Good & Bad² V

5.9K 263 52
                                    

Bts-Let Go

    .............

"Bazı insanları dününüzde veya yarınınızda bırakamazsınız. Onları ilk gördüğünüz yerde bırakırsınız. Gözlerinizin gördüğü ilk gülümsemede ve o gülümsemeden sebep kulağınıza ulaşan o tınıda. Her şeyin yeni, taze olduğu bir zaman diliminde.

Onları orada bırakırız çünkü her zaman öyle kalamayacaklarını biliriz. İnsan beşerdir; şaşar, korkar, bahaneler üretir. Değişir değişmek istemese de. Siz de yabancıladığınız bu yeni insana alışmaya, onu yeni yönleriyle tekrar tanımaya çalışırsınız. Ancak bir zaman sonra ya da dönüm noktası denecek bir yaşanmışlıktan sonra o yeni insan, sizin ona verdiğiniz değeri elinin tersi ile itecektir. Çünkü bahar her çiçeğe gelmiştir. Siz ise o bahardan sonra ısrarla başka rüzgarlarda savrulmak isteyen o çiçeği zorla kendi toprağınıza bağlamaya çalışacaksınız. Çünkü o çiçek olmadan çorak bir kara parçası olacağınıza inandınız.

Bunu atlatmak oldukça sancılı. O çiçek olmadan da baharları ağırlayabileceğine, yeniden yeşillenebileceğine inanmak...

Peki ya atlatamazsanız? Ya deniz kıyısı sandığınız yollar uçurumlara çıkarsa? Hiç olmaması gereken bir şey yaptıysanız, sevdiyseniz ulaşılmaz olanı? Ya yediyseniz Âdem'in yasak elmasını? Çoktan atıldıysanız cennetten? Bunun kefaretini de ödeyebileceğinize, sürgününüzden canlı çıkabileceğinize de inanabilir misiniz?

Belki bir kitabın sonunu daha okumadan bilmek anlamsız geliyordur şimdi. Ancak bazen biz bilmesek de devam eder hikayeler. Biri için sonlansa da devam eder hayat bir diğeri için. Bak, güneş asırlardır usanmadan kendi ile birlikte doğuruyor yeni günü. O kişi için yeni bir hayatı. Unutmak isteyecek belki geçmişini. Fedakarlığınızın farkında olmadan, yok sayarak. Ne denir? Her insan bir parça vicdansızdır nasıl olsa.

Ama hatırlanmak istemez mi o ilk öpücük, o ilk yenilgi ve o ilk zafer? Belki kırdığı için belki heyecanlandırdığı için kalbi hızlandıran o cümleler? Yine de bilmeliyiz ve kabullenmeliyiz ki; bazen gitmesine izin vermek gerekir. Bazen kendi mezarlarımızı sol tarafımızda taşımamız gerekir. Bir tebrik mesajının başına mı yoksa bir intihar mektubunun sonuna mı konulması gerektiği pek bilinmeyen o cümleyle özetlersin, belki fark edilecek belki edilmeyecek o fedakarlıkları: Sana Değer.

Derler ya dokunduğunuz hayatlardan silinmez parmak izleriniz diye. Bu tamamen doğru. O parmak izleri değiştirir bazen olduğumuz kişiyi. Daha iyi oluruz o iz yüzünden ya da daha kötü. Dokunan değiştirir hayatımızı. Bir parça taşırız o kişiden. İşte bunlar istenilse de unutulmayacak, izi silinmeyecek asıl şeylerdir.

Yine de, bunu bile bile vazgeçtiyseniz, bahsedilen o beyaz sayfaların artık size açılmayacağını bilmeniz gerekir. Siz geçmişten ibaret kalıp ona yeni bir hayat şansı vereceksiniz. Eğer hazırsanız o kişi için geçmişte kalmaya, belki geleceğinizden daha fazlasını vermeye, söyleyecek tek şey kalıyor o insanın ardından: "Senin için doğacak yeni günlerin şerefine!"

Kang Chae Young

..........

İlk kurguyu okuyan sevgili okuyucularım ikincisini yazmam konusunda çok ısrar ettikleri için tekrar yayımlamaya karar verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İlk kurguyu okuyan sevgili okuyucularım ikincisini yazmam konusunda çok ısrar ettikleri için tekrar yayımlamaya karar verdim. Bu bölümü yine giriş bölümü olarak kullandım, umarım beğenirsiniz.

Klasik uyarı cümlemi de buraya bırakayım:

Arkadaşlar oy verip yorum yapmayacaksanız kurgudan yavaşça çıkın ve yazdıklarımı okumayın. Vakit ayırıp emek veriyorum. Lütfen karşılığını verin

Good and Bad² [ V ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin