1. Bölüm : Tanrı'nın Eli

1.7K 202 153
                                    

Tanrı ilk önce ona ibadet etmeleri için Baş Melekleri yarattı. Dört Büyük Melek.

Her birine ayrı bir görev verdi. Her birini tek tek kutsadı. Her biri birbirinden daha duygusuz oldu. Her biri mükemmel birer asker.

Sonra daha fazlasını istedi. Oyuncaklar istedi, Tanrı. Trajikomik hayatları ile onu eğlendirmesi için oyuncaklar...

İnsanları yarattı.

Toprak ve suyun birbiri içinde karışmasını sağladı. Oluşan çamurdan şekiller yarattı. Ateş ile onları kuruttu. Ruh ile onları canlandırdı. Hava ile onlara nefes verdi. Ardından hepsini dünyaya gönderdi.

Ve sinemasını izlemek için koltuğuna geçti.

Dünya, tüm güzelliklerden payını aldığı gibi tüm kötülüklerden de payını almıştı. Cennetten bir parça, cehennemden bir parça ve araftan bir parça verilmişti ona.

Baş Melekler, kendi kanlarını kullanarak diğer melekleri var ettiler. Büyüler ve kanları ile yaptıkları ayinler sonucunda diğer melekler var olmuştu.

İkinci Nesil Melekler dendi onlara.

Onların Baş Meleklerin aksine duyguları vardı. Birbirlerine aşık olabiliyorlardı. Karşılarında olan canlıya merhamet duyabiliyorlardı. Ancak acımasız da olabiliyorlardı. Acıyı hissediyorlardı. Üzüntü ve sevgiyi de hissediyorlardı.

İkinci Nesil Melekler, Baş Melekler kadar güçlü değildi. Ve nefis, zaman ve mekan fark etmeksizin yaşayan her canlı içinde varlığını belli etti.

İkinci Nesil Meleklerden bazıları sadık kalamadı.

İlk yaratılan insanlara Tanrı türlü türlü hediyeler vermişti. Kimisine şimşek, kimisine su, kimisine ateş ve diğerleri.

İlk yaratılanlar, her şeyleri ile tamamen mükemmeldi. Dış ve iç görünüş olarak mükemmellerdi. Tanrı'ya tapar ve ona adak adarlardı. Dünyanın her bir köşesi evleri olmuştu. Ömürleri çok, çok uzundu.

Sonra ise diğer insanlar geldi.

İlk yaratılanlar başta onlarla evlerini yani dünyayı paylaştı. Sevgilerini ve mutluluklarını paylaştı. Eşitlik hüküm sürdü dünyada. Mutluluk ve bereket.

Ta ki insanlar ve ilk yaratılanlar arasında farklı fikirler ortaya çıkıncaya kadar...

İlk yaratılanların özel yetenekleri vardı. Şimşek, su, hava, ateş, toprak ve daha birçoğu. Doğaya hükmetmiyorlardı. Doğa ile bir olmuşlardı. Ancak sonradan gelen insanlar sıradandı. Yetenekleri yoktu.

İnsanlar güç istedi. İlk yaratılanlar ise taht...

İnsanlar ve ilk yaratılanlar arasında büyük bir savaş çıktı. Büyüler, elementler ve silahlar. Pek çok ölü, pek çok kayıp.

Güç kimseye yetmedi.

Asla yetmedi, öyle değil mi Tanrım?

O sırada cennette de bir savaş başlatıldı. Daha fazla güç istedi, İkinci Nesil Melekler. Daha fazla ve daha fazla. Tıpkı insanların yaptığı gibi.

Yetmedi.

Hiçbir zaman da yetmeyecekti.

Melekler bir bir düşürüldü cennetten ve cehenneme sürüldü. Başlarında Lucifer vardı. İlk gerçek şeytan. Cennette kalanların başına ise Michael geçti.

İkiz kardeşler.

Lucifer ve Michael. İyi ve Kötü.
Cennet ve Cehennem. Dusk ve Dawn.
Siyah ve Beyaz. Ying ve Yang.
Karanlık ve Aydınlık. Şeytan ve Melek.

Cehenneme düşen melekler şeytan oldu. Cennette kalanlar melek.

Bilinen bunlardı tabii ki. Bir de tüm bu olayların iç yüzü var. Eksik kısımlar ise bende.

Lucifer ve Michael'ın hiç kimsenin bilmediği - Tanrı, Lucifer ve Michael hariç - kız kardeşleri olan ben.

Elena...

Ben, her şeyin tam ortasıydım.
Ben, dengenin ta kendisiydim.
Ben, hem iyi ve hem kötüydüm.
Ben, cennet ve cehennemdim. Araftım. Ben, dusk ve dawndım.

Ben, simsiyah ve bembeyazdım. Griydim.
Ben, birbirine bağlı ying ve yangdım.
Ben, iç içe karanlık ve aydınlıktım.
Ben, tek bedende şeytan ve melektim.

Ben Tanrı'nın Eli'ydim. Ben Tanrı'nın müdahale ettiği tek canlıydım. İlk ve son Melez'dim.

Cennet, şeytan kısmımı kabul edemedi. Çünkü kanatlarım onlarınki tamamen beyaz değildi. Onlara göre kötüydüm ben.

Cehennem, melek kısmımı kabul edemedi. Çünkü kanatlarım onlarınki tamamen siyah değildi. Onlara göre iyiydim ben.

Araf, beni kabul etmedi. Çünkü cennet ve cehennemden sürülmüştüm. Her ikisi de beni kabul etmezken Araf böyle bir yük istemedi. Oraya göre olmaması gerekendim. Bir Lanetli.

Tanrı'nın Eli bir Lanetli...

Ne büyük ironi, öyle değil mi Tanrım?

Cennette birbiri ardına gelen bin yıllar geçirdim. Cehennemde birbiri ardına gelen bin yıllar geçirdim. Arafta bin yıllar geçirdim. Sonuç olarak hepsinden kovuldum. Dünya'ya. Cennet de cehennem de araf da dünyayı bir çöplük olarak görüyordu çünkü.

İstemeyenler Çöplüğü.

Bu adı ben buldum tabii. "Ne istersin, güzellik?" Geçmiş hakkındaki düşüncelerimin dağılmasına sebep olan muhtemelen son kez geldiğim bu bardaki barmendi. "Bir şişe viski ver." dedim ifadesiz bir sesle.

Bin yıllarca yaşamanın bir diğer kötü yanı var olan her şeyi denemiş olmanızdır. İnsanların çok yaratıcı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Seks, uyuşturucu, sigara, içki. Ne kadar kötü ya da siz insanların kötü olarak adlandırdığı şey varsa denemiştim. Bunlara kötü diyorsanız...

Hah! Kötüymüş!

Şeytanlarla hiç tanıştınız mı?

Önüme gelen viski şişesini direkt olarak kafaya diktim. Artık pek fazla işe yaramasalar da zamanın bir şekilde geçmesini sağlıyordu sonuçta. Her ne kadar geçen zaman bana pek bir şey katmasa da.

Her yerden kovulmuş olmam beni üzmüyordu aslında. Tek ailem Lucifer ve Michael'dı. Beni kovanların onlar olması da ayrı bir meseleyi tabii. Onların da biri cehennemde diğeri cennetteydi. Ben arafta bile değildim.

Aslında istediğim zaman şeytanlardan çok daha kötü ya da meleklerden çok daha iyi olabiliyordum. Tamamen tercih meselesiydi. Aslına bakarsanız hiçbir zaman tercih yapmamıştım. Hiçbir zaman da yapamazdım. İyiliği asla seçemezdim, çünkü içimde yaşayan bir şeytan vardı. Kötülüğü asla seçemezdim, çünkü içimde yaşayan bir melek vardı.

Ayrıca neden seçim yapacaktım ki? Kendime yeni seçenekler yaratırdım ben her zaman. Cennet, cehennem ya da araf. Onların kalıplarına sığmadığım için kovulmuştum. Ne yani dünyaya mı sığacaktım? Çok beklerlerdi.

Aslında beni kalıplarına sığmadığım için kovmadılar. Beni, benden korktukları için kovdular.

Çünkü ben farklı olandım. Bilinmeyen.

🔥🔥🔥

Nasıl bir giriş sizce?

Güzel miydi peki?

Beğendiniz mi?

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin, lütfen.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...

Soruları buraya alayım✍🏿✍🏿✍🏿

Ruhsuz / ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin