BÖLÜM 9 : FIRTINANIN GELİŞİ

22 4 2
                                    

BÖLÜM 9"fırtınanın gelişi"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 9
"fırtınanın gelişi"

"Fırtına geliyorum demez. Her insan gibi ansızın patlar."

Telefonumun gıcık alarm sesi ile gözlerimi aralamaya çalıştığımda hayata bir kez daha lanet okudum. Sabah erkenden işe mi gidilirdi yahu. Öyle çok uykum vardı ki sadece uyumak istiyordum. Oflayarak yorganı ayağımla attım üstünden. Odaya yavaştan güneş doğmaya başlamıştı. Haliyle ben pencereye doğru bakarken gözlerim kamaşmıştı.

Yataktan oflayarak kalktım ve lavaboya doğru ağır adımlarla ilerledim. Saçım başım olmaması gereken yerlerdeydi.
Gözlerimi hala açamıyordum ve içimden hala lanet okuyordum.
Musluğumu açtığımda akan suya bir süre öylece daldım.

Sonrasında kendime gelip ellerimle yüzüme suyu çarptım. Bir anda kendime gelmiştim. Su çok soğuktu ve haliyle üşümüştüm.
Sonra dişlerimi fırçalayıp odamdan çıktım. Evde annem dışında herkes uyuyordu. Annem de çoktan uyanmış bana kahvaltı hazırlamıştı.

"Günaydın."

Dedim masaya oturarak. Annemde tost makinesindeki tostu bastırırken "günaydın yavrum." demişti. "of hala uykum var dün yorulmuşum sanırım biraz" dedim anneme.

"ben sana bir kahve yapayım o zaman ayılırsın." dedi ve konuşmaya devam etti. "eve gelince de hemen yatarsın yavrum." dedi. "aman ne yapalım ya bu hayat bizi yorar." dedim. Kafamı masaya tekrar gömerek.

"karışık tost yaptım. Sen bu kadar erken saatte pek birşey yemiyorsun. Kahveni de yapayım şimdi" dedi ve tabaktaki tostu önüme koydu. Bende tosttan küçük bir ısırık alıp yemeye başladım. Annem kahveyi de önüme koyduktan sonra tostu bitirip kahveyi öyle içtim. Biraz olsun kendime gelmiştim.

Kahvaltımı yaptıktan sonra annem çoktan yatağına yatmaya gitmişti. Bende kirli bulaşıklarımı makineye koyup hazırlanmak için odama ilerledim.

Gardırobumun kapağını açtım ve askıda olan üniformalarımı aldım. Bugün direkt bunları giyip gitmeyi düşünüyordum. Üstüme mavi üniformalarımı, geçirdim. Çoraplarımı giydim. Saçlarımı tek bir tane şekilde ördüm. Yüzüme de hafiften makyaj yapıp, parfümümden bolca sıktım.

Çantamı gerekli olan eşyalarımı ve telefonumu atıp koluma taktım. İnce çeketimi de üstüme geçirip evden çıktım. Ayakkabılarımı giyip merdivenlerden indim ve kapıdan dışarıya çıkıp durağa doğru yürümeye başladım.

Çantamı açıp içinden peçete aramaya başladığımda yanımda bir jep durup kornaya basmaya başlamıştı. Ne oluyor kardeşim dedim içimden. Pencere açıldığında "lan" dedim şaşırarak.

"kızım sen nereye gidiyorsun kafana göre?"

Dedi talat camdan kafasını çıkartarak. Oha ön koltukta üçü oturabiliyordu. Araba bu kadar büyükmüydü. "yahu ne bileyim unutmuşum ben" dedim hala arabanın içine bakmaya çalışarak.

ARINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin