"Yavşak kotası doldu amına koyayım!"
"Siktir git pezevenk, ağzına sıçarım bak senin..."
"Şu sesinizi kesin, uyuyorlar."
"Gece gündüz peşimdeler peşimde!"
"Sesinin rayına sıçayım..." diyen kocamın sesini duyduğumda daha yüksek sesler duymaya başlamıştım.
"Aşk olsun enişte, kalbim çıt, gözyaşım pıt."
"Götüne sokayım!"
Sado'nun daha da yüksek çıkan sesiyle gözlerimi açtığımda, yan koltuktaki Kanar'a baktım. O da bana bakıyordu. Yanında Kutay'ı göremeyince sordum.
"Kutay nerede?"
"Buyadayım!"
Mutfak masasının altından kafasını uzatıp, elindeki fotoğrafı gösterdi.
"Anni, bu kim?"
Herkes fotoğrafa baktığında, Hakan'a doğru baktım. İş işten geçmişti, çünkü fotoğrafı görmüştü.
Anında dolan gözleriyle Kutay'ın karşısında yere doğru çöktüğünde ayaklandım.
"O bir melek dayıcım, güzel bir melek."
Beliz'i ne kadar çok özlediği sesine yansırken, ölmemesini ne kadar çok istediğimi farkettim. İçim parçalanmıştı.
"Çok güzeymiş dayı, o şenin melekin mi?"
"Evet" derken hafifçe eğildi. "O benim meleğim."
"O şaman melekin sende dursun" diyerek fotoğrafı eline uzattığında hemen aldı ve fotoğrafa bir öpücük kondurup kırıştırmamaya özen göstererek elinde tuttu ve odadan çıktı.
"Şu çocuk hiç gülemedi ya la."
"Keşke sen gülmesen gerizekalı" diyerek sırtına doğru vurdu Sado.
"Ben Hakan'a bakayım" diyerek odadan çıkan Fatih'in arkasından Yarkın da çıktı.
"Gel de seni bir öpeyim."
Hemen yanına doğru gidip eğildiğimde yanağıma yumuşak bir öpücük kondurdu.
"Sen iyi ki yanımdasın."
"Sen de iyi ki yanımdasın bitanem" diyerek sarıldığımda Emre konuştu.
"Vıcık aşklarınızdan iğreniyorum. O yüzden hamburger söyleyeyim de gelsin."
"Bu ne saçma bahane lan?"
"Sanane sik..."
"Şu çocuğun yanında Kanar bile küfür etmiyor" derken Kutay'ı gösterdim. Her zaman söylediğim şeyi tekrar ettiğinde gülmeye başladık.
"Küfüy çok kötü bir şeydiy."
...
İsmel Aras"Abi peki, annem nasıl biriydi?"
"Sakindi, çoğu zaman durgun ve düşünceliydi. Bunu, babamın sürekli tetikte olacak kadar gergin biri olmasına yorardım. Şimdi anlıyorum işte, şiir yazıyormuş meğerse. Şiir yazan insanlar durgun olurlar."
"Hayatı anlarlar ve anlamazlar gibi."
"İşte aynen öyle."
"Babam acaba neden hep öyleymiş, hiç elinden bir şey gelmemiş mi?"
"Bir gün şey demişti bana, anneni bulmasaydım karanlık bir adamdım, ışığımı bulmuşum diye bir şey söylemişti. Diyorum ya, çok küçüktüm cümlelerini anlamazdım. Şimdi anlıyorum ancak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıtlama Şekeri
Storie d'amoreEmre, Hakan, Fatih, Sado ve İzel.. Hakan çok sinirli olduğu için ona bulaşmaya cesaret edemeyen Emre, usulca Sado'nun yanına yaklaşırken onu uyarmak yerine sessizce gülmeyi tercih ediyordum. Sado birden ensesine yediği darbeyle afallarken Emre'nin a...