Bölüm : 12

1.6K 164 168
                                    

♧ Bana Rosé'den Bahset ♧


Sesli müziğin ağır ritmi yüzünden neredeyse titreyen zemin ve altında içtikleri sıvıların verdiği sarhoşluğun, dans adı verdikleri sürtünmelerinin getirdiği şehvetin hazzıyla kendinden geçen onlarca insan ve başları üstünde dönüp duran canlı renklerin arasında sıkışıp kalmışlardı. Bir anda olduğu durumdan soyutlandığını hisseti. Her şeyi dışarıdan izleyen bir çift göze sahip olmuş gibi... Buraya neden geldiğini bilmeyen biriydi o anda. Yanındaki ve karşısındaki adamları ismen bile tanımayan, buraya nasıl ve nereden geldiğini bilmeyen, hangi beklentilerle dolu olduğunu hatırlamayan. Ancak çok geçmeden aralarından biri Taehyung'u bulundukları zamana geri döndürmüş, sebeplerini tekrar hatırlatmıştı. Ve bunu yapan basit ancak kesinlikle sıcak, samimi olan bir kucaklaşma olmuştu.

Sert bir el hâlâ ensesine baskı uygularken diğer eliyle de sırtına pat patlıyordu aynı kişi. Bu, Taehyung'a olduğu yeri ve durumu sorgulatıyordu. Dakikalar önce geçmişinin en beter yanına tanık olan biri tarafından alaşağı edilmişken, muhtemelen daha kötülerini beraber yaptıkları başka biri tarafından da gelişinin sıcak bir sarılmayla kutlanması yönünü şaşırmasına neden oluyordu. Yine de kuşkusuz geçmişinin getirdiği en mutlu andaydı. Sonunda... diye tekrar ediyordu içinden. Sonunda V'yi gördüğüne sevinen birileri çıktı ortaya. Nihayet baktığında saf nefreti yansıtan gözler yoktu karşısında. Soobin ve Nana'dan sonra peşine düştüğü şeylerin canını yakmıyor olması tükenmeye yüz tutan gücünü tazelemişti.

Sarılışına karşılık verip vermemek arasında kaldı. Gerçi bundan çok elini kolunu nereye koyacağını bilememenin ikilemi vardı içinde. Kollarını sırtına sarıp bu anı derinleştirmeli ya da daha garip bir hale mi getirmeliydi, yoksa geri çekilmesini mi beklemeliydi? Geom'un giydiği siyah hoodienin kapüşonu yanağına sürtünürken çenesini omzuna yaslamaya devam etti. Ensesindeki elin sıcaklığına alışmış sayılırdı. Gözleri barın içini tararken bu anın bitmesini bekledi. Neyse ki çok geçmeden Geom sırtındaki eli çekip bedenlerini ayırmıştı.

"Şöyle, masama gelin de tekrar bir araya gelişimizi kutlayalım!"

Taehyung'un ensesinde kalan elini kullanarak bedenini kolunun altına aldı, onları hemen karşılarındaki boş locaya yönlendirdi. Jimin iki adım gerilerinde yürüyordu. Taehyung kısa bir an onu kontrol etmek istemiş, Geom'un omzunda olan kolunun el verdiğince başını arkasına çevirip Jimin'e bakmıştı. Memnun bir gülümsemeyle peşinden geldiğini gördüğünde Taehyung da tebessüm etti. Adım adım Bataklık'a giriyorlardı. Jimin bundan rahatsızlık duyabilirdi ama Taehyung için mutlu oluyor olması iyi hissettiriyordu. Locaya vardıklarında Geom keskin haraketlerle Taehyung'un bedenini karşındaki koltuğa iteledi, Jimin'de yanına oturmuştu. "Ee, anlat bakalım." dedi Geom karşında oturan adamlara gülümseyerek bakarken. "Ne işinden bahsediyordun?"

"Aslında senin için basit denecek bir iyilik için iki gündür seni arıyorduk."

Geom bir kulağı Taehyung'da iken elini kaldırıp masaya birkaç içki söylemişti. Yüzünde asla kaybolmayan sarhoş bir sırıtma vardı. Gülünecek bir şey olmasa bile bunu yapmaya devam ediyordu. Ya çok mutlu bir herifti ya da ayık gezmiyordu. Taehyung ikincisine ihtimal veriyordu. Garsonlardan biri bardakları masaya bırakmaya başladığında Geom kadını arsız arsız süzerken Jimin teşekkür etmiş, Taehyung'sa gözlerini Geom'un üzerinde tutmaya devam etmişti. Bardaklardan birini önüne çekti. Sarhoş olmaya niyetli değildi, sadece sohbet esnasında boğazını ıslatabilmek için almıştı. Geom kadın arkasını dönüp giderken bile ona bakmaya devam etmişti. Sonrasında aynı sırıtmayla ikisine döndü. "Beni bulduğunuz için şanslısınız beyler. Genelde burada takılmam." Bardağından büyük bir yudum aldı. Yutkunma sesi bu gürültüde bile Taehyung'un kulağına ulaşmıştı.

Good and Bad² [ V ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin