17. Bölüm : Cehennem...

494 95 41
                                    

Cehennem... Yakıcı sıcaklık ve nefes kesen bir kötülüğe ev sahipliği yapıyordu. Ayaklarımın bastığı yerlerden ara ara çıkan alevler canımı yakıyordu ama umurumda değildi. Çünkü odağım tamamen karşımdaki kardeşimdi.

"Elena..." dedi şaşkınlıkla. Buraya sürülecek son kişi bile değildim onun gözünde. Hoş, bana birkaç saat önce sorsaydınız ben de imkansız derdim. Ne de olsa kardeşim Cennetin Muhafızıydı, öyle değil mi?

"Lucifer..." dedim tek düze çıkan sesimle. Arkasından duran iblis ve şeytanlara ufak bir baş hareketi ile gitmelerini söylerken yanıma geldi. "Anlamıyorum. Michael seni neden buraya sürgün etti? Ne oldu, Elena?"

Kollarımı beline sarıp sakinleşmeye çalıştım. Az önce beni yakıp kavuran öfkem sönmüştü. Yerine acı ve hayal kırıklığını bırakıp gitmişti. "Onu öldürdüm." dedim acıyla fısıldarken. Kahretsin ki onu gerçekten seviyordum. Hem de öyle böyle değil ama o, bana ihanet etmişti.

Ona değil, kendime acıyordum aslında. Acizliğime acıyordum. Körlüğüme acıyordum.

Ben Tanrı'nın Eliydim. Nasıl böyle bir oyuna gelirdim?

Kimden bahsettiğimi anlaması dakikalarını aldı. Ona ne kadar değer verdiğimi bilirdi. Anladığı zaman tek kelime etmeden bana sıkıca sarıldı. Yanımda olduğunu söyler gibi.

"Kahretsin, Lucifer! Onu seviyordum. Onu çok seviyordum. Ona aşıktım. Bana bunu nasıl yapar? Nasıl beni kullanır Ben nasıl bu kadar kör oldum peki? Nasıl göremedim onun sahteliğini?"

Bir şey demedi. Öylece içimi dökmemi bekledi. Sakinleştiğim zaman yavaşça ondan ayrıldım. O anda her şey dank etti kafama. Ben, az önce cennetten sürülmüştüm.

Ben, az önce sevgilimi öldürdüğüm için cennetten sürülmüştüm.

Ben, az önce sevgili öldürdüğüm için kardeşim tarafından cennetten sürülmüştüm.

Ben aynı saniyeler içinde hem evimi hem kardeşimi hem de sevgilimi kaybetmiştim.

Tanrım... Bu kadarı fazla değil mi?

Sanki nerede olduğumu daha yeni anlamış gibi yavaşça etrafımda döndüm. Kahrolası cehennemdeydim. Cennetten, cehenneme sürgün edilmiştim.

Düşmüş bir melek miydim şimdi? Yoksa bir şeytan mı?

Sisli gri gözlerim Lucifer'e döndü. Pür dikkat beni ve tepkilerimi izliyordu. "Unuttum, kardeşim." diye fısıldadım.

"Neyi?" dedi usulca. Güldüm ruhsuzca. "Senin buraya kibrinden dolayı sürüldüğünü..."

Yakıcı acımın zehrini kelimelerime dökmekten çekinmemiştim. Güldü Lucifer zehrimi akıttığım sözlerim karşısında. Melodik kahkahası yankı yaptı sanki cehennemin derinliklerinde.

"Yürü, Elena." dedi eliyle ileriyi işaret edip. Canım yanıyordu ve ben can yakmak istiyordum. Bunu bildiği için bana cevap vermeye gerek bile görmemişti.

"Cehenneme hoş geldin, kardeşim!" dedi gereksiz bir coşkuyla Lucifer. Sonra bakışlarını bana dikti. Gülerek baktı yüzüme. "Onlar için kin tutma, kardeşim." Tek kaşımı kaldırıp ona bakınca yüzünde soğuk bir gülümseme oluştu. "Hayat kin tutmak için çok kısa."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ruhsuz / ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin