Querencia

Solgun

Seungmin'den
Bugün Lix ile bizim evde oturuyorduk. Lix artık 4.ayının sonlarına gelmişti.

Geçen ay cinsiyetini öğrendiğinden beri sürekli bebek için bir şeyler bakıyordu. Bende öğreneli bir hafta olmuştu.

Artık sadece kendi bakmıyor bana da sürekli bir şeyler gösteriyordu.

"Min bence biz kendimiz için de alışverişe çıkmalıyız geçen ay aldıklarım bile olmuyor artık.

Ben sana olabilecekleri veririm kendimden seninde azalmıştır kesin olanlar."

Malesef ki öyleydi, aslında bu bebeklerimiz için iyiydi. O yüzden kiloyu kafaya takmıyordum.

"Evet Lix çoğu artık olmuyor olanlarda cidden az. Sen vermek istersen kabul ederim tabiki senin kıyafetlerini çok sevdiğimi biliyorsun."

Tebessüm etmişti tarzına iltifat etmemi çok seviyordu.

"O zaman bugün çıkalım. Bizimkiler tek çıkmamıza izin vermezler kesin haber edelim, Jisung ve Jeongin'i arayalım izin alırlarsa onlarla çıkarız."

"Aslında güzel olur bu sıralar pek görüşemedikte."

Başını salladı ve Changbin Hyungu aradı. Bende yanında Jin'i aradım.

İkimizde konuşup halledince bu sefer Jisung ve Jeongin'i aq aramaya koyulduk.

İkisi de izin alabileceğini belirtince biraz hazırlandık ve onları beklemeye başladık.

Jisung araba ile gelmişti, gelirken Jeongin'i de iş yerinden almıştı. Beraber gelmişlerdi.

Jisung biraz solgun gözüküyordu.

"Ji bir şeyin mi var solgun gözüküyorsun?"

"Ah hayır fark etmedim Min, gayet iyiyim."

Pek inandırıcı gelmemişti ama bir şey demek istemedim.

Alışveriş merkezine gelmiştik kendimiz için kıyafet bakmaya başlamıştık.

Daha çok Lix'e alacaktık çünkü ben Lix'ten alacaktım çoğunlukla.

Lix ihtiyacı kadar şey alırken Jisung ve Jeongin bize taşıtmamakta ısrarcılardı.

Yorulduğumu ve acıktığımız için yemek alanına gittik.

Hepimiz pizza yemeye karar vermiştik. Güzelce pizzamı mideme indirirken hızlıca yanımdan kalkan Jisung ile şaşkınca kalakaldım.

Lix ve Jeongin de benimle aynı şekilde kalakalmıştı.

Jeongin girdiği transtan çıkarak "Ben hemen bakayım bir şey mi olmuş diye."

Hızlıca Jisung'un gittiği tarafa ilerledi. Lix ile stres içinde onları beklemeye başladık.

Ne o ne de ben yemek yiyecek halde değildik artık.

Jeongin elini Jisung'un beline sarmış şekilde yanımıza gelmişti. Jisung cidden çok kötü görünüyordu.

"Ji iyi olduğuna emin misin? Ya da her neyse ben Minho Hyungu arıyorum. Sen inat edersin iyiyim diye."

Hızlıca telefonumu çıkarıp hyungun numarasını bulup aradım.

"Minho Hyung iştesin değil mi? İzin alıp bizim geldiğimiz avm'ye gelebilir misin?"

"Ne oldu Min birinize bir şey mi oldu?"

"Korkma hyung Jisung biraz solgun görünüyor ve inadını biliyorsun ne olur ne olmaz diye bir hastaneye gidelim diye seni aradım."