İzel
Su beni o kadar çok yormuştu ki kendimi şezlonga zor atmıştım. Kanar kafasını kaldırıp bana doğru baktı. Ama aldırmadan gözlerimi kapattım."Kaldır kafanı" dediğinde gözlerim kapalı bir şekilde kafamın arkasına havlu koymasını bekledim.
Pozisyonumu rahatlatıp uyumak üzere gözlerimi kapattım.
Kanar
İzel bir saatten fazladır uyuyordu. Artık bir şeyler içmemin vakti gelmişti. Oturarak inanılmaz derecede sıkılmıştım. İzel'in üstüne kendi havlumu da örtüp bar bölümüne doğru ilerledim.Rakımı söyleyip bir tabureye oturduğumda gözüm plajdaydı. Aklım gibi gözüm de İzel'de olmalıydı.
Genç çocuk elime rakıyı uzatınca hemen alıp plaja yöneldim. Yarım saatten fazladır içiyordum. Birkaç kere bar bölümüne gitmek zorunda kalmıştım ama aynı zamanda İzel'e de bakıyordum. Tatil falan bana göre değildi bunu çok net anlamıştım. Elin adamı İzel'e mi bakacak, o mu olacak, bu mu olacak derken kafam yoruluyordu. İşlerimi de buradan yönetemiyordum.
Çalan telefonumu susturup İzel'den birkaç adım uzaklaştım.
"Kanar Aras?"
"Abi, ne yapıyorsunuz, nasıl gidiyor?"
Yarkın'ın sesi gülümsememe neden oldu.
"İyiyiz, sen nasılsın? Yeliz, Kerem?"
"Kerem'i biliyorsun. İyi her zamanki gibi. Yeliz de arkadaşıyla tatile çıkmak istiyormuş."
"Allah Allah..." diyerek kafamı iki yana salladım. Sonra bunu Yarkın'ın göremeyeceğini algıladığımda kısa sürede biraz fazla içtiğimi farkettim. İzel kızacaktı.
"Gidemeyeceğini biliyor olmalı.."
"Abi, ben de başta sert tepki verdim ama bence bırak gitsin. Gideceği yeri biz ayarlarız. Gider birkaç gün gelir."
"Neyse" dedim anında kestirip atmak için. "Ben bir geleyim, bakarız."
"Tamam sen bilirsin. Bir de Hakkı'nın adamları ayaklanmış. Tam anlamadım ama sanırım biri kaleyi içten fethetmeye çalışmış."
Herifin ismini duyar duymaz çatıldı kaşlarım. "Nerede o?"
"İyice araştırayım söyleyeceğim."
"İyi, o zaman çene yapma git işini yap."
"Abi, yine içtin mi sen?"
"Seni ilgilendiriyor mu?"
"Neyse, yengeme selam, görüşürüz."
Telefonu kapatır kapatmaz şezlonga doğru fırlattım.
"Pardon" diyerek yanıma doğru yaklaşan kıza baktım. Oldukça genç gözüküyordu.
Cevap vermeyip sorgulayan bakışlarla baktığımda umursamayarak tebessüm etti.
"İpimi takabilir misiniz?"
İzel
Uyuşan belim ve kolum yüzünden gözlerimi açmak zorunda kalmıştım. Baya uyumuş olmalıydım.Hafifçe başımı kaldırdığımda karşımdaki manzarayı algılamakta zorlandım.
Kız sütyeninin ipini Kanar'a doğru gösterip sordu.
"İpimi takabilir misiniz?"
Kanar gevşek bir gülümsemeyle kıza doğru baktı. O an nedense harekete geçmek yerine Kanar'ın tepkisini izlemek istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıtlama Şekeri
Roman d'amourEmre, Hakan, Fatih, Sado ve İzel.. Hakan çok sinirli olduğu için ona bulaşmaya cesaret edemeyen Emre, usulca Sado'nun yanına yaklaşırken onu uyarmak yerine sessizce gülmeyi tercih ediyordum. Sado birden ensesine yediği darbeyle afallarken Emre'nin a...