Bölüm 6

2.9K 148 39
                                    

Hiçbir şeyden kurtulmamıştım,
kabuslu günlerim şimdi başlıyordu..

🍀

İyi okumalar,4 yapraklı yoncalarım.'🍀💚

___

Uykum geliyordu, düşüncelerin sonu gelmiyordu. Karnım da çok açtı ama şuan bunu düşünemezdim. Biraz uyuyup kendime gelerek sabah buradan defolup gitmem gerekiyordu.

Boştaki yastığa sarılarak, gözlerimi kapattım. Daha fazla kendimi zorlamanın manası yoktu. Sabaha kadar uyanık duramayacak kadar yorgundum.

Silah sesleriyle gözlerimi araladığımda dolan güneşle sabah olduğunu farkettim. Ya Egemen geldiyse? Hızla doğrularak yüzüme düşmüş çakma saçlarımı geriye doğru attım.

Tekrar gelen 3 el silah sesi'yle, ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım.
Ellerim ağzıma kapalı, yere yatmıştım.
10-15 saniye aralıklarla 3 el silah sesleri geliyordu.

Bir elim ağzımda bir elim başımda yere çökmüş bir vaziyette titriyordum.
Silah sesleri kesilmişti. Evet, Egemen gelmişti ve hatta Civan ve Mir'e de benim yüzümden zarar vermiş olabilirdi!

Aşağıya bakmam gerekiyordu. Cama doğru sürünmeye başladığımda kalbim ağzımda atıyordu.
Derin nefesler alarak hızla kedi gibi cama doğru ilerledim.

Perdeyi aralayıp aşağıya baktığımda, 10-15 maskeli adam ellerindeki namlulu silahlarla göğü hedef alarak yarım ay yapmıştı.
Gözlerim ileri kaydığında boşta kalan alanda Civan ve biraz arkasında Mir'i gördüm. Civan'ın üzerinde siyah bir sporcu atlet ve siyah kot pantolonu vardı. En önemlisi onun da elinde namlulu silah vardı fakat onunki yere bakıyordu. Mir'in üzeri çıplaktı, altında ise bir mavi kot vardı,onunda namlusu göğe doğru bakıyordu.
Neler olduğuna bir anlam veremiyordum.

Civan gülerek maskeli topluluğa bir şeyler anlatıyordu. Doğrularak ayağa kalktım ve perdeyi biraz daha açtım.
Talim miydi? Kutlama mı?

O da uzun namlulu silahını doluya alarak hızla göğe doğru kaldırdı.
Ateş edeceğini biliyordum, korkmamam gerekiyordu fakat attığı ilk el ateş yerimde sıçramama sebep olmuştu. O an beni farketmiş olacak ki gözleri gözlerimi buldu.
5 saniye kadar kısa bir süre gözleri gözlerimde kaldı ve iki el daha ateş etti. Gözlerime bakarak sıktığı kurşunlar bu sefer yerimde zıplatmamıştı. Çünkü kurşun sesinden daha baskın bir ses vardı ki o da kalbimin sesiydi.

Evet, çok yakışıklıydı.

Gözleri, gözlerimden ayrılarak tekrar maskeli adamlara döndüğünde perdeyi hızla çekip kapattım.

Evlerinde bir misafir olduğunu bilmelerine rağmen yaptıkları aşırı saçmaydı. Bu çok kabaca bir hareketti.
Evet, gece tecavüz edip organ mafyalarına satmamışlardı ama sabah böyle uyandırmaya da hakları yoktu.

Gözlerim duvardaki saate kaydığında, öğle 1 olduğunu farkettim.
Belki de adamların canına tak etmişti ve artık uyanmam için yapmışlardı!
Elin adamının evinde bu saate kadar nasıl uyuyabilmiştim?

Hızla banyoya girerek elimi yüzümü yıkadım. Hemen evime gitmem gerekiyordu.
Bugün pazar günüydü ve yarın okulum vardı.
Daha okulum için birsürü hazırlık yapacaktım ve süslü püslü gidecektim.

Banyodan çıktığımda odanın ortasında biblo gibi kalakalmıştım. O elbiseyi tekrar giyinemezdim. Bunlarla da dışarı çıkmam ne kadar hoş olurdu? Hoş olması umurumda mıydı? Kime hoş olacaktım? Civan'ın kıyafetleri bende kalıp, benim mi olacaktı?

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin