BÖLÜM 16
"Kopan ip"
^^Seni bulmalıyım... Kalbine dokunmalıyım...^^
Dudaklarımda yalnızlık vardı, mühür vurdum.
Kalbim çırpınıyordu, güzel bir kafes aldım ona.
Ve en önemlisi aynada kendime baktım ve şöyle dedim ;
Dayanabilirsin.
Defalarca söyledim ve sonunda başardım.
Kanatlarım olmadan uçmayı,
Kalbim paramparça iken sevmeyi öğrendim.
Fazla söze gerek yok sen bensin, bende sen.Küçük bavul çantamın ağzını kapattım ve en küçük gözüne cüzdanımı koyup o gözü de kapattım.
Her şey hazırdı.
Ona gidiyordum.
Bir anda... Plansız...
Kafama esmişti ve şimdi ona gidiyordum.
Artık bu mesafeleri yıkmanın vakti gelmişti.
Hakikaten ne kadar zaman geçmişti onunla tanışmamızın üstünden? Evet hatırladım... Tam tamına üç ay. Üç ay bitmişti bile dördüncü aya gitmiştik. Tam da kış ayındaydık dışarıda kar yoktu ama yağması an meselesi olabilirdi.
Şimdi düşünüyorum da neler yaşamıştım bu üç ay içerisinde... Bir anda Öktem girmişti hayatıma. Yeri geldi beraber güldük yeri geldi beraber ağlamıştık.Evet biliyorum Öktem ile aramız biraz soğuk lütfen hatırlatma çünkü aklıma geldikçe bir boşluğa düşüyorum. Onun benden gidiyor olması beni bu sefer fazlasıyla yıkabilir. Ben bunları düşünmek bile istemiyorum çünkü işin içinden çıkamıyor, boğuluyorum.
Bu yüzden de ona gidiyorum. Evet şimdi... En son bir saat önce aradığım da açmadı ve bana mesaj çekerek "işim var." deyip beni ağlattı.Ben burada tek başıma ağlarken, çok zorlandım. Bu yüzden onun yanına ağlamaya gidiyorum. Sürekli ondan uzakta ağladım. Ve sanırım artık bir omuza kafamı yaslamaya ihtiyacım var. Annem ve babama çok acil bir durum olduğunu söyleyip haber verdim. Arkadaşlarıma da kısa bir mesaj çekip beni merak etmemelerini bildirdim.
Şimdi ise üstüme montumu geçirdim ve çantamı elime alıp kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu derin bir iç çekerek açtım ve evden çıkıp merdivenlerden hızlı adımlarla indim. Yarım saat içinde duraktaki otobüslere binip terminale doğru ilerledim. Terminalde indim ve Bursa otobüsünün kalkmasına beş dakika varken Çantamı bavulların konulduğu bölüme koydum ve otobüse binmek için adımımı attım.
Orta yerlerdeki koltuğun cam köşesine oturdum ve elimdeki telefonun saatine baktım. Üç saat sonra orada olacaktım. Saat öğlen bir civarıydı. Akşam olmadan orada olacaktım ve ona gidecektim.
Beş dakika sonra otobüs hareket etmeye başladı. Bende kafamı yoldan çevirdim ve cebimden kulaklığımı çıkartıp telefonuma taktım.Müzik listemden "arcade" adlı parçayı açtım ve gözlerimi kapatıp şarkıyı dinlemeye başladım. Gözlerimi kapadığım an öktemin görüntülü konuştuğumuz anda uyuduğu anı gözümün önüne gelmişti. Öylece onu seyretmiştim. Kalp atışlarım ona rağmen hızlandığında, gözlerimi açtım ve hızla geçip giden yolu seyretmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIN
Teen Fiction"Biliyor musun, gökyüzünü seyrederken bir yıldız kaydı. İlk kez bir yıldızın, kaydığını görüyorum." yazmıştı. "Sanırım aynı anda gökyüzüne bakmış olabiliriz." yazdım cevap vererek. "Kalp kalbe karşı he... Arıyayım mı Seni ?" yazmıştı. Nasıl arıyay...