~💛~

1.1K 133 29
                                    

  "Herkesin bize öcü görmüş gibi bakması çok sinir bozucu değil mi?" Dedi Jeongin etrafta bakışlarını gezdirirken. Rahatsız olmuştu. Üstelik rahatsız olan tek kişi o değildi. Jisung da göz önünde olmayı pek sevmezdi. Hemen panik olurdu.

  Chan etrafa kınayan bakışlar atarken Jeongin'i kolunun altına çekti. "Sanki daha önce böyle bir şey görmemişler gibi..."

  Hyunjin omuzlarını silkti. "Aslında görmediler. Sonuçta her gün bizim yaşadığımız şeyleri yaşamıyorlar ama yine de yaptıkları ayıp ve yanlış." Seungmin'in elindeki vişneli kekten bir ısırık alıp geri çekildi. Bu sırada Seungmin'in içinde yaşadığı savaştan habersizdi.

  Minho elindeki buzlu americanoyu masaya bırakıp "Şimdi halledeceğim bekleyin." Dedi. Masaya çıktıktan sonra konuşmaya başladı. "Ne bakıyorsunuz amına koyayım! Açıkta bir şey mi var?"

  Herkes Minho'ya şaşkın bir şekilde bakarken Jisung gürültülü bir şekilde kahkaha atmaya başlamıştı. Sonra onun kahkahalarına diğerlerininki de eklendiğinde Minho gülümsemeye başladı. Her şeye rağmen yine birliktelerdi. En sevdikleri yine yanındaydı.

  Masadan indiğinde gülüşerek konuşmaya devam ettiler. Bu sefer insanlar onlara bakmaktan kaçınıyorlardı. Hala arkalarından konuşuyorlardı ama en azından yüzlerine bakamıyorlardı.

  Chan "Seungmin, okuldan sonra buluşalım bir ara. Kameranı almayı unutma ama." Dediğinde Hyunjin'in kaşları havalanmıştı.

  Kafasındaki soru işaretlerini gidermek için kuşkuyla gözlerini ikisinde gezdirerek sordu. "Ne çeviriyorsunuz siz?"

  Seungmin sevdiğinin onu kıskanmasına sevinirken "Sürpriz!" Diye bağırdı. "Azıcık daha beklemeniz gerekiyor."

  "Kamera deyince aklıma geldi, kısa film yarışması ne oldu?" Pipetiyle içeceğini karıştırırken sormuştu Jisung. Seungmin bu yarışma için çok heyecanlıydı. Şimdi ise planları altüst olmuş olmalıydı.

  Seungmin utangaçca gülümserken cümlelerini sıralamaya başladı. "Aslında sürprizimiz bununla alakalı bir şey. Yarın teslim tarihinin son günü. Biz de Chan hyung ile elimizde olan bir kaç kayıtı düzenledik ve ortaya çok güzel bir şey çıktı. Size de izleteceğim ama önce son düzenlemeleri yapıp yarışmaya katılmamız gerekiyor. Sıralamaya göre de size izleteceğiz."

   Hyunjin dudaklarını büzerken Seungmin'e biraz daha yaklaştı. "Ama ben çok merak ettim~" Böyle tatlı davranırsa onu ikna edebileceğini düşünüyordu.

  Seungmin bakışlarını başka yerlere odaklarken "Hiç öyle bakma izletmeyeceğim." Dedi.

Jeongin de Hyunjin gibi kur yapmaya başlamıştı. "Bari içerik hakkında biraz bir şey söyleseniz. Gerçekten çok merak ettik."

  Chan sevdiğinin saçlarını karıştırmaya başladı. "Belki kazanamayabiliriz ama yine de elimizde güzel bir anı olarak kalacak. İsmini 'B Me' koyduk. Şimdilik bu kadar spoiler yeter."

  "Ama bu-" deyip duraksadı Felix. Changbin'in ona verdiği filmde de aynı şey yazıyordu. Bunu nereden öğrenmişlerdi? Bakışlarını Changbin'e çevirdiğinde o da bilmiyor gibi duruyordu.

  Chan bu sessiz bakışmayı fark etmiş ve kıkırdamıştı. "Filmi izlediğinizde kafanızdaki bütün soru işaretleri yok olacak merak etmeyin."

  Changbin'in kaşları çatılırken söylendi. "Bizi daha çok meraklandırıyorsunuz. Bari ucundan izletseydiniz."

  Seungmin sonunda sinirlenmeye başlamıştı. Gözlerini devirip "Ya ne sabırsız insanlarsınız siz? Bekleyin işte. Zaten çok bir zaman yok. Yarın vereceğiz, iki hafta sonra da açıklanacak." Diye söylendi.

  Hyunjin yine sızlanmaya başlayarak "O iki hafta bizim için bir ömür gibi geçecek ama..." Dedi.

  "Beni seviyorsan beklersin." Deyip omuzlarını silkti Seungmin. Hyunjin bu lafın üstüne direkt kendine çeki düzen vermişti. Bir daha bu çocuğun kalbini kırmak istemezdi.

~~~

  Elindeki filmi kaşlarını çatarak bir kez daha incelemeye başladı Felix. İçinde kendinin küçüklüğünden büyümesine kadar bir sürü anı vardı. Peki bu anılar ile ne yapabilirlerdi ki? Seungmin'in kamerasında bundan daha fazlası mı vardı yoksa?

  "Changbin?"

  "Hm."

  Döner sandalyesine bir tur dönüp yatağında uzanıp telefonu ile uğraşan Changbin'e baktı. "Sen hiç diğerlerine bu filmden bahsetmiş miydin?"

  Kafasını iki yana sallayıp telefonunu kitledi Changbin. "Hayır ama bir keresinde Seungmin'in filmleri ile karışmıştı. O zaman içindekileri görmüş olmalı. Garip olan şu ki bana hiçbir şey söylemedi."

 Derin bir nefes verip filmi masasına bıraktı Felix. "Sence ne yapmayı planlıyorlar?"

  Ellerini saçlarına daldırıp karıştırmaya başladı Changbin. "Bir kaç tahminim var ama emin değilim. B me'nin içinde seninle tanışmamızdan bu zamana kadar olan anılar vardı. Yani onlar da bir ihtimal hepimizin tanışmasını içeren kayıtları birleştirmiş olabilirler. Sonuçta her anımızı kaydediyorduk küçükken."

  Bu düşünce ikisinin de gülümsemesine sebep olurken Changbin Felix'i sandalyeden kaldırıp yatağa çekmişti. "Geldiğimizden beri bunu düşünüyorsun. Bırak da heveslerini kursaklarında bırakmayalım. Bize de sürpriz olsun."

  Felix dudaklarını küçük bir çocuk gibi büzerken "Ama merak ediyorum." Diye söylendi.

  Changbin büzülmüş dudaklara küçük bir öpücük kondurduktan sonra "Sen bana sürpriz yapmak istesen ve ben sürprizinin ne olduğunu öğrensem mutlu olur muydun?" Dedi.

  Felix sevgilisine hak vererek başını salladı. "Sanırım haklısın. Kısa bir filme odaklanmaktansa sana odaklanmalıyım değil mi?"

  "Güzel seçenek." Dedi ve dudaklarını direkt sevgilisininkine bastırdı Changbin. Son bir kaç gündür mutluydu. Hiç ummadığı bir şey gerçekleşmiş ve yıllardır aşık olduğu kişinin kalbine girebilmeyi başarmıştı. Neden mutlu olmasındı ki?

~~~

Kısa ama gerekli bölüm 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kısa ama gerekli bölüm
 

 

On track °Skz° ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin