Bölüm 11

2.2K 118 15
                                    

Bir polis memuru, Civan'ın yanına yaklaşarak konuşmaya başladı.
"İyi akşamlar, beyefendi. Bir kayıp ihbarı üzerine, arabanızı aramak zorundayız."

Bölüm 11

__

🍀

Nefes almayı unutmuş bir şekilde, camdan dışarıyı izliyordum. Mir'de benim gibi cama dönmüştü. Denizse Mir'in cüssesinden tam göremiyor olacak ki hafif öne eğilerek bakıyordu.

Civan nihayet konuşmaya başladı.
"İyi akşamlar, memur bey. Plakamızı görmediniz sanırım, bu araba özel plaka bir araba ve bu arabayı arama gibi bir izniniz yok. Şimdi çekilin yolumdan."

Polis sıkıntılı bir nefes vererek, Civan'ı cevapladı.
"Beyefendi, arabayı arayacağız. Zorluk çıkartmayın." ardından arabaya doğru bir adım attığında gözlerim korkuyla kısıldı. Civan, sol elini adamın göğsüne koyarak durdurdu.

"Memur bey, ben saygın bir iş adamıyım. Bu yaptığınız bir hadsizlik. Derhal bu yanlışı düzelterek yolumu açın yoksa sizin için kötü olacak."
Polis memuru bir gövdesindeki ele birde sahibine bakarak kaşlarını çattı.
"Ne demeye çalışıyorsunuz beyefendi? Bir polis memurunu tehdit mi ediyorsunuz?"

İşler gittikçe kızışıyordu. Mir ellerini diz kapaklarına koymuş, gitmemek için zor duruyor gibiydi.

"Tehdit etmiyorum. Bu yaptığınız bir yanlış ve bedeli ağır olur."
Polis memuru sıkıntılı bir nefes vererek, "Adınız ne sizin beyefendi?" dedi.

"Civan Ulu." kendinden emin bir şekilde ismini söyleyerek ellerini cebine attı.

Polis, "Civan Ulu."diyerek tekrarladı ve cebindeki telefonu çıkararak bir numara tuşladı. Kulağına götürdüğü telefonla, uzaklaşmaya başladı.

Civan sırtını cama yaslandığında Mir bize doğru dönerek gülümsedi.
"Halletti abim, rahat olun."dedi. Bu kanıya nereden vardığı hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Polis memuru kısa bir süre sonra tekrar Civan'a yaklaşarak konuşmaya başladı.
"Kusura bakmayın, Civan bey. Gidebilirsiniz fakat şu kızları gün içinde gördünüz mü?" diyerek telefon ekranını Civan'a dönderdi.

Gidebilirdik.. İçime su serpilmişti.

"Hayır, görmedim." Civan'ın cevabıyla polis memurunun dudakları ince bir çizgi halini aldı.
"Anladım. Tekrar kusura bakmayın, iyi yolculuklar."
Polis memuru uzaklaştıktan sonra kapı yavaş yavaş açıldı ve Civan içeriye girdi.

Yerine oturmasıyla araba harekete geçti. Mir gülümseyerek abisine bakıyordu.

Sesimi çıkartmadan yanımdaki camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Anlık kalp krizi geçirecektim, neredeyse.

Kafamı cama yaslayıp, gözlerimi kapadım. Gözlerim uykusuzluktan sızlıyordu.

Sesler boğuk gelmeye başlamıştı. Uyku cezbedici bir şekilde kollarını açmış, ona gitmemi bekliyordu.

Bilincim kapanırken ani yüksek sesle fırladım. Bas sistemine bağlı olduğunu anladığım hoparlörden çıkan müzik sesi arabayı inletiyordu.

Civan önce bana sonra Mir'e bakarak konuşmaya başladı.
"Gerizekalı mısınız lan siz? Uyandırdınız kızı."

Deniz'le göz göze geldiğimizde bıyık altından gülüyordu. Büyük ihtimalle şuan beni gelinlikle, Civan'ı takım elbiseyle hayal ediyordu.

Mir mahçup şekilde bana dönerek, "Kusura bakma, Sevde."dedi. Gülümseyerek kafamı sağa sola sallamakla yetindim.

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin