BÖLÜM 12
"İmkansızım mısın?"
"Bazen ipin ucunu tuttuğumuzu, yakaladığımızı zannederiz. Ama kimse bilmiyor ki o ipin ucu, çoktan kaçmış..."
Sırtımda bir ağrı hissederek yep yeni bir güne moralim bozuk bir şekilde gözlerimi açmıştım. Sanırım sürekli yatmaktan belim tutulmuştu.
Ve evet bu baya acı vericiydi.
Sırtımı pek fazla hareket ettiremeden yavaşça kalkabildim yatağımdan.Komidinimdeki telefonu alıp saate baktım. Saat on buçuğa geliyordu. Bugün sabah baya erken uyanmıştım. Aynı zamanda bugün işe saat dörtte gidecektim. Yani bugün evde biraz olsun vakit geçirebilecektim.
Telefonuma herhangi bir mesaj gelmediğinden dolayı tekrar yerine bıraktım. Banyoya doğru ilerledim. Kapıyı açtım ve içeriye girdim. Musluğu açıp suyun akışını bir süre izledikten sonra ellerimi suyun altına getirdim ve ellerimdeki suyu yüzüme getirip ayıldım. Dişlerimi fırçalayıp ayrıldım banyodan.
Odamdan çıktım ve sesin geldiği yöne yani Mutfağa doğru ilerledim. İçeriye girdiğimde annem domates doğruyordu. Kahvaltı hazırlıyordu. "günaydın." deyip anneme yardım etmek için yanına geldim.
"Günaydın yavrum."
Demişti. Bende sarı küçük kaptaki iki tane salatayı alıp kabuğunu soydum ve dilim şeklinde doğrayıp domateslerle salatayı aynı tabağa dizdim. "dün akşam kaçta yattın sen?" demişti annem.
"Bilmiyorum ki saate bakmadım." demiştim. "yavrum geç saatlere kadar çok uykusuz kalma düzenin bozulmasın. Toparlayamazsın." demişti annem. "doğru söylüyorsun valla belim tutulmuş zaten." dedim anneme. "ah şimdi sen rahat rahat oturup kalkamazsın." dedi. "valla anne ne kadar kötü bir his ya." dedim bende ekleyerek. "sıcak su torbası koy orana geçer biraz iyi gelir." dedi.
"o zaman ben şimdi koyayım valla dayanamıyorum." dedim ve sıcak su ısıtıp çekmecedeki sıcak su torbasını aldım ve içine koydum. Daha sonrasında biraz sırtıma koydum.
Rahatlamıştım. İyi gelmişti. Annem de o sırada kahvaltıyı hazırladı ve sofra kurulmuştu. Annem Barlas ile babamı uyandırmak için mutfaktan ayrılmıştı.Onlar gelene kadar tabakta dolu olan patates kızartmasından bir iki tane alıp ağzıma attım.
Daha sonrasında Mutfağa hep birlikte girip masaya oturmuşlardı. "günaydın babişko" dedim babama. "günaydın kızım." demişti babam. Uykulu oldukları için gözlerini pek açamıyordu.Barlasa baktığımda öylece sofrayı seyrediyordu. Bu haline kahkaha atmak istedim. Barlas tam yanımda oturduğu için bacağını mıncıkladım. "abla doğru dur!" demişti. Yeni uyandığında hep sinirli olurdu. Buda benim çok hoşuma gidiyordu. Onunla hep uğraşıyordum. Daha sonrasında kahvaltımızı yapmıştık.
Masayı topladım. Bulaşıkları toplarken anneme yardım ettim. Daha sonra ise biraz daha ayılmak için kendime Türk kahvesi yaptım. Bardağımın yanına iki parça bitter çikolata koyup mutfaktan ayrıldım. Odama doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARIN
Novela Juvenil"Biliyor musun, gökyüzünü seyrederken bir yıldız kaydı. İlk kez bir yıldızın, kaydığını görüyorum." yazmıştı. "Sanırım aynı anda gökyüzüne bakmış olabiliriz." yazdım cevap vererek. "Kalp kalbe karşı he... Arıyayım mı Seni ?" yazmıştı. Nasıl arıyay...