Bölüm 7

2.5K 130 21
                                    

Kapı pervazında donakalmış bir vaziyetteydim.

"Çok beklettin Sevde. Özledim seni."
Söyledikleriyle gözlerim yaşarmaya başladı.

Kurtuldum dedikçe bok çukura giriyordum..

🍀

Bölüm 7

____

Korkudan titreyen bedenimi sakinleştirmek adına derin nefesler alarak hızla arkamı dönerek dış kapıya koşmaya başladım.

Mir hala aşağıda olmalıydı. En son görevliyi dövüyordu.

Elim kapının kulbundayken kolumda hissettiğim elle gözlerimi sıkıca kapattım.

Saçlarımın arasına verilen sıkıntılı nefes ensemi gıdıklamıştı.
"Sana zarar vermeyeceğim. Korkma, ürkek ceylan."

Demişti saçlarımı çekipte neden ağlıyorsun diyen adam..

Yavaşça bedenimi ona doğru dönüp sırtımı kapıya yasladım. Kolumu bıraktı ve ellerini cebine sokarak konuşmaya başladı.

"Korkma. Sana zarar istesem de veremem. Emir büyük yerden geldi." dudakları ince çizgi haline almış kafası sağa doğru yatmıştı.

Civan'dan yediği dayak aklını başına getirmiş olmalıydı.

"Civan korkaklık ederek, durumu büyükbey'e taşıdı. Ona hürmetim sonsuz olduğundan şuan nefes alıyorsun. Bende ihanetin affı yoktur. Er ya da geç bedel ödeyeceksin."

Büyükbey kimdi? Her kimse kimdi. Gördüğümde elini öpüp teşekkür etmeliydim sanırım.

Gözleri kısılıp saçlarımı incelemeye başladığında bedenimi olabildiğince kapıya yapıştırıyordum.

"Saçların eskisinden daha güzel olmuş. Civan'ın yanında bir yenilenmişsin maşallah. Her neyse, külüstür telefonun ve hiç güzel olmayan kolyen mutfak masasının üzerinde."
Kolyem.. Kolyemi getirmişti. Hiçbir şey olmadan tekrar bana geri dönmüştü.
Şükürler olsun,şükürler olsun.

Korku ve sıkıntıyla verdiğim nefese kapı zilinin sesi karıştığında gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Kapıdaki Mir veya Civan olsaydı ve Egemen'i görüp bir güzel dövselerdi ne güzel olurdu..

Gözlerim Egemen'e kaydığında hala titizlikle beni inceliyordu.

Kapıdakinin Civan olduğu düşüncesinin verdiği özgüvenle konuşmaya başladım.
"Dua et Civan seni öldürmesin."

Hızla kapıya dönüp kulpu aşağı indirerek açtığımda karşımda anne ve babamı görmek, beklediğim en son şeydi.

Başımdan aşağı bir kova kaynar su dökülmüş gibi hissediyordum şuan. Hani bazı anlar vardır;o an zamanın durmasını istersiniz, ölmek istersiniz veya görünmez olmak istersiniz.. Şuan üçünden birinin gerçekleşmesi için bildiğim tüm duaları okuyordum.

Korku bedenimde at koşturuyordu. Tüylerim diken diken olmuş, vücudum karıncalanmaya başlamıştı.

Babam'ın sözleriyle saç diplerimden şakağıma doğru bir ter damlası kayıp gitti.
"İçeriye de mi buyur etmeyeceksin?"

Ne söyleyeceğimi bilmeyerek tam ağzımı açacağım sırada arkadan Egemen'in sesi duyuldu.
"Bebeğim, ben çıkıyorum.. Aa kim gelmiş?"

Babam ve annem hızla kaşlarını çattığında ben arkamı dönerek Egemen'e bir tane geçirmek istiyordum.

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin