kucağına alıp alışveriş merkezinin çıkışına ilerledi.
"Çocuklar sizde eşlerinizi kaldırın yavaşça ben sana yardım edeyim Hyunjin, bebeğim sende Changbin'e yardım et."
Başımı dediğini onaylar biçimde salladım. Yavaşça Lix Hyungun beline elimi sardım, Changbin Hyung da aynısını yapmıştı.
Hyunjin Hyung ve Chan da aynı şekilde Seungmin Hyunga yardım ediyorlardı.
Hepimiz oradan ayrılıp arabalara bindik. Changbin Hyung çok telaşlı görünüyordu.
"Hyung bu halde araba sürme sen Lix Hyungun yanında arkada otur ben arabayı sürerim."
Beni onaylarak arkaya geçti ve Lix Hyungun karnını okşamaya başladı.
Hastaneye varmıştık Jisung Hyungun yanına gitmeden önce Lix ve Min Hyungu muayene ettirmek istedik.
İkisine de sadece sakinleştirici verip uyutmuşlardı. Önemli bir şey yoktu neyseki.
Onlar uyurken bizde Jisung Hyungun kaldığı odayı öğrenip oraya ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
FanfictionQuerencia: İnsanın kendini en güvende, en güçlü ve evinde hissettiği yer. "Seungmin artık ne olduğunu söylesen mi yeter artık kaç gündür ılımlı yaklaşıyorum ama sen benden uzaklaşıyorsun. Senden uzak durmak kolay mı sanıyorsun, uzak durma bana canım...