Matt geldiğinden beri doğru düzgün uyuyamıyoruz.Ya çok fazla gülmekten,yada o hatırladığı şeyleri anlatırken uyku denen olayı söküp atmışız.
Milena hakkında sohbet ettik çoğunca.. kitabı elime aldığımda niçin şaşırdığımdan,neler yaşadığımdan bahsettik.Öyle çok anlattık ki bir sabah daha günesin doğuşunu izledik.Matt kafa dengi bir dosttan ote derdimi anlayan bir kardeş gibi.
Sabaha karşı uyudugumuz için Kate'in azarlarıyla gözlerimizi açıyoruz.Gunler sonra ilk defa yemekhaneye inmeme izin verdi.Gunler sonra ilk defa hastanedekilerle birarada yemek yiyecek olmam hem heyecanlandırdı hem de korkuttu.Matt ve Kate dışında pek sohbet ettigim kimse yoktu. Matt hızlı bir sekilde doğruldu,saçlarını düzeltti.Koridorda yavas ve emin adimlarla gidiyor her odaya kapısından bir goz gezdiriyor,hafif korkak ama guclu bir sekilde sonuna geliyoruz.Matt henuz yeni olmasina ragmen icindeki sıcaklıkla herkesi selamliyor,gulumsuyor ve kizlari cezbedicek bakislarla suzuyordu.Merdivenlerden tam da iniyorduk ki Matt'in ozguveninin yaninda benim ozguvenim ayaklarıma dolanıyor,5-6 merdiven boyunca suratlice yuvarlanıyorum.Düz zemine geldigimde yuzustu dustugum için kolum aciyor.Gozlerimi acitigimda ise bir cift pembe terlik ve uste dogru ciktikca endamli bir genc kız goruyorum.Matt kosarak herkesin gulunc bakislari arasinda kaslı kollarıyla beni olduğum yerden kaldırıyor. "Olur böyle ahbap" diye teselli ediyor. Ustumu duzeltirken gozum yine o alımlı kıza takıldı.Matt ile utangaç bakışlar arasında merdivenleri yavas yavas çıkıyor ve gozden kaybolana kadar Matt'i gozluyordu. Yeni bir aşkın habercisi bakışlara aldırış etmeden Matt kolumu sıkı sıkı tutarak yemekhaneye goturdu.
Yemekhane kalabalık.7-8 tane kare masa ve her masada en az 6 kisi oturuyor. En kosede duvar dibinde ise terapilerden tanidigim Danielle,Thomas ve Arthur var. Yanlarına gitmek istesem de Matt beni başka yere çekiyor. Yemekhaneyi incelerken o bos bir masa ve iki sandalye kapmış bile. Tedirginim. Çünkü en son yemekhaneye geldiğimde tam da karsımda oturan Harry nin bogazinda bulmuştum ellerimi. Aradan o kadar zaman geçse de hiç degismemiş alaycı gulumsemesiyle sinirlerimi yeniden bozmayı plalıyor. Harry'e kızgın bir sekilde bakarken Matt sessizce fısıldadı.
"Bu gece çok eğlenicez"
Tüm dikkatimi ona toplamis gibi gozuksemde bir gozum hep Harry'de duruyordu.
"Nasıl? Ne yapicaz ki?"
Önce sen bir gulumseme atti.Thomas ile bakisarak kafasini hafifce salladiktan sonra bana dondu.
"Arka bahçede saat 23.00de bulusucaz,odaya gidince devamini anlatirim.Kimseye bahsetme"dedi.
--------------
Saat 23.00. Herkesin uyudugu -hatta hemsirelerin bile- bu saatte birden durtulme hissiyle uyandim.Basimin uzerinde Arthur ve Fiona vardi. "Hadi çabuk Matt asagiya indi bile" diyerek yaka paca indirdiler. Parmak uclarinda yurudugumuz koridorun sonuna gelirken sabah gördüğüm kız ve ardindan Danielle ile birlikte asagiya indik. Hastanenin bu bolumune hiç gelmedigim icin hem korktum hemde ne yaptigimiz hakkinda fikir yurutsemde hicbirsey bulamadim.Merakli bakislarimin arasinda geldik. Thomas ve Matt bizden önce gelmislerdi. "Neler oluyor anlatabilirmisiniz?" dedim. Meğer thomas'ın kızının yarin doğum günü olduğu için yaninda olmak istiyormus. Ve plan yapmak için toplanmisiz. Herşeyi sonradan ogrenmemi gectim yaptiklari plan akilalir gibi degildi. Kimse anlamadan Thomas 2 saatligine gidicek ve geri gelicekti. Basta kabul etmek istemesemde ailemi ne kadar ozledigimi dusununce kabul ettim. Plan şuydu. Lisa (dustugumde gördüğüm kiz) ve Danielle hemsire Corayı oyalayacakti. Thomasın hasta olduguyla ilgili yalanlar soyleyeceklerdi. Arthur kapidaki gorevliyi oyalayacakti ve Ben,Matt ile Fiona arka kapidan cikmasina yardim edecektik. Thomasin kizi için hepimiz birlik olmustuk. Yarin büyük gündü hemde çok büyük gün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulaşık Teli - Hastane
Paranormal23.12.14 Bir Akıl Hastanesi! Günler geçtikçe benliğinin yok olduğunu farkeden ve gölge gibi peşinde gezen geçmişini araştıran biri ; "Holly" ve onunla aynı kaderi paylaşan diğer arkadaşları.Birbirinden başka güvenecekleri kimse yok.Küçük bir aşk ile...