Medya: Kanar ve İzel
Keyifli okumalar :)
İzel Varol
Sadece bir gün daha geçmişti..."Gidiyoruz" diyen Kanar'ı duyan kulaklarıma öyle çok kızmak istemiştim ki o an!
Dikkatimi tekrar izlediğim filme verdiğimde kapıya yaslanmış bir adet Kanar'ı görüyordu gözlerim.
"Gidiyoruz dedim İzel."
Derin bir of çektikten sonra karşımdaki duvara asılı olan saate baktım. Nereye gidiyorduk ki?
"Gitmesek" dedim fazla çıkmayan sesimle. Nereye gideceğimizi bilmiyordum ve bu yeterince kötü bir şeydi. Sorsam, cevap gerip vermeyeceği konusu da tartışılırdı.
"Ben bu habere sevineceğini sanıyordum" dediğinde gözlerimi gözleriyle buluşturdum.
"Kaç gündür sıkıntıdan patlıyorum. Filmi bulmuşken duralım, oradan oraya sürükleniyoruz zaten."
"Eve gideceğiz İzel" dediğinde anında ayaklandım.
"Gidelim!" diye bağırdığımda gülmeye başladı. Ama bu daha çok hüzün barındıran bir gülüştü.
"Tamam, öncelikle yol için yeni aldığımız kıyafetlerden birini giy. Ben hazırım arabayı çalıştırayım, seni bekliyorum."
"Kanar her şey tamam da..." diyerek yanına doğru iyice yaklaşıp karşısında durdum. "Ne oldu adamlar? Kurtulduk mu?"
Burnumun üstüne öpücük kondurup konuştu. "Biz hiç kurtulamayacağız ki canımın iç köşesi." Derin bir nefes alıp tebessüm etti. "Sadece ben varken sana hiçbir şey olmayacak. Alışman gerek saçma sapan aksiyonlarımıza."
"Alıştım ki!" diye bağırdım neşeyle. Odadan çıkıp kıyafetlerimizin olduğu odaya girdim. Yine bir eşofman takımı giyip saçlarımı topladığımda bütün eşyalarımızı da toplamış, poşetlemiştim.
Evden çıkacağım sırada Kanar yine kapıda belirdi. O sırada gözlerimin aradığı kadın yanımızda durdu. Gözleri dolu doluydu. Annemdi değil mi bu kadın benim? Kocamın annesi benim de annem olmaz mıydı? Her ne olursa olsun Kanar'ın da annesini sevdiğini biliyordum.
Kanar kadının yüzüne bakmazken ben anında elini tutup öptüm ve sonra alnıma koydum. Yanaklarını da öpüp sarıldığımda hıçkırmaya başladı.
Kanar'ın bana kızacağını düşünürken öyle olmamıştı. Fırsattan yararlanarak dolu gözlerimi umursamadan onun kulağına fısıldadım.
"Elimden geleni yapacağım, barışacaksınız..."
Kanar kolumdan tuttuğunda annesi en içten gülümsemesiyle "inşAllah" dedi.
En son kapıdan çıkacakken Kanar arkasını dönmeden konuştu. "Sağolasın..."
Annesinin gözleri o kadar kızarmıştı ki... Kanar kolumu iyice sıkıp beni peşinden sürüklediğinde bağırdım.
"Allah'a emanet ol anne!"
Kolumdaki el bir anda gevşedi. Yine bana bağıracağını düşündüğüm için bir adım geriledim.
Kanar, hiçbir şey olmamış gibi arabaya bindiğinde bende yan kapıyı açtım.
"Siz de Allah'a emanet olun kızım!"
Son kez evin kapısına bakarken ağlamam şiddetlendi. Gözlerinin içine son kez bakıp arabaya bindim. O kadar üzgündü ki... içim parçalanıyordu.
Yolculuğun henüz yarım saatini bitirmiştik ve gerçekten de tek kelime konuşmamıştık. Sessizliği bozan kişinin ben olacağını sanıyordum ama Kanar konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıtlama Şekeri
RomanceEmre, Hakan, Fatih, Sado ve İzel.. Hakan çok sinirli olduğu için ona bulaşmaya cesaret edemeyen Emre, usulca Sado'nun yanına yaklaşırken onu uyarmak yerine sessizce gülmeyi tercih ediyordum. Sado birden ensesine yediği darbeyle afallarken Emre'nin a...