Seungmin'den
Hepimiz heyecanla teste bakıyorduk. Tek dileğim iki çizgi çıkmasıydı. Yoksa Jeongin üzülürdü çok ümitlenmişti.Bir değişiklik olmayınca yavaşça Jeongin koltuğa ilerledi " Değilim işte sizde bakmayın boşuna." onun bu hali beni üzmüştü.
Yanına destek olmaya gitmiştim. Lix ve Sung hala teste bakıyorlardı.
"Ama bebeğim yapma böyle elbet sizinde olacak bir çocuğunuz."
Arkadan Lix ve Sung kahkaha atınca İnnie "Olmayacak baksana dediğine onlar bile güldü." dedi. Cidden sinir olmuştum neden gülmüşlerdi ki!
"Biz ona gülmedik minik anne adayı olan bebişi yok saymanıza güldük."
"Bekle ne? Sung ne diyorsun?"
"İnniemiz hamile diyorum hamile!" Sung bunu diyince Felix devam etti.
"Bebeğime kal geldi Seung bir sars kendine gelsin."
Hızlıca Jeongin'e yöneldim çok heyecanlanmış ve hareket dahi edemeyecek bir şaşkınlık haline bürünmüştü.
Ona değdiğim an çığlık atmaya başladı. Gülerek hamileyim diye çığlık atıyordu. Gerçekten çok istiyordu minik bebeğimiz bunu.
"Bebeğim bunu bilmesi gereken biri daha var onu arayalım ama yine de tribe devam tamam mı? Öğrensin bir de öyle trip at azıcık nazımızı çeksinler canım."
Lix beni haklı bulmuşcasına başını salladı.
"Ben arıyordum o zaman Hyunjin'i.
'Size dememiz gereken bir şey var buraya gelin! Ama sizi affetiğimizi sanmayın sakın!' "
Herkes o andan sonra koltuklara yığılmıştı. Yorulmuştum be! Yürümek artık hafiften yoruyordu.
Çalan kapı ile yerimden kalktım ben yorulduysam Lix ne haldedir diyip benim kalkmanın mantıklı olduğunu düşünmüştüm.
Açtığım kapı ile Jin direk bana sırnaşmaya çalışsa da onu ittirdim. Yüzünü asmış bana bakıyordu ama onu umursamadım.
Gülmeseydi BANANE!
İçeri geçtiklerinde kapıyı kapattım. Hepsi bizim diyeceklerimizi bekliyorlardı.
"Jeongin bebeğim niye gülüp duruyorsun güzel bir haber mi aldın?"
Bu dediği ile Jeongin yüzünü düz tutup,
"Çok umrunda olur mu bilemem ama hamileyim Chan." dedi.Umurunda olacağını hepimiz biliyorduk sadece trip atıyordu işte.
"N-ne gerçekten mi baba mı oluyorum şimdi?"
Chan Hyung evde tepiniyordu tam anlamı ile tepiniyordu. Jeongin onun bu haline dayanamayıp kahkaha atmıştı.
Eh tabi bizde bu haline gülmüştük. Chan Hyung sıkıca Jeongin'e sarılıyordu. Bu halleri çok tatlı görünmüştü gözüme.
Ben onlara bakıp gülerken yanımda bir hareketlenme hissettim. Ne olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde dibime girmiş bir Hyunjin ile karşılaştım.
"Bebeğim bu Jinnie'yi affedemez mi? Jinnie baba çok üzgün hem Minnie hemde oğlundan özür diliyor. Sizi akşam dışarı çıkartırım affedin beni."
Aegyo yaparak konuşması çok tatlıydı. Affetmek istemiştim evet hemen yelkenleri suya indirmiştim ama napayım çok tatlıydı.
Diğerlerine bakınca benden farksız olduklarını gördüm eşlerimiz cidden bizi iyi tanıyorlardı.
"Ama çok kalabalık bir yer istemiyoruz biz şimdiden söyleyeyim."
"Meleğimin kalabalığı sevmediğini biliyorum çok sakin bir restaurant ayarlarım yeter ki affetsinler beni."
Gülüp yanağına öpücük kondurdum. Akşama kadar o bana tatlılık yaparken diğerleri de ondan farklı değildi. Biz hepimiz eşlerimizi süründürmekten memnunduk tabiki.
Akşam olunca hepimiz evden çıkıp farklı yerlere doğru yola çıktık.
Çok sakin bir restaurant ayarlamıştı. Tamam sakin demiştim ama burda birkaç garson dışında kimse yoktu.
"Jin tahmin ettiğim şeyi yapmadın değil mi?"
"Ne neyi yapmış olabilirim ki meleğim?"
Ne demek istediğimi anlamış ve sırıtıyordu.
"Cidden restaurant mı kapattırdın bir yemek için?"
"Eh bebeklerim için özel bir gece olsun dedim."
Sakin bir deniz kenarında dışarıdan bile ben pahalıyım diye bağıran restaurantı kapattıran bir eşim vardı ne diyeyim ki ben buna.
İçeri geçtiğimizde en sevdiğim şeyleri servis etmeye başlamışlardı. Gerçekten bu kadar büyük şeylere gerek bile yoktu ama sanırım Jin için önemli gelmişti.
Güzel bir akşam geçirip eve gelmiştik. Yatağa uzanırken Hyunjin'in aniden öpmesi ile saşırsam da ona karşılık vermiştim hemen. Sonra ona kocaman sarılıp uyumuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia
FanfictionQuerencia: İnsanın kendini en güvende, en güçlü ve evinde hissettiği yer. "Seungmin artık ne olduğunu söylesen mi yeter artık kaç gündür ılımlı yaklaşıyorum ama sen benden uzaklaşıyorsun. Senden uzak durmak kolay mı sanıyorsun, uzak durma bana canım...