Bölüm 25

1.4K 74 25
                                    

Bu bölüm siyahkuppa 'ya ithaf edilmiştir.💚

İyi okumalar.

Bölüm müziği:, Nihat İlhan-Gül döngüsü. Multimedyada var.


Bölümü okurken yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınız bana ilham veriyor :)

_____

BİR HAFTA SONRA

"Terin soğumayacak," ellerini birbirine vurdu. "Ayaklan çok hantallaşmışsın!"

Kafamı umutsuzca sağa sola sallayarak alnımı yere koydum. Tam anlamıyla bitmiştim.

Dişlerimin arasından, "Hiç insafın yok!" diye tısladığımda güler gibi nefes verdi.

"Evcilik oynamıyoruz Sevde. Profesyonel dövüş öğreniyorsun, üstelik daha hiçbir yol kat edemedik."

Avuç içlerimi yere koyarak doğrulup oturdum. "Ne!," kaşlarım çatıldı. "Ne demek yol katedemedik. Ölüyorum burada Civan."

Oturduğu sandalyesinin kolluğunda ritim oluşturan parmağı havaya kalkıp tehditvari sallanmaya başladı. "Kalk yoksa gece boyu uyutmam seni," elini indirip gülmeye başladı. Neye güldüğünü anlayamadan devam etti. "Uyumaz çalıştırırım yani. Hadi kalk."

Kendini açıklamaya çalıştığı an aklına neyin geldiğini anladım. Fesat düşünmem gereken noktadaydık.

Yanımdaki yarısı dolu su şişesini kaldırıp fırlattım. Su şişesini havada yakalayıp küçük bir kahkaha attı.

Göz devirerek ayağa kalktım. "Dua et ki yaran var. Yoksa yapacağımı bilirim sana," bu sefer ben elimi tehditvari sallamaya başladım. "Dövüş tekniklerini öğret bana. Döveceğim o zaman seni."

Göz devirerek kafa salladı ve ayağa kalktı. "Mekik, şınav rahat çekebiliyorsun artık. Aferin. Düz koşuda yapabiliyorsun. Yarın sabah çıkacağız koşuya, o zaman göreceğim zaten. İlk aşama tamam yani," köşedeki mavi dambılları eline aldı. "Şimdi güç çalışalım biraz. Bakalım bunda nasılsın."

Kendimden emin olacağım tek nokta güçtü. Bilek gücüme güveniyordum. Ağırlık ise rahatlıkla kaldırabilirdim.

Kaşlarımla ellerindekileri gösterdim. "Kaç kilo onlar?"

Gözleri ellerindeki dambıllara kaydı. "İkişer kilo."

Alaylı bir kahkaha patlattım. İşaret parmağımla dambılları göstererek, "Pazardan domates biber mi alıyoruz?," kafamı sağa sola salladım. "Beşer kiloluk istiyorum."

Kaşları havalandı. Bir süre yüzüme öylece baktıktan sonra kafasını sol omzuna yatırarak, "Pekala." dedi.

Eline aldığı yeni dambıllarla yanıma geldi. Uzattığında ilk sol elindekini aldım. Avucumun içinde kavradıktan sonra sağ elindekini de aldım. Kollarım aşağı doğru ağırlıktan çöktüğünde, omuzlarımı dikleştirdim.

Bir kaç adım gerileyip kollarını göğsünde bağlayan Civan, kaşları çatık merakla beni izlemeye başladı.
Biraz fazla ağırdı ama yapabilirdim.

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin