6. Bölüm : Lanetli

889 155 24
                                    

Siyah bir şekilde düzenlenmiş odada kırmızı koltuklar tek renkti. Revir odasında gördüğüm kızıl kadın, klasik esmer erkek ve hayalet buradaydı. Yeşil Göz Nate ile o gün yanında duran kadın da.

Oflayarak bacak bacak üstüne attım. Ufak bir şarkı mırıldanırken üzerimde bakışlar hissetsem de oralı olmadım. Tek odağım önümde duran hançerdi.

Cehennemde cehennem ateşi ile dövülmekle kalmayıp şeytan ve meleklerin de büyüsüne sahip olan hançer.

Cennette, yaşam suyunun içerisinde -ki yaşam suyu adının zıttı olarak çalışırdı, o ölüm dağıtırdı ama bende işe yaramamıştı- yıkanmış olan hançer.

Arafta karanlık ruhların kara büyüleri ile -ki onlar da ben haricinde her şeyi net öldüren büyülerdi ayrıca aşırı acı vericiydiler- bilenmiş hançer.

Beni öldürme ihtimali olan hançer...

Hançeri elime alıp inceledim. Üzerinde bir sürü işleme vardı. Melek, şeytan ve iblis dilinde 'her canlı ölümü tadacaktır' yazıyordu.

Alayla güldüm.

Çok saçmaydı. Madem her canlı ölümü tadacaktı o zaman neden ben tadamıyordum?

"Yani sen şimdi diyorsun ki bu hançer beni öldürebilir, öyle mi?"

Güldü. "Biraz inancın olsun."

Güldüm. "Beni bu hale getiren inançken mi?"

Yanılıyor muyum, Tanrım?

Çok fazla sırrım vardı ve ben hepsini benimle birlikte sonsuzluğa gömmeye kararlıydım. Sonsuzluk değilde toprak demem gerekirdi ama bildiğiniz gibi ölmeden toprağa girmenin bir anlamı yoktu. Ölemeyeceğime göre de sonsuzluğa benimle birlikte gömüleceklerdi.

"Seni bu öldüremezse hiçbir şey öldüremez."

Son bir hak...

Lanet olası umut!

Tanrıça Selene, Pandora'nun açtığı kutuda geriye kalan tek şey olan umutu korumak isterken ne düşünüyordu?

Aptal İlk Yaratılanlar işte!

Hançeri ucu ile parmağımı kestim. Kan damlaları bir bir aktı.

1.
2.
3.
4.
5.
6?

Durmadı. Kanım durmadı!

"Durmadı." dedim devasa bir şaşkınlık dolu ifademle. "İnanamıyorum, durmadı!"

Acı her saniye artsa da dişlerimi sıktım. Acı benim lanetimdi. Alışmam gerekiyordu ama bunun hiçbir zaman olmayacağını biliyordum. Bir an bile tereddüt etmeden hançeri boğazıma getirdin ve kestim.

Bir an bile düşünmedim.

Düşünmeye gerek yoktu.

Bedenim koltuğa yığılırken gözlerim tavandaydı. Bunu daha önce de yaşamıştım. Lütfen işe yara. Etraftakiler bir şey diyorlardı ama benim tek odağım acıydı. Bilincim beni yavaş yavaş terk ederken hissizleşmeye başlamıştım.

Ölüyor muydum?

İşe yarıyor muydu?

Göz kapaklarım kapanırken bir daha açılmamalarını diledim. Bir daha uyanmamayı diledim. Çünkü bir daha uyanırsam... Bir daha uyanırsam asla ölemeyeceğim gerçeği canımı sıkardı.

Ve...

Benim canım sıkılırsa herkesin canı sıkılırdı.

***

Ruhsuz / ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin