Bölüm : 7

1.7K 186 241
                                    

Alın size nefes alma bölümü


♧ 30'a Kadar ♧


KaKai-ah~~ : Döndün mü?
Seul'deyim. Buluşalım

Ha Neul : Yeni döndüm ben de.
Bir sorun mu var?

KaKai-ah~~ : Bir sorun olduğu kesin ama ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Geldiğinde konuşuruz

Ha Neul : Yalnız Jungkook onsuz buluştuğumuzu öğrenirse bizi mahveder.

Ka-Kai-ah~~ : Biliyorum.
O yüzden senden bile önce ona yazdım

Ha Neul : ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ

KaKai-ah~~ : Jk 5 gibi gelecek. Ondan erken gelmeye bak

Ha Neul : Tamam
Erken gelmeye çalışırım.
✔✔

Telefonunu kapatıp yanına attı. Taehyung dediği gibi doğal gazı açmış olmalıydı. Üşüyen bedeni usulca tenine konuk olan sıcakla gevşemiş ve mayışmıştı. Eliyle perçemlerini geriye taradı. Başını arkaya yasladığında yukarıdan gelen tıkırtıları duyabiliyordu. Taehyung beklediğinden çabuk temizlenmiş olmalıydı.

O kadar bitkin hissediyordu ki koltuktan kalkıp yatağa gitmeye mecali yoktu. Bedenselliğin yanında duygusal olarak da yorgun düşmüştü. Taehyung'un ruhsal bunalımları, içinde, kendiyle yahut ufak bir oğlan çocuğunun hayali ve hatırasıyla giriştiği, kazananın kaybedenle tek bedende ayrı düşeceği bir çatışma içindeyken, bedenini ele geçirip duygularını karalayan öfke ve kinin tüm evi dolduracak kadar çağlaması doğal olarak Ha Neul'ü de etkiliyordu. Daha yolun başındayken hatırlamasının iyi hissettireceğini düşündüğü şeylerin onu bu çatışmaya silahsız ve savunmasız bir şekilde itmesi ilerisi hakkında kaygıya düşmesine neden olmuştu.

Bakışlarını tavanda sabitledi. Saniyeler ömründen eksilirken gözleri buğulandı. Taehyung'un yaşadığı şeyler can yakıcıydı. Henüz çocuk yaşındaydı hatıraları. Nasıl bir insanın çocukluk anıları bile sonu gelmek bilmeyen mücadelelerle, körpe gururunu kıran, ezen, yükleri dik kirpiklerine kadar ağır gelen şeylerle bezeli olabilirdi? Ha Neul'ün hayatı da pek mükemmel sayılmazdı. Ama onun elinde en azından çocukluğu vardı. Annesi başka bir adamın aşkına kapılıp gidene kadar kusursuz denebilecek anılara sahipti. Zihninin; güzel şeylere muhtaç kaldığında oynatabileceği sevimli kareleri, kışın ortaya çıkan güneş gibi sıcaklığıyla insanı hem ısıtan hem de titreten gülümsemeleri, tadını bir daha alamamış, yarım ve eksik kalmış olmasına rağmen tarihinde mutluluk ve huzur dolu gelen masaları vardı. Taehyung'un tüm bunlardan eksik kalarak büyümüş olması içini eziyor, bunun yüküyle devriliyor, eksik kaldığı her yanına tam olma arzusu ile doluyordu.

Saçlarında hissettiği ellerle ne zamandır kırpmadığını bilmediği gözlerini yumdu. Yaşlar çok geçmeden yanaklarından atlayıp yakası üzerine çakılmıştı. Korkak bir kuşun göğsünü okşar, ürkekliğini almak ister gibi yavaşça geziniyordu parmakları saçları arasında. Dokunuşu çok hafifti. Ha Neul sesini duymasaydı bunun da zihinin sahip olduğu güzel karelerden biri olduğunu sanacaktı. "Ağlıyor musun sen?" Parmakları saçlarından çekildi ve aceleyle oturdu Ha Neul'ün yanına.

Good and Bad² [ V ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin