"Biliyor musun, gökyüzünü seyrederken bir yıldız kaydı. İlk kez bir yıldızın, kaydığını görüyorum." yazmıştı. "Sanırım aynı anda gökyüzüne bakmış olabiliriz." yazdım cevap vererek. "Kalp kalbe karşı he... Arıyayım mı Seni ?" yazmıştı. Nasıl arıyay...
^^yukarıya bir görsel bırakayım dedim ve böyle bir şey yaptım. Bakalım bugün Öktem yine arını arayacak mı? Hadi O zaman bir an önce bölüme geçeliiim yorum bırakmayı unutmayınız ^^
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 14
"Aşkım"
"Bazen mutlu olmak için, sevdiğiniz kişiden güzel şeyler duymanız yeterli oluyor..."
Hastaneden eve geldiğim gibi kendimi yatağıma atmıştım. Uyanalı da bir iki dakika oluyordu. Saat öğlene geliyordu. Bugün yine tekrar ve tekrar işe gidecektim. Ama akşam gidecektim. Zaten sabah olmadan çıkmıştım hastaneden. Ayrıca akşam gidecektim ve ertesi akşam çıkacaktım hastaneden. Çünkü yine yirmi dört olma vakti gelmişti.
Telefonumu elime alıp ökteme mesaj atmaya karar verdim. Mesajlar bölümüne girdim ve yazmaya başladım.
Öktem kişisine : "Napıyorsun canım?"
Yazdım ve çevrimiçi olmadığından dolayı telefonu yatağıma bıraktım ve yatağımdan kalkıp odamdan dışarıya çıktım. "Anneee..." diye seslenmiştim. Mutfağa girdiğimde yoktu. Yatak odasına doğru ilerledim. Kapıyı açmaya çalıştım ama tam açılmıyordu.
"ne oldu kızım?"
Diyen annemi göremiyordum bile. "anne ne var bu kapının arkasında?" dedim hala açmaya devam ederek. "az dur kızım babana dolabın üstündeki çeyizlerimi koydurtuyorum. Her yer eşya ne oldu?" dedi annem. "He tamam karnım acıktı da ondan gelmiştim." dedim. "yemek var orda git ye biz geç kahvaltı yaptık zaten." demişti.
"Barlas nerede?" diye sordum.
"okula gitti ya yavrum." dedi babam kısık gelen sesi ile. Muhtemelen bir şeyler kaldırıyordu. "iyi tamam kolay gelsin." deyip Mutfağa doğru ilerledim. Ocağın üstünde duran tencerelerin kapağını açtım ve ne var diye çok merak ediyordum.
İşte bu beee diyen iç sesimle dans etmek üzereydik. En sevdiğim yemekler vardı. Kuru fasulye pilav. Allahım dedim tekrar. Dolaptan tabak alıp bolca pilav koydum. Üstüne de kuru fasulye koyup tencerelerin kapağını kapattım ve tabağın üstüne karabiber ve pulbiber serpip yemeye başladım.
Karnımı doyurduktan sonra odama geçtim ve telefonumu tekrar elime alıp mesaj gelmiş mi diye bakmıştım. Evet gelmişti. Hemen tıkladım ve kim olduğuna baktım. Öktem yazmıştı. Ne yazmış diye okumaya başladım.
Öktem kişisinden : "Güzelim, şu an çok yoğunum. Ben sana döneceğim tamam mı çok fazla sipariş var onlarla bir tek ben ilgileniyorum. Seni seviyorum."
Yazmıştı. Bende onaylayıp telefonumu yatağıma tekrar bıraktım. Acaba ne yapsam diye düşündüm. Bence Muhsin amcayı ziyarete gitmeliydim. İşe gidene kadar biraz gezsem bana iyi gelebilirdi. Dolabıma yönelip içinden siyah pantalomu alıp ayağıma geçirdim. Üstüme de beyaz tüylü kazağımı giyip saçlarımı topladım.
