Odadan hafif adımlarla uzaklaşırken ardımda ağlayan bir Harry bırakıyordum . Onu günler sonra hatta burada bulunduğum sürece ağlarken görmediğimden olayı sindirmeye çalışarak adımlarımı emin ve yavaşça atıyorken , kapıda meraklı gözlerle yüzüme bakan iki genç beni bekliyordu. Kafamı ciddi bir şekilde kaldırıp Matt'e dönerek ;
+" O' na hiçbirşey yapmadım . Sanırım, bu vicdan azabı ve düşünceler yetecektir. "
Matt'in ağız dolusu kelimesi dilinde dönüyorken , boğazına kadar ittirip yüzümü Thomas'a çevirdim.
+"Birden niçin bize karşı geldiğini ve sonrada niçin bundan vazgeçtiğini bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Thomas , sana karşı içimde en ufak bir his yok. Fakat içimdeki bir ses seni kolay kolay affetmemem gerektiğini söylüyor. " bunları söylerken ardımda beni izleyen karanlık Holly yüzüme onaylayıcı ve gülümsediği bir bakışı atarken , kafamı arada ona çevirip konuşmama devam ediyorum.
+"Ve biliyorum . Bu his beni yanıltmayacak! " diyerek eklediğim cümleden sonra , yüzüne karşı pis gülüşler attığım Thomas'ı ardımda bile bakmadan dinlemeyerek ilerliyordum. Matt ise sürekli bişeyler söylüyor , hiçbirine kulak asmıyordum. Ardı ardına boğazıma sarılan sözcükleri artık fazlalaşınca derin bir nefes alıp , sesimi yükselterek koridorda yankılanan cümlelerimi diziyordum .
+"Bak Matt , bir özürle herşey düzelecek değil ! Oyun daha yeni başlıyor. Eğer sende bana inanmıyorsan kendin bilirsin. Ben artık eski Holly değilim ! Daha güçlüyüm. Güçlü olmak zorundayım. Sürekli kaybeden , ağlayan , hücrelere atılan ve ezilen ben olmayacağım ! " bunları söylerken yine bana güç veren karanlık arkadaşıma bakarak gülüyordum . Matt ise o sırada ellerini kafasına götürüp , saçlarını bir öne bir de arkaya kaşıyarak ;
-" Sana inanamıyorum ! Bizim amacımız buradan çıkmak , insanlara zarar vermek değil ! İyiler her zaman kazanır bunu unutma " diyerek beni ikna etmeye çalışsa da , ağzımdan dökülen cümleyle bir kez daha sarsılıyordu.
+" İyiler her zaman kazanmaz Matt ! İyiler her zaman ezilir ! "
Tartışmaya varan konuşmamız gittikçe yükselirken , sesimizi bastıran bir çığlıkla suküta bürünüyorduk.
Şaşkın gözlerle tavana dönen yüzümüz daha sonra birbirimize bakıyor , ardından hiçbir kelime söylemeden hızla koşarak yukarıya çıkıyorduk. Koridorda koşuşturan birkaç hasta ile birlikte doktorlar aynı yöne doğru gidince yine gözgöze geldiğimiz Matt ile hızlı adımlarla o yöne doğru giderken , kalbimin çarpıntısı hızlanıyor , görüntü netliği biraz da olsa buğulanırken büyükçe nefesleri göğüs kafesime dolduruyordum. Başımın dönmesi artınca , Matt'e tutunarak kendime gelmeye çalışıyordum.
+" Holly iyi misin? Beni duyuyormusun? "
Derin bir yutkunmayla gözlerimi sıkıp açtıktan sonra ;
-"Evet . İyiyim hadi gidelim."
Onaylayıcı bakışmadan sonra adımlarımızı daha sakinleştirirken , kalabalığa doğru gittikçe yaklaşıyorduk. Merdivenlerin orda büyükçe bir kalabalık vardı ve hepsi merdiven boşluğundan yukarıya bakıyordu. Sıkıştıran kalabalık arasında ağlayan Lisayı farkedince yanına gitmeye çalışıyorduk. Yukarı bakma uğraşımız devam etse de kalabalık arasında ezilmemek ilk işimizdi. Lisayı o çember içinde tutup hızlıca dışarı çıkardığımda , deli gibi ağlayarak omzuna yaslanıyordu. Matt ile şaşkın bakışlarımız artınca dayanamayıp Matt'in soruları sıralanırken , Lisa ağlamaya devam ediyordu.
+" Lisa yüzüme bak! Sana mı bişey oldu? Lisa söylermisin? Burası çok kalabalık ve hiçbirşey göremiyoruz . Lütfen bize anlat Lisa ne olur!" derken ellerini sıkıca tuttuğu Lisa sadece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulaşık Teli - Hastane
Paranormal23.12.14 Bir Akıl Hastanesi! Günler geçtikçe benliğinin yok olduğunu farkeden ve gölge gibi peşinde gezen geçmişini araştıran biri ; "Holly" ve onunla aynı kaderi paylaşan diğer arkadaşları.Birbirinden başka güvenecekleri kimse yok.Küçük bir aşk ile...