Bölüm: 18

1.4K 144 168
                                    

Hepinize merhabalar 👋
Gerçekten uzun bir bölümle geri döndüm. Olayları kafama koyduğum yerde kesicem diye inat ediyorum o yüzden uzayıp gidiyorlar. Umarım sıkılmadan okuyorsunuzdur, gerçi sık güncelleme yapamadığım için dert etmiyorsunuz diye düşünüyorum. Neyse keyifli okumalar ~

Chase Atlantic-Okey


♧ İlk Zafer ♧


"Alo?"

Ahizeden gelen cılız sesin tüm duyularını aşıp beynine vurması saniyleri bile bulmadı. Tuşlara basarkenki sakinliği bir anda yok olmuştu. Telefon elinden kayıp düşecek zannetti. Ha Neul, vazgeçmeye vakti bile olmadan aramasını cevaplayarak ona büyük bir darbe indirmiş, aslında sesini duymaya hazır olmadığını göstermişti. "Geom, sen misin?" Nefesi ensesindeymiş gibi gerildi vücudu. Mavi saçlarında dolanan her esinti ince parmaklarının hayaline dönüştü. "Taehyung?" Olduğu yerde dengesi şaşmıştı. Sesindeki umut yorgunluğunu alt ettiğinde onu arama gafletine düştüğüne çoktan pişman olmuştu. Konuşmamak için dudaklarını birbirine bastırsa da aldığı derin nefese engel olamadı. Yüzüne yüzüne vuran rüzgarı suçladı, dolan gözlerine onu bahane etti. Ne zamandır Yaşlı Kurt'tan kalma bu isimle anılmıyordu? Burada kimse ona bu isimle hitap etmiyordu. Hepsinin ağzında aynı masal, hepsi aynı kötü adamdan bahsediyor; V. Sarsıldı bedeni. Uzaktan bir el ona uzanıyormuş gibi hissetti. Sanki birazcık izin verse etrafını çevrelen tüm karanlığı elleriyle dağıtıp aklını temize çekmesine yardım edecek, kim olduğu ya da kim olacağı hakkında düştüğü karmaşaya son verecekti.

"Taehyung gerçekten sen misin?"

Yumdu gözlerini sıkıca. Dudakları beyninden bir emir almış gibi aralansa da konuşamadı. Bu soruya nasıl cevap vermeli? Bir gerçeği fark etti o an, gözleri dehşetle açıldı, bakışları burada ne işi olduğunu anlamazcasına etrafında gezindi hızla. Telefonda ismini sayıkladığı kişi miydi sahiden? Günler önce ellerini bıraktığı kişi miydi? Birçok insanın kanını akıtmaya girişmişken bu soruya 'evet, benim.' cevabı vermeye içi razı olmadı. Sessiz kalmaya zorladı onu bu farklılık. Çatıldı kaşları, bedeni huzursuzluğa boğuldu. "Taehyung... Bir şey demeyecek misin?" Arkaya sallandı biraz. Boşta kalan eli azarlanan çocuklar gibi mavi ceketinin eteklerini çekiştiriyordu. Sesindeki her tını, her vurgu hâlâ neden burada olduğunu sorgulatıyordu. Neden çoktan ona, kollarına, güvenli yerine dönmemişti? Peki nereden düşmüştü aklına sesini duymak şimdi? Günler geçtikçe ondan uzaklaşıyorken neye dayanamayarak bu saate onu aramıştı? Gerçekten... Onca uykusuz geçen gece, rahatsız eden, tırmalayan ancak yine de kulağında yer etmesini engelleyemediği V ismi, koşarak ona dönmesi için nasıl yeterli olmamıştı? Onu neden bu geceye kadar hiç aramamıştı?

İlk zamanlar hatırladığı şeylere birer utanç kaynağı gözüyle bakarken, şimdi yaralı çocukluğunun haklı zaferi olarak kabul etmeye başladığı için utanıp kendini sakınmasından mıydı? Günahları gözünü boyadığından, onun tarafından kabul görmeyecek acımasızlığa, güç gösterilerine yeniden kapıldığından mıydı?
Biraz daha arsız olsa böbürlenmekten, kendi yüceliğini Ha Neul'e satmaktan geri duramayacak, büyük bir zafer kazanacağı gecenin arifesi şerefine onu aradığını söyleyecekti. Düşündü biraz. Sonra evet dedi içinden. Onu araması için böyle büyük bir sebep gekliydi. Tüm yıkımlarına şahit olan bu kadını zaferlerine de dahil etmeli, sevgilisinin merhametli ellerinin yalnızca ona karşı uzandığını kanıtlamalıydı. Yaralarından utanmadığını, aksine büyük bir savaştan kurtulan tek kişi olduğunu hatırlatan izleriyle gurur duyduğunu söylemeliydi. "Özlemimi ne kadar daha biriktirmem gerek?" Anlatmak için can attığı yüceliği birkaç kelimeyle yerle bir oldu. Kendi cümlelerinin heyecanıyla yükselen omuzları düştü. "Taşıyorlar dudaklarımdan." Zihninde dudaklarının hayali canlandı. Tüm o sıcaklığı ve yumuşaklığı aklını bulandırmıştı. "Ne zaman geleceksin, ziyan olacak hepsi." Ayakları istemeden bir iki adım geriye gitti. Birazcık ileride telefonu kapatmasını bekleyen Geom'dan çekinmese arabaya atladığı gibi eve dönecek ve hiçbirinin ziyan olmasına izin veremem, kıyamadım geri döndüm diyerek dudaklarına kapanacaktı.

Good and Bad² [ V ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin