.47.

523 37 6
                                    

Arkadaşlar, öncelikle birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bir karar aldım, finalin 50. bölüm olmasıyla ilgili..

Buralardan gitmek istemiyorum aslında. Bu hikayeyi de hemen bitirmek istemiyorum fakat, bu hikayenin devamı niteliğinde, aslında tam da devamı gibi olmayan, konunun biraz değiştiği bir başka hikaye düşündüm ve onu da bir yandan yazmaya başladım.

Onun çok daha eğlenceli olacak olması, cazip edici. Sizler de isterseniz, İzel'in kuzenlerinden bir saniye bile ayrılmadığı, Fatih'le araları bozulmasaydı nasıl ourdu diye düşünerek yazacağım, daha doğrusu yazmaya başladığım hikayede buluşalım..

Sizleri koççaman koççaman seviyorum, keyifli okumalar..

...

Kanar'ın sıkılmaması için, Yarkın'ın aldığı kararla, Hakan'ın evindeydik. Kanar'a açtığımız büyük koltuğun altında, yere dizilmiş, sohbet döndürüyorduk ortada.

"Abicim, hala sana kızgınım!"

Emre'nin Yarkın'a doğru bağırmasıyla, bakışlarımı kocamdan çektim ve onlara baktım.

"Ne yaptım yine?"

"İlk ben çıkacaktım pencereye.."

"Şu anı hatırlatma" diyerek sözünü kesti Hakan. Emre ise Hakan'a bulaşamayacağı için, Sado'ya doğru döndü.

"Seni ibne.."

"Oğlum bak sikerim belanı, uğraşma benimle!"

Emre gülümsedi. Birilerini sinirlendirmek çok hoşuna gidiyordu. "Ama canımın içi, sana olan aşkıma hakaret ediyorsun."

"Emre.."

"Aman! Ne bakacağım lan sana, orangutan bile senden daha karizma." Önlemini almak istercesine bacaklarını kendisine siper edince güldüm.

"Tam senin tipin, puş.."

"Hey! Yemek yapalım kalkın.."

Amerikan mutfağa kayan bakışlarımla aklıma Fatih geldi. Bir tek o benimle yemek yapardı bu mutfakta. Hakan, anlamış olacak ki çok geçmeden konuştu.

"Kalk, yapalım beraber."

"Biz yaparız" diyerek ayağa kalkmaya çalışan Kanar'ı önce Yarkın, sonra ise Sado tuttu.

"Olmaz kocacığım olmaz!" diyerek sevimli bir şekilde bağırdığımda gülümsememe gülümseyerek karşılık verdi.

"İyi madem, yapın bakalım.."

Biz Hakan'la yürürken Emre'yi duydum.

"Gel aşkım sen, biz seninle mutlu olabiliriz. Baksana şunun yürüyüşünde bile güzellik yok.."

Kanar sakince konuştu.

"Emre, sen neden böylesin?"

"Nasılım?"

"Mal" diyen Sado'ya karşılık Kanar da konuştu.

"Hayır, kör."

"Lan bi kere benim gözlerim hep çok iyi gördü. Hiç numaram olmadı.."

"Başka numaraların var çünkü."

Ne olduğunu merak ederek Sado'ya doğru baktığımda gülümsediğini gördüm.

"Orospuluk gibi!"

Emre, hafif bozulmuş olacak ki Sado'nun koluna sağlam bir yumruk attı. Çıkacak kavgayı önleyen Yarkın oldu.

"Kolay şeyler yapalım" diyen Hakan'a baktım.

"Mesela?"

"Ne biliyim menemen, makarna.."

Kıtlama ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin