.8. Kalbin Bile Küçük

8K 247 10
                                    

İzel Varol

Vurulmuştum. Koskoca birkaç gün geçmişti. Hastanedeki zamanlarımı unutamıyordum. Zordu ve bu hiç filmlerdeki kadar kolay bir durum olmamıştı. Acıdan kıvranmış, hatta kendimden dahi geçmiştim. Bu süreçte ise, bu insanlara alışmıştım. Her şey iyiliğim içindi ve artık farkındaydım.

"Tamamdır" dedikten sonra telefonu kapatıp bana döndü Kanar.

"Yarın evindesin artık" dedi ciddi bir şekilde.

Gülümsedim. Ailemi, kuzenlerimi, herkesi deli gibi özlemiştim.

Yarkın'a döndüm. Yanımda oturuyordu.

"Bizi unutma ama" dedi tatlı tatlı. "Çok alıştım ben be."

Kafamı olumlu anlamda sallarken gözlerim doldu. "Eve gidecek olmama rağmen bir yanım buruk" dedim içimdekileri dışıma vurarak.

Yarkın bana sıkıca sarıldı. Sırtımda hissettiğim hareketlilik kesildi ve Yarkın benden hemen ayrıldı. "Yeliz'den hiçbir farkın yok" dedi samimiyetle. "Hep bir telefon uzağındayım."

Tebessüm ederken yanağımda ıslaklık hissettim.

Bizimkiler saatlerce yalvarsa dahi asla şarkı söylemezken, bir anda içimden geçen şarkıyı söylerken buldum kendimi.

"Yine her akşam gibi, bu akşam da yalnızım
Masamda tek başıma durmadan içiyorum
Bir tek düşüncem sensin, seni düşünüyorum
Hep seni arıyorum

Şuan yanımda olsan, sana neler söylerdim
Kafam hafif dumanlı, her derdimi dökerdim
Biraz ümidim olsa ömür boyu beklerdim
Ömür boyu beklerdim"

Yarkın'ın şaşkın bakışlarına gülerken boğazıma vurdum. Bayadır şarkı söylememiştim. O an lisedeki müzik öğretmenim geldi gözümün önüne.

Kanar'a dönerken Yarkın konuşuyordu.

"Ya mükemmel, olum çok güzel."

Kanar yorum yapmadan gözlerimin içine baktı. Sanki bakışları bir şey anlatmak istiyordu da ben anlamıyordum.

"Sazı çalayım bir ara, türkü biliyorsun gibime geliyor."

"Tabiki" dedim Yarkın'a bakarak. "Yapalım bir ara."

"Senin okul da baya aksadı ama" dedi Yarkın. "Nasıl toparlayacaksın?"

"İşte en son maket ödevim vardı. Sizle karşılaşmadan önce, o akşam, ödeve ve süresine söylendiğimden yolları karıştırmıştım. Yetişmedi o, büyük ihtimalle yazın da okula giden tiplerden olacağım."

"Abi" dedi Yarkın ve bir süre bakıştılar.

"Ne oluyor ya?" dediğimde Yarkın çalan telefonuyla uzaklaşırken bağırdı.

"Abimin bir ton maketi var!"

"Sen" dedim Kanar'a dönerek. "Mimarlık mı okudun?"

"Evet" derken ayağa kalktı. "Gel."

Arkasından onu takip ettim. Üst kata çıktık, en sondaki odaya girdik. Bu odanın varlığından haberim bile yoktu.

Kanar ışığı yaktığında elim şaşkınlıkla aralanan dudaklarımı buldu.

Oda devasa maketlerle doluydu, devasa çizimlerle...

Hepsine hayranlıkla bakarken Kanar bir tanesini eline alıp bana uzattı.

"Bunu götür" dedi sakince. Maketin altına bantla tutturulmuş kağıdı da elime tutuşturdu. Yapımı burada, malzemeleri de. Ezberlemezsen maket işine yaramayacaktır. Birinci sınıfsın daha, anında kabul görür bu maket."

Kıtlama ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin