Bölüm 29

1.4K 71 12
                                    

İyi okumalar.

____

Cevdet elini omzuma attığıyla, bahçedeki adamlar silahlarına uzandı. Ellerinde ki beylik tabancalarının emniyetlerini kapatarak havaya doğrulttular. Ve hep bir ağızdan bağırmaya başladılar.

"Büyükbey'imiz çok yaşa! Hanımefendimiz çok yaşa! Canımız size feda! Büyükbey'imiz çok yaşa, hanımefendimiz çok yaşa.."

Şakaklarımda dudaklar hissetttim. Ardından kulağımı gıdıklayıcı bir sıcak nefes.

"Yeni hayatına hoşgeldin Sevde."

_______

Bölüm 29
_______________

Cevdet'in bir nevi güç gösterisinden sonra üst katta bir odaya getirtilmiştim.
Direkt olarak banyoya girmiş, bir haftalık kirimden kurtulmuştum.

Şimdiyse karşımda ki çatık kaşlı kadınla bakışıyordum. Odaya girip karşıma oturarak beni izlemeye başlamıştı. Ne için baktığını sorduğumda bekle diyerek beni durdurmuştu ve beş dakikadır bedenimi inceliyordu.

En son sıkıntılı bir nefes vererek oturduğu koltukta geriye yaslandı. "Tatlım seni nasıl adam edeceğiz biz?"

Elimin altında ki yatağı sıkarak, "Ne diyorsunuz hanımefendi?" Diye çıkıştım. Hiçbir şeye tahammülüm kalmamıştı.

Bacak bacak üstüne attı. "Kilonu dengelemeliyiz. Saçların çalı süpürgesi gibi. Dik durmayı bilmiyorsun. Eminim topuklu da kullanamıyorsundur. Yüzün sirke satıyor ve dahası iletişim kuramıyorsun."

Kulaklarım bu duydukları karşısında şok oldu. Sinirle dayanamayarak küçük bir kahkaha patlattım. "Hanımefendi sizene benim kilomdan, saçımdan. Ayrıca esir tutulduğum yerde yüz ifademin ve iletişimimin ne kadar normal olmasını bekleyebilirsiniz?"

Kadın bacağını ritmik bir şekilde sallamaya başlayarak, küt sarı saçlarını omzunun gerisine attı. "Bak güzelim, sen bizim hanımefendimizsin bundan sonra. Senden emir alacağız biz. Sen esir edilen değil emir verensin. Biz sizlerin birer sadık hizmetçileriniz."

Elimi kaldırarak kadını durdurdum. "Neler diyorsunuz böyle? Sanki bir ilahi varlıkmışızcasına davranmayı kesin!"

Kadın bana doğru eğilerek dirseklerini bacaklarına yasladı. "Biz yıllardır eğitim alıyoruz. Nasıl davranmamız, neyi nasıl yapmamız hakkında. Böyle eğitildik ve efendimize itaat etmekte mecburuz. Büyükbey çok katı kuralları olan otoriter bir adamdır!"

Kuralı da otoritesi de batsındı! Ben burada yaşayan bir ölüyken umrumda değildi kurallar veya esir olmam.

Ben harabe ve döküntü bir evden farksızdım şimdi. Kimsesiz kalmıştım. Civan beni kurtlar sofrasında yapayalnız bırakmıştı.

Kadın ellerini birbirine vurarak dikkatimi dağıtınca, halıda ki bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Evet tatlım. Bir hafta sonra ki oyuna, Büyükbey seninle katılım gösterecek. Yani tüm yer altı artık senin Büyükbey'in eşi olduğunu bilecek. Anlayacağın bu halinle çıkamazsın kimsenin karşısına!"

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin