Querencia: İnsanın kendini en güvende, en güçlü ve evinde hissettiği yer.
"Seungmin artık ne olduğunu söylesen mi yeter artık kaç gündür ılımlı yaklaşıyorum ama sen benden uzaklaşıyorsun. Senden uzak durmak kolay mı sanıyorsun, uzak durma bana canım...
Medya: Jisung daha yeni bu ses kaydını atmış 🥺 anlamını düşündükçe kalbim kırılıyor. Umarım bir an önce yeniden mutlu olursun Jisung...
Seungmin'den Çok heyecanlıydım, evet sırf kustum diye hastaneye gelmek saçmalık olsa da Jinnie bunu umursamayıp hemen hastaneye gelmişti.
Ona hayrandım, şuan uzanmış vücuduma sürülen jelin soğukluğu ile bir tuhaf hissederken Jinnie heyecanımı anlamış gibi elimi tutmuştu.
Eli sıcacıktı, ona tebessüm ederken doktor cihaza bakıyordu.
"Hyunjin seni ve eşini tebrik ederim. Bir çocuğunuz olacak daha 2 haftalık gerçekten çok erken fark etmişsiniz. Bu gibi durumlarda genelde 3 hafta dolmak üzere ya da bir ayda fark edilirler."
Hyunjin kocaman gülümsemişti. Gerçekten bebeğimiz olacaktı, gözleri ışıl ışıldı benim ise dolmuştu şimdiden. Çok heyecanlanmıştım.
Hyunjin teşekkür manasında bir şeyler konuşurken heyecandan hareket bile edemiyordum. Hyunjin hemen karnımdaki jeli sildi ve beni uzandığım yerden kaldırırken saçıma öpücük kondurdu.
Elimi tuttu ve beni kaldırdı. Bedenimde güç yokken onun tutuşu ile yürüyordum.
Arabaya binene kadar ikimizde konuşmadık. Arabaya binince direk bana sarılmıştı.
"Minniem sana kaç kez teşekkür etsem az gerçekten seni çok seviyorum bebeğim. Artık 3 kişiyiz sanırım sizi desem daha iyi olur ha?"
İkimizde son dediğine gülerken birden gülüşüm kesilmişti.
Dudağıma kısa da olsa konan dudaklar kıkırtımı durdurmuş ve yerini öpücük için bırakmıştı.
Kısa bir öpüşme olsa da duygu yüklüydü.
"Çok güzel gülüyorsun dudakların bana sesleniyor sen gülerken 'gel beni öp' diye. Ne yapabilirim bende işte öpüyorum o güzel dudaklarını."
O gerçekten çok mükemmeldi. Dedikleri tebessümümü genişletmişti, yanağında elimi gezdirmiştim. Eve doğru yola çıktık. . . . (Eve varınca)
"Jinnie Lix öğrendiği gün söylemişti hepimizi davet edip. Bizde onlara söylemeliyiz bence, akşam yemeğine davet edelim mii?"
"Tabiki olur bebeğim, nasıl istersen. Yemekleri birlikte hazırlarız olur mu?"
"Tamam ben Lix'i arayayım sonra da Jeongin'i ararım sende Minho Hyungu ara olur mu?"
Lix bebek 3 ya da 4.ayına gelene kadar çalışmaya devam edecekti, bize öyle bahsetmişti. Sonra izne ayrılacaktı.
"Evet Min. İşteyiz bebişimle, Min hala bebeğim yok diye üzülmüyorsun değil mi? Kendimi suçlu hissediyorum böyle konuşurken."
Evet kimseye bu durumu bahsetmesem bile Lix beni gözlerimden anlayacak kadar iyi tanıyordu. Ben ona daha bebekle ilgili bir şey demeden benim bebek istediğimi tahmin etmişti.
Hyunjin'e söylemediğim zamanlarda bana kızmıştı hatta, Hyunjin öğrenmeden o öğrenmişti.
"Saçmalıyorsun Lix o benim yiğenim ondan bahsettiğin için üzülecek biri miyim ben. Bebişi benim yerime de bol bol sev.
Ben sana şey diyecektim. Akşam Changbin Hyung ile işiniz yoksa bize gelsenize diğerlerini de çağırıcağım. Hep birlikte oluruz, hem size bir şey diyeceğim. Gelirsin de miiii?"
"Meraklandım şimdi ben, tabiki geliriz. Yiğen kartını oynayıp ne olduğunu söylemeni istesem?"
"Olmaz Lix akşam öğrenirsin öptüm seni de yeğenimi de bayyy."
Lix ile konuşup kapattıktan sonra Jeongin'i aradım.
"İnnie nasılsın, işte yorulmuyorsun değil mi?"
"Hyung büyüdüm ben büyüdüm. Kabullenin artık aaaa. Neyse iyiyim sen nasılsın?"
"İyiyim, ya şey diyecektim bize gelseniz akşam, tabi müsaitseniz. Lix ile konuştum onlar gelecekler Hyunjin'de Minho Hyung ile konuşacaktı. Hep birlikte oluruz. Olur mu?"
"Tabiki bana uyar Hyung, Chan zaten sizinle görüşmeye her zaman hazır biliyorsun."
Onunla da konuşup kapatırken Hyunjin'in yanına ilerledim.
Hyunjin'den
Minho Hyungu aramıştım.
"Naber Hyung, nasılsın?"
"İyiyim Jin söyle ne söyleyeceksen. İşim var oğlum!"
"Aman sana da kibar olmaya gelmiyor. Akşam bize gelin diyecektim. Diğerleri de geliyor."
"Tamam Jisung da sıkılıyor zaten geliriz. Güzel yemekler yap lan! Seungmin'i yorma sen yap."
"Tamam tamam kapatıyorum hadi seni tutmayayım."
Ben telefonu kapatırken Seungmin gelmişti. Dizlerime oturmuştu, "Hyung ne dedi? Kabul etti değil mi?" başımı salladım. Boynuma başını yasladı. Bir süre öylece durduk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
