7.BÖLÜM [M]

3.7K 140 171
                                    

Bu bölümün bazı şeyleri anlamanıza kolaylık sağlayacağını düşünüyorum

Sınır 15 oy ve 15 yorum

İyi okumalar..

...

Chaeyoung

Elimdeki anahtarlık ile oynarken gözüm bahçede oturmuş sohbet eden Mark-Lisa ikilisinin üzerindeydi. Geldiğimiz günden beri oldukça yakınlardı ve bu beni sinir ediyordu. Mark itinin planlarımı altüst etmesine izin veremezdim!

Kulağıma Lisa'nın kahkahası iliştiğinde elimdeki anahtarlığı sinirle masaya sapladım. Sanırım Mark'ı yanımda getirmemeliydim..

Yanlarına gitmek için ayaklanacağım sırada telefonumun çalmasıyla derin bir nefes alıp enerjik bir şekilde telefonu açtım.

-Günaydın hayatım!

Jimin "Günaydın sevgilim. Sesini duymak istemiştim nasılsın kendini çok yormuyorsun değil mi?"

Görmeyeceğini bile bile başımı olumsuz anlamda salladım "gayet iyiyim, zaten işlerim çok hafif."

Jimin "Sevindim, Lisa ne yapıyor? Umarım işleri batırmamıştır, kendisi biraz beceriksizdir de."

Kaşlarımı çatıp kalçamı masaya yasladım "Aslına bakarsan gayet iyi, sen ondaki cevheri görmemiş olabilir misin?"

Karşıdan bir kahkaha gelince yüzümü buruşturdum "Senin benim yanımda olman gerekiyordu, sanırım Lisa senin aklını karıştırıyor."

Bakışlarım pencereye dönerken gözlerimi kısıp boş bahçeye baktım "ben seni sonra ararım önemli bir işim çıktı."

Konuşmasına dahi izin vermeden telefonu suratına kapattım ve hızla bahçeye çıkıp etrafıma bakınmaya başladım. Kaşla göz arasında nereye kayboldular!

Arka taraftan gelen kahkaha sesleri ile hızla o tarafa yönelirken Lisa'nın verdiği pozu çekmeye çalışan Mark'ın yanına adımladım. Lisa'nın yüzündeki tebessüm beni görünce yok olurken hala sırıtan Mark'ın yakasını tuttum ve kendime çevirdim.

Şaşkınlık dolu bakışlarını bana gönderirken elindeki Lisa'nın telefonu aldım ve dişlerimin arasından sinirle tısladım "kaybol!"

Hızla başını sallayıp koşturur adımlarla içeriye yönelen Mark'ın arkasından sinirle baktım ve o gözden kaybolduğunda bakışlarımı Lisa'ya çevirdim. Ne diye boş boş gülümsüyor?

Ellerini göğsünde bağlayıp dudağını yaladı "ne zaman beni kıskandığını kabul edeceksin?"

Kısaca onu süzüp aramızdaki mesafeyi kısalttım "evet kıskanıyorum."

Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş solarken gülümseme sırası bendeydi. Benden kesinlikle bu itirafı beklemiyordu. Elimi beline atıp onu kendime çekerken dudağına doğru yavaşça üfledim "benim olana kimse elini süremez."

Yutkunma sesi kulaklarıma kadar gelirken bu durum hoşuma gitmeye başlamıştı. Onu etkilemek kesinlikle kolay olmamıştı ama eninde sonunda zırhını indirecekti. Belki de çoktan indirmişti ve ona saldırmamı bekliyordu.

Bakışları dudaklarıma kayarken hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Elleri boynuma doğru yerleşirken belindeki elimi kalçalarına doğru yönlendirdim. Dudaklarımız birbirini parçalarcasına hareket halindeyken kendimi ona bastırmamla ağzıma doğru boğukça inledi.

Nefesinin kesildiğini hissettiğimde kendimi yavaşça ondan uzaklaştırırken hızla inip kalkan göğüsleri bana bir görsel şölen gibi geliyordu. Onunla oynaması kesinlikle Jimin'den daha eğlenceliydi.

Tempted //ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin