Bölüm 10

2.3K 121 13
                                    

Koridorda duvara yaslanmış olanları seyrediyorduk.
Az sonra, tüm salon bağırışlarla salondan çıkmaya başladığında Deniz'in elini tutarak kapıyı açtım ve merdivenleri atlaya zıplaya inmeye başladık.
Kafamı arkaya çevirdiğimde annem, Efe'nin elini tutmuş koşturuyordu. Herkes birbirine kaçın diye bağırıyordu. Resmen kargaşa çıkmıştı.
Merdivenler bittiğinde el ele bir şekilde soğuk havaya aldırmadan attık sokağın ortasına kendimizi.

Bölüm 10

__

🍀

Yazar anlatımı

Sivas'ta eylül akşamlarından biriydi. Havanın soğukluğundan insanlar, akşama kalmadan dışarıda ki tüm işlerini hallederek sıcak evlerine girdiklerinden sokaklar tenhaydı.

Sobadan tüten dumanlı havanın arasındaki sokak lambaları, tenha sokakları aydınlatıyordu.

Mir Kaya, aldığı emirle birlikte tüm sokak lambalarının ışıklarının sönmesini sağladı. Sokak bir anda karanlığa bürünürken, maskesini takarak koşar adımlarla 'Çınar Apartmanı'na girdi.

Merdivenleri üçer beşer çıkıp çatı katına ulaştığında, elindeki benzin bidonundaki benzini yerlere serpmeye başladı. İçindeki benzini bitirdikten sonra bidonu ileriye doğru fırlatarak cebindeki gri zipposunu çıkardı.

İçinden fazla hasar olmaması için dualar ederek, zippoyu ateşledi ve ileri savurdu.
Saniyeler içinde cayır cayır yanmaya başlayan ateşten korunmak için hızla aşağı indi.

Islık çalıp haber çaktığında, korumalardan biri mahallede bağırmaya başladı.

Mir, yanındaki koruma arkadaşıyla birlikle maskeli bir şekilde Sevde ve arkadaşının çıkmasını bekliyordu.

Saniyeler içinde Sevdelerin apartmanının ikinci katındaki cam açıldı.
Ev ahalisi, binanın yandığını duyduğuyla panik ve korku içinde binayı boşaltmaya başladı.

Şimdi tenha sokaklar, insan bağırışlarıyla doluydu. Karanlık sokağı alevler aydınlatıyordu.

Apartmandan ilk çıkan Sevde ve Deniz oldu. El ele dışarıya adım attıklarında ardında bıraktıkları hayata gülümsüyorlardı.

Bir anda sokak, mahşer yerine dönmüştü. Herkes bağırışıyordu. Mir ve arkadaşı harekete geçerek köşede bekleyen Deniz ve Sevde'nin arkalarından yaklaşarak elleriyle ağızlarını kapatarak sürüklemeye başladılar.

Mir, Sevde'nin arkadaşını tutuyordu. Sevde bir kaç kez çırpındıktan sonra kendini korumaya bırakmıştı ve koşar adım arabaya gitmeye başlamışlardı.

Deniz'inse o an aklına Civan Ulu'nun adamları olduğu aklına gelmemişti ve hala çırpınıyordu.
Mir'in ağzındaki eline tırnaklarını geçiriyordu. Mir'se çıkardığı boğuk sesleri bastırmak adına ağzını biraz daha sıkıyordu.

Deniz bir an sakin olsa Mir ona anlatacaktı ama Deniz kendini yerlere atıyor ve Mir'in parmaklarını ısırmaya çalışıyordu.

Mir parmaklarına geçirilen tırnakların acısıyla yüzünü buruştura buruştura Deniz'i minibüsün içine fırlatıp, içeriye girerek kapıyı kapattı.

Minibüs hızla yol almaya başladığında içindeki herkes birbirine şaşkın bakışlar atmaya başlamıştı.

Sevde Çınar'dan;

YONCA (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin