Ruhsuz / ASKIDA

9. Bölüm : Lucifer'in İyiliği

"Elena... Senden istediğim şeyi ne zaman yapacaksın, güzel kardeşim?" diye sordu dişlerinin arasından Lucifer. Michael sadece atışmamızı izliyordu.

"Bunu yapmayacağımı söyledim, Lucifer." dedim her zamanki tekdüze sesimin aksine hafif eğlenen bir tınıyla. Michael gülümsedi. "Uzatma işte, Lucy."

Gözlerini devirdi, Lucifer. Adının değiştirilmesinden nefret ederdi. "Kes sesini, Mike!" dedi Lucifer. Michael da isminin değiştirilmesini sevmezdi. Şanslıydım ki genelde bu kavgalara beni dahil etmezlerdi.

"Sana bir iyilik borçlu olurum, Elena." dediği zaman gözlerimin parladığına eminim. "İşte şimdi benim dilimden konuştun, Lucifer."

Şeytanın size borçlu olması harika bir şeydi. Özellikle bir Melez için. "Red'i koru. Onun benim için önemli olduğunu biliyorsun."

Gözlerimi devirdim. "Bu bana ikinci borcun, Lucifer. İkisi de Red için. Şeytanın oğlunu bu kadar sevdiğini kim bilebilirdi ki?"

Michael ufak bir kahkaha attı. "Lucifer Elena'ya ikinci kez mi borçlandın? Sen bazen tam bir aptal olabiliyorsun, kardeşim."

O gün zihnime bağıran kişi Lucifer'di. Red'i korumamı istemişti. Ben de doğal olarak reddetmiştim. Çünkü Lucifer bana borçlu olursa daha rahat hareket ederdim. Her türlü Red'i korurdum ama ufak bir iyilik kazanmanın bana zararı olmazdı.

Şimdi de rüyama girip bana iyiliğini sunuyordu. Karşılığında Red'i koruyacaktım. Kardeş melekler ya da şeytanlar birbirlerinin rüyalarına girebilirdi. İlk ve tek üçüzler bizdik. Tabii kimse bunu bilmiyordu.

Birimiz, birimizin rüyasına girince üçüncü kişide rüyaya çekiliyordu. Burada üçüncü kişi Michael oluyor.

"Sizi özlemişim." diye mırıldandım. Ama beni siz kovdunuz.

Michael gülümseyip bana sarıldı ve saçlarımdan öptü. Ondan ayrılınca aynısını Lucifer de yaptı.

"Ama bu bir şeyleri unuttuğum anlamına gelmez, kardeşlerim." İkisi de beni onayladı. Suçlu olduklarını bildikleri için susuyorlardı. Zaten konuşsalar onlar zararlı çıkardı.

"Ee kehanet yaklaşıyor. Cennet, cehennem ve arafta durum ne?"

"Cennet şu anda dengeli." dedi Michael. Elbette öyle olacak. Sana sorun çıkaran bir Elena yok orada çünkü, Mike.

"Cehennemde öyle." dedi Lucifer. Umarım iblislerinle birlikte boğulursun, Lucy. Çünkü bana inanmadın.

"Arafı kimse bilmiyor. Tüm giriş çıkışlar kapalı, Elena. Bir baksan?" dedi hafif endişeli bir şekilde Michael. Omuz silktim.

"Hadi ama melek içgüdülerini kontrol et, Michael ve biraz mantıklı ol. Araf için kılımı kıpırdatmam! Oradan nefret ediyorum!" ve zaten beni içeri almazlar. Kovuldum ben, unuttunuz mu?

"Bunu sen mi söylüyorsun yoksa şeytan tarafın mı?" dediğinde ona hırladım. "Beni sakın ayrı ayrı düşünme, Mike. Ben ne meleğim ne de şeytan. Ben daha fazlasıyım. Ben her ikisiyim. Sırf beni farklı değerlendirdiğiniz için cennet ve cehennemden kovuldum. Sırf bu yüzden araf beni kabul etmedi. Ben. Bir. Melezim. Tamam mı? Ayrı ayrı değil tekim!"