Bölüm : 5

1.9K 177 192
                                    

Şu ana kadar yazıdığım en uzun bölüm oldu. Sonlarına ekstra yazı bıraktığım için uzun oluyor. Her bölümde olmayacak ve çok sık bölüm atamıyorum diye uzun olmasını problem etmediğinizi düşünüyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar

Taeyang-Eyes, nose, lips


♧ Hayal Kesikleri ♧


"Bir şey olduğu yok Jungkook. Darlama beni akşam akşam."

Homurdandı. Jungkook resmen tüm gün mesaj ve aramalarıyla onu taciz etmişti. Görmezden gelmek kolay olsa da ısrarla aramaya başladığında sinirleniyordu. Onlara önemli bir şey olduğunda anlatırım demişti ama hatırladığı ilk anıları sindirene kadar kendinde tutmayı tercih etmişti. Zaten Seul'e döndüklerinde anlatmak zorunda kalacaktı. O zamana kadar kendisine alışmak için fırsat veriyordu.

Kulağındaki telefonu yatağın üstüne attı, ürperen çıplak bedenini örtmek için düzünü az önce çevirdiği gri hoodieyi tek seferde giyindi. Jungkook hâlâ konuşuyordu. Sesini hoparlöre vermediği için ne hakkında sızlanmaya devam ettiğini bilmiyordu. Ne anlattığını kaçırmak sorun değildi, çünkü pek ilgilendiği söylenemezdi. Konuşmayı sonlandırmak için kulağına tekrar götürdü telefonunu.

"Hışırtılar duydum. Ne dediğimi anladın mı?"

"Hayır."

Tamamen dürüst davrandığında Jungkook oflayıp tekrar anlatmaya başlayacaktı ki onu durdurdu. "Jungkook, elektriklerimiz kesildi ve Ha Neul aşağıda tek başına. Yanına gitmem gerek. Seul'e dönünce uzun uzun konuşuruz, kapatıyorum." Cevap vermesine fırsat tanımadan aramayı sonlandırdı.

Yetimhaneden çıktıklarında Taehyung'un keyfi oldukça yerindeydi. Geçmişi kardeşi kadar sevdiği küçük bir çocukla kendini göstermeye başladığı için mutluydu. O mutlulukla sonrasında Ha Neul ile birkaç saatlerini Daegu'yu gezmekle harcamışlar, ardından evde birlikle yemek yapabilmek için alışveriş yapıp eve öyle dönmüşlerdi. Yemekleri oldukça keyifli bir şekilde hazırlamışlardı ancak iş sofrayı kurmaya geldiğinde elektrik kesinti yaşamışlardı. Aniden kararan oda yüzünden Taehyung üzerine bir şeyler dökmüş, üstünü değiştirmek için yukarı çıktığında Jungkook'un ısrarlı çağrılarından birini cevaplamak zorunda kalmıştı.

Telefonundan açtığı fenerin ışığını önündeki koridora tutup aşağı indi. Ha Neul, Taehyung aşağı inene kadar mutfaktaki mumları bulmuş ve tutuşturmuştu bile. Masanın üstünde üç büyük mum vardı. Kenarda bir yerde de Ha Neul'ün telefonundan açtığı ışık yanıyordu. Çoğunlukla sarı ve turuncunun hakim olduğu loş bir ortam oluşmuştu evde. Durumları basit bir elektrik kesintisinden çok istek dışı hazırlanmış özel bir ortam izlenimi veriyordu. Sıcak, iki aşık için hazırlanmış, mumları titrek ateş parçalarıyla erimeye başlayan muazzam bir masa, tansiyonu arttırmaya hazır, arzuyu her an tetikleyebilecek samimi ve kesinlikle romantik olan bir ortam gibi hem de.

Kapının kenarına yaslanıp geldiğini fark etmeyen Ha Neul'ü izlemeye başladı. Bunu çok sık yapıyordu. Duruyor ve onu izliyordu. Bazen bir konuşmanın ortasında farkında bile olmadan yaptığı basit hareketleri Taehyung'un aklını uçuruyor, hayran bakışlarla öylece yüzüne bakakalmasına neden oluyordu. Ya da evdeyken veya dışardayken kusursuz vücudunu attığı zarif adımlarla aklını kaybettirecek kadar salına salına ona doğru yürüdüğü zaman. Bazen de sadece güzel yüzüne ve iç ısıtan samimi gülümsemesine bakmak iyi hissetirdiği için... Bilinçsizce her şeyi arka plana atıp öylece onu seyrediyordu. Taehyung'un sevgilisi, her bir ayrıntısında görülmemiş güzellikler bulunduran bir manzaradan farksızdı. Seyretmeyip de ne yapabilirdi ki?

Good and Bad² [ V ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin