~💙~

1.5K 183 67
                                    

Minho ve Jisung hastanede beklerken Changbin de yanlarına gelmişti. Diğerlerinin ufak tefek işleri olduğu için gelememişlerdi.

Koltuklarda oturan ikilinin yanına geldiğinde durum hakkında küçük bir bilgi aldı. O da Jae'nin konuşmasına sevinmişti. Sonunda bir doktor çıkıp yanlarına geldiğinde Jisung hemen ayağa kalktı.

"Han Jae'nin abisi siz misiniz?" Jisung hızla kafasını salladığında doktor konuşmaya devam etti. "Kardeşinin durumu üzgünüm ki hala aynı. Fakat aynı zamanda bebek adımları da atıyor. Yani bundan sonra daha dikkatli olmamız gerekiyor. Kardeşinin bizi duyabildiğini ve kafasında bir şeyler canlandığını söyleyebilirim sadece."

Jisung teşekkür ettiğinde doktor baş sağlığı dileyip oradan uzaklaştı. Hemen uyanmayacağını o da biliyordu. Sadece küçük bir umut vardı içinde. O umudu asla öldürmemeliydi.

Yüzündeki masum gülümsemeyle ona bakan ikiliye döndü. "Gidelim mi?" İkisi de kafasını sallayıp ayağa kalktılar.

Changbin onları bir bahaneyle geçiştirerek yanlarından ayrıldı. Bu ara fazlaca yanlız kalmaya ihtiyaç duyuyordu. Ona yakın olan sahile doğru ilerledi. Yüzüne çarpan soğuk hava onu sanki sakinleştiriyormuş gibi geliyordu. Bir banka oturup derin bir nefes çekti. Artık soğuğu her yerinde hissediyordu ve bu ona huzur veriyordu.

"Changbin?"

Duyduğu kalın sesle içinden bir küfür savurdu. Onun burada ne işi vardı ki şimdi?

"Felix, Ne yapıyorsun burada?"

Felix mahçupça yüzünü yere çevirerek "Chan ile geziyorduk." Dedi. Bundan hemen sonra Chan'ın gelmesi bir olmuştu.

"Merhaba Changbin." Dedi ve gülümsedi hiçbir şeyi bilmeden.

"Merhaba hyung." Dedi Changbin. Hemen gitmelerini istiyordu. Buraya kafa dinlemeye gelmişti, eziyet çekmeye değil.

"Sen de bize katılmak ister misin?" Diye sordu Chan güler yüzüyle. Changbin kafasında bunu hemen reddetmişti.

Felix "Lütfen Binnie!" Deyip yavru köpek bakışı yollayınca Changbin ne yapcağını bilemedi. Yüz kere reddettiği cevap bir anda onaylamaya dönüyordu.

Tam onaylayacak iken telefonu çalmaya başladı. Minho arıyordu. "Efendim?" Dedi telefonu açarak.

"Benim yanıma geleceğini bahane olarak kullan ve hemen oradan uzaklaş."

Changbin kaşlarını çatarak "Ne?" Diyebilmişti.

"Felix'e hayır diyemeyeceğini ikimizde biliyoruz Changbin. Şimdi beynini kullan ve hemen onlardan uzaklaş. Ben yanına geleceğim." Dedi Minho ve telefonu yüzüne kapattı.

Changbin ilk bir kaç saniyesini telefona bakarak geçirirdi. Sonunda karşısındaki ikiliye dönerek "Minho acil olarak beni çağırıyor. Sizi katılmak isterdim ama üzgünüm."

Felix dudaklarını büzerek "Peki o zaman görüşürüz." Dedi. Buna itiraz edebileceği bir şeyi yoktu.

Arkadaşlarına veda ettikten sonra koşarak oradan uzaklaştı. Minho karşısına çıkana kadar da koşmaya devam etti.

"Sakin ol. Sana yetişeceğim diye canım çıktı." Deyip soluklandı Minho. Arkadaşının birden koşmaya başladığını görünce o da koşmak zorunda kalmıştı.

Changbin bir anda aklına düşen gerçekle "Sen beni mi takip ediyorsun?" Diye sordu.

Minho duyduklarına gözlerini devirdi. "Ne alaka aptal. iPhone'un takip etme özelliğini kullandım."

"Niye peki?"

"Aslında seninle konuşacaktım. Bu yüzden neredesin diye bakıyordum. Bir baktım Chan ve Felix de yanında. Hemen imdadına koştum. Bazı kahramanlar pelerin takmıyor gerçekten de." Diye kendi kendine böbürlenmeye başladı Minho.

Changbin buna göz devirerek "Ne kahramanlığı Minho? Aptal mısın?" Dedi.

Minho bıkkınlıkla söylenmeye başladı. "Hadi ama onu sevdiğini ikimiz de biliyoruz."

Changbin ikinci bir Chan'ı seviyorsun vakasını duymak istemiyordu. Korkarak "Kimi?" Diye sordu.

"Felix'i tabiki de!"

Changbin'i bir öksürük krizi alınca Minho sırtına vurarak "Helal, helal." Diye mırıldandı.

Changbin sonunda kendine geldiğinde konuşmaya başladı. "Bunu konuşmak için mi çağırdın beni?"

Minho biraz düşündükten sonra "Aslına bakarsan hem evet, hem hayır." Dedi. "Senin Felix'e olan hoşlantını değilde Chan'ın Jeongin'e olan hoşlantısını konuşacağız."

Changbin kaşlarını çattı. "Ne saçmalıyorsun sen?"

Minho bir yeri göstererek "Gel şuraya oturup konuşalım." Dedikten sonra ikisi de oraya yöneldi. Minho konuya nasıl başlayacağını düşünüyordu.

"Bence Chan gerçekten Felix'ten hoşlanmıyor." Diye başladı söze. "Jeongine bakışlarını hiç görmedin mi? Hep onunla dip dibe. Küçücük bir şey için bile üzülse hemen onun istediğini yapmaya çalışıyor ve bu biraz garip."

"Chan'ı mı gözetliyorsun sen?" Diye saçma bir soru sordu Changbin. O an hiçbir şeye odaklanamıyordu.

Minho anlına bir tane vurarak "Nelerle uğraşıyorum." Diye sessizce mırıldandı fakat Changbin bunu duymuştu. "Hayır tabiki de! Niye gözetleyeyim ben onu. Hareketleri ilgimi çekti sadece."

"Eğer öyleyse, neden sevgili olsunlar ki?" Diye ortaya bir fikir attı Changbin.

Minho da bir tahmin yürüttü. "Zorunda kalmış olabilirler. Felix de sana titriyor farkında değil misin?"

Changbin bu sözlere gözlerini devirdi. "O sadece Chan'ı sevdiğimi sanıyor. Oysaki ona açık açık ondan hoşlandığımı belirttim."

Minho merakla "Ne dedin ki?" Diye sordu.

O günkü söylediklerini tekrarladı. "Emin ol seni Chan hyungdan daha fazla seviyorum."

Minho'nun bu sözlere karşı tepkisi "Oğlum bir arkadaş grubunda herkes mi mal olur? Çıldıracağım." Olmuştu. Felix nasıl anlamamıştı hiç bilmiyordu.

Changbin omuz silkti. "Buna sen de dahilsin."

Minho yüzünü buruşturarak "Bu da ne demek oluyor?" Diye sordu.

"Jisung da senden hoşlanıyor bana kalırsa. Sen de onun gözünün önünde Harin'le flörtleşiyorsun." Dedi dalgalanan denize bakarak.

"Saçmalama. Biz sadece arkadaşız."

Changbin histerik bir şekilde kahkaha attı. "Sadece arkadaş... İnan bana bu grupta kimse sadece arkadaş değil. Eğer arkadaş olsaydık kimse birbirinden bir şeyler saklamazdı. Mesela en azından birimiz onların birbirinden hoşlandığını biliyor olurduk ama sonuç; hiçbir şey." Dedi ve oturduğu yerden kalktı. "Ben gidiyorum. Sana iyi gözetlemeceler."

~~~

Aman tanrım neler oluyor öylee

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aman tanrım neler oluyor öylee

Changbin koydu lafı yanlız neyse tm

On track °Skz° ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin