~💛~

1.4K 172 115
                                    

  Çekimlerin bitmesinin üstünden bir hafta geçmişti fakat kimse bir daha yüzleşmeye hazır değildi. Tabi Jeongin dışında. Artık bir şeyleri içinde tutamıyordu. En yakın arkadaşına ihanet etmiş gibi hissediyordu. Belki de sırf şart koştuğu için böyle olmuştu. Sonuçta hepimiz imkansız olanı isteriz hep değil mi?

  Buluşmak için bu yıkık dökük yeri neden seçtiğini o da bilmiyordu. Belki de onu öldürmek isterse kolaylık sağlamış olabilirdi. Kafasını iki yana salladı. Ne olursa olsun yakın arkadaşlardı. Seungmin asla ona el kaldırmazdı.

  Bu sırada Seungmin elleri titreye titreye Jeongin'ın yanına gelmişti. Ne diyeceğini az çok tahmin edebiliyordu ve kendini asla hazır hissetmiyordu. Kendini kaybedip onu incitmekten korkuyordu. "Selam." Dedi titrek sesiyle.

  Jeongin hemen irkilerek ona döndü. Anında Seungmin'in titreyen ellerini fark etmişti. Sertçe yutkundu. "Selam hyung."

  Uzun bir süre sessizlik içinde geçti. Birbirlerinin tepkilerini ölçüyorlardı. Seungmin daha fazla gerginliğe dayanamayıp "Hyunjin'den hoşlanıyorsun değil mi?" Diye sordu.

  Hayır diyecek değil mi?

  Bu hataya düşmüş olamaz değil mi?

  "Ben..." Deyip sustu Jeongin. İnkar etmek istiyordu ama hyunguna yalan söyleyemezdi o.

  Önce histerik bir kahkaha attı Seungmin. "Aptalsın sen!" Diye bağırdı. "O kadar aptalsın ki görünmek için nasıl can çekiştiğimi bilmiyorsun!"

  "Biliyorum hyu-" Yüzüne inen yumrukla susmak zorunda kaldı Jeongin. Beyni zaten yanılmanın hissiyle durmuştu çoktan.

  "Yıllarca görmedi beni! Yıllarca arka plandaydım ben! Sen de mi böyle olmak istiyorsun Jeongin?! Onun arkasından can çekişmek mi istiyorsun?" Son cümlesinden sonra Jeongin'i sertce yere itmişti. Şimdi ise sertlikten uzak bir şekilde tekme atıyordu sadece.

  "Aptalsın sen! Aptal! Aptalız biz! İkimiz de aptalız!"

  Kendine gelip geri çekildiğinde Jeongin'i ne kadar perişan hale getirdiğine baktı. Hayretle ellerini ağzına kapatmıştı. Geri geri adımlarken kendinden nefret etmeye başlamıştı bile.

  Koşarak oradan uzaklaştı. O aptal değil, ben aptalım. Sırf buna sinirlendiğim için ben aptalım.

~~~

  Yolda son sürat ilerleyen motorsikletlere bakıyordu herkes. Canlarına susamış olduklarını düşünüyorlardı. Az sonra ceza yiyecekler diyordu bazıları da. Tabi hiç kimse haklı çıkmamıştı.

  İki en yakın arkadaş birlikte ise asla ceza yemek gibi hatalara düşmezlerdi. Her şeye rağmen hala birliktelerdi. Asla da birbirlerini bırakmayacaklardı.

  Sonunda bir yerde durduklarında kasklarını çıkartıp saçlarının savrulmasına izin verdiler. "Uzun zamandır bunu yapmamıştık." Dedi Minho sakince.

  "Haklısın daha sık yapmalıyız." Deyip motoruna yaslandı Hyunjin. Rüzgardan karışan saçlarını düzeltiyordu bu sırada.

  Minho'nun bakışları yavaşça Hyunjin'e döndü. İçinde neler döndüğünü bilip ona göre konuşmak istiyordu. Aşık olamamış olmasını diliyordu. Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu.

  Derin bir nefes alarak konuşmaya karar verdi. "Harin hakkında-"

  "Merak etme Minho. Onu sevmediğimi fark ettim. Rolüme fazla kapılmış olmalıyım." Deyip kahkaha attı Hyunjin. Fakat Minho gülmüyordu.

On track °Skz° ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin