~💛~

2K 209 116
                                    

Elindeki ice americano ile Seungmin'in gelmesini bekliyordu sincap çocuk. Kadroya bakmak istiyordu. Sonuçta çekecekleri kısa filmde kimlerin olacağını bilmeliydi değil mi?

Sonunda Seungmin yanına gelince kızmadan edemedi. "Nerede kaldın? 5 dakikaya geliyorum dedin, 15 dakika geçti"

Seungmin bıkkınlıkla Jisung'un elindeki americanoyu kendi önüne çekti. "Ben meşgul bir insanım Jisung. Hem sen hala bunu mu içiyorsun? Boğazın şişince göreceğim seni."

Jisung, Seungmin'in yanaklarını sıkarak "Aww Benim yavru köpeğim beni düşünüyor." Deyince Seung hızla yanaklarındaki elleri ittirdi.

Sonra elindeki dosyalardan kırmızı olanı açtı ve içinden bir kağıt çıkardı. "Al bakalım."

Jisung kağıdı eline alır almaz hemen incelemeye başladı. Şaşkınlıkla "Minho mu?" Diye sordu. Seungmin bilmiyorum dercesine ellerini kaldırdığında Jisung bakışlarını kağıda geri çevirdi. Fark ettiği şeyle gözleri dehşetle kocaman oldu.

"Kim Harin de mi oynuyor?" Minho'nun başrolde oynama sebebini anlamıştı ama buna izin veremezdi. Harin'le görüşmesi gerektiğini aklına not etti.

Seungmin anlamaz bir şekilde "Evet ama biraz fazla şaşırmadın mı?" Diye sordu.

"B-ben... O okulda ünlü olunca, şey..." Uzun bir duraksamadan sonra "Ben gitsem iyi olur. Görüşürüz Seung. Biraz kendine zaman ayır." Dedi ve Seungmin'in bir şey demesine izin vermeden hızla uzaklaştı.

~~~

Jisung hızla girdiği boş el sanatları sınıfında bağırmaya başladı. "Sana arkadaşlarımdan uzak dur demedim mi?"

Karşısındaki kız sırıtarak onu daha çok sinir ediyordu. "Ah, onlar senin arkadaşların mıydı? Üzgünüm ama zaten biri bana çoktan kapılmış. İşim çok kolay olacak."

Jisung tam karşısına geçerek tehtit edercesine işaret parmağını salladı. "Seni aptal! Kardeşime yaptıklarını arkadaşlarıma yapmana izin vereceğimi mi sanıyorsun? Minho ve Hyunjin'den uzak dur!"

Kız histerik bir kahkaha atarak "Minho ile bir derdim yoktu, ta ki o benim ayaklarıma gelene kadar. Arkadaşlarına veda etmeye başlayabilirsin. Çünkü bir kaç haftaya hiçbirini bulamayacaksın Jisung. Beni durdurabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun." Dedi.

Jisung sinirle bir sırayı yere fırlattı ve "Bu iş burada bitmedi Harin!" Diyerek sınıftan çıktı. Şimdilik ona bir şey yapamazdı ama ileride yapamayacağı anlamına gelmiyordu.

~~~

Jisung kaykay süren Chan'ın önüne bir anda çıkınca Chan ani bir duruş yapmak zorunda kaldı. "Napıyorsun, Sung! Az daha üstüne düşecektim."

Jisung telaşla konuşmaya başladı. "Hyung, çok önemli bir şey oldu."

Chan arkadaşının bu telaşlı haliyle ciddi bir şeylerin olduğunu anlamıştı. Hemen okulun kenarında olan banklardan birine doğru yöneldiler. Chan konuşması için Jisung'a bakmaya başladı.

Jisung biraz sakinleşerek konuşmaya başladı. "Sana kardeşimden bahsetmiştim hatırlıyor musun?"

Chan hızla kafasını sallayınca devam etti. "Elimizde bunu yapanın sadece ismi vardı. Ben onun kim olduğunu buldum ve ona bizden uzak durmasını söyledim. Çünkü başka yapabileceğim bir şey yoktu. Sandığımdan daha güçlü biri."

Chan merakla "Ee kimmiş?" Diye sorunca Jisung "Kim Harin." Diye mırıldandı.

Chan'ın bir şey demesine izin vermeden devam etti. "Ve şimdi de Hyunjin ve Minho'yu hedef aldı. Bir şeyler yapmamız gerekiyor hyung!"

Chan uzun bir sessizlikten sonra kahkaha atmaya başladı. "Saçmalama Sung. Harin hayatımda gördüğüm en samimi ve iyi kız. Okulda bağış kampanyaları düzenleyen kız sence böyle bir şey yapabilir mi?"

Jisung ciddiyetle "Melek yüzlü bir şeytan o ,hyung." Deyince Chan bir kahkaha daha patlattı.

"Dediklerin çok saçma Jisung. Bence sen sadece Minho'yu kıskanıyorsun. Ona olan ilgini fark etmedim sanma."

Jisung hyunguna inanmaz bir şekilde bakarken "Gerçekten bana inanmıyor musun, hyung?" Dedi.

Chan artık katlanamayarak "Güldük, eğlendik ama yeter. Bu hiç komik değil. İyi birine sırf kıskançlığın yüzünden böyle bir iftira atamazsın. Minho'nun iyiliğini istiyorsan sesini çıkarmamalısın." Dedi.

Jisung tam devam edecekken vazgeçti. Harin herkesin beynini yıkamış gibiydi. Chan'ı bile kendine inandıramıyorsa başkalarını asla inandıramazdı. Bu işi kendisi halletmesi gerekiyordu.

"Üzgünüm hyung." Diye mırıldandıktan sonra oradan hızla uzaklaştı. Biraz dinlenmesi gerekiyordu. Bu kadar gerilim ona ve anksiyetesine iyi gelmemişti.

~~~

"Jisung! Neredesin bebeğim?" Minho'nun sesini duymasıyla olduğu yere biraz daha sindi. Biraz daha yanlız kalmaya ihtiyacı vardı. Saklanmaya çalışırken süpürgeyi devirmesi ise onun lanetiydi.

Minho'nun "Burada olduğunu biliyordum." Demesine karşı içinden 'Tabi biliyorsun sakinleşmek için buraya geldiğimi bir tek sana söyledim.' diye geçirdi.

Minho sonunda onu bulduğunda derin bir nefes verdi. Çok endişelenmişlerdi. Jisung iki derse girmemiş burada öylece beklemişti.

Ellerini Jisung'un saçlarına daldırarak "Noldu? Söylemek ister misin bebeğim?" Dedi. Bu lakabı bir tek ona karşı kullanırdı. Ne olursa olsun Jisung'u korunması gereken bir bebek olarak görüyordu.

Jisung kafasını kaldırdığında ona şevkatle bakan gözleri görünce kızaran gözleri bir daha doldu. Ya başaramazsa? Ya kardeşi gibi sevdiği kişiyi komada bulursa? Bu sefer kesinlikle intihar ederdi. Yanında onu kurtaracak arkadaşları da olmazdı.

Minho, Jisung'un dolan gözlerini görünce hızla onu kendine çekti ve sarıldı. Bu sırada Jisung'un hıçkırıkları bütün odaya yayıldı.

"B-ben k-k-kardeşimi d-düşünüyordum ve-"

Minho ellerinin altındaki saçları okşarak "Tamam, sakin ol. Sana söz veriyorum kardeşin komadan çıkacak ve onu hastaneden çıkartırken yanında ben olacağım." Dedi.

Jisung kafasını geri çekerek dolan gözlerini Minho'nun gözlerine odakladı. "Gerçekten mi?"

Minho içten bir şekilde gülümseyerek "Gerçekten! Hem belki birlikte lunaparka da gideriz. Yanlış hatırlamıyorsam kardeşin çarpışan arabaları çok seviyordu. Ona gizli hareketlerimi gösteririm." Dedi. Jisung'un da gülümsediğini görünce rahatladı.

"Hadi, kalk. Elini yüzünü yıkayalım."

Jisung ile tuvalete ilerlerken Minho, arkadaşlarına onu bulduğuna dair bir mesaj yolladı. Jisung'un yüzünü güzelce yıkadıktan sonra okulun bahçesine çıktılar. Banklara doğru ilerlerken onları gören arkadaşları hızla onlara doğru koştu.

İlk Chan sarıldı Jisung'a, sonra Jeongin, sonra Minho da sevimlice katıldı bu sarılmaya ve sırayla hepsi eklendi. Aralarında çok güçlü bir bağ vardı ve bu bağı kimse bozamazdı. Kim Harin bile...

~~~

Gözlerim bu fotoğrafı görünce işemeye başladı 😭

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gözlerim bu fotoğrafı görünce işemeye başladı 😭

Chan'a kızanı döverim.

Yorobunn! Sizi seviyorum ❤️

On track °Skz° ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin