8.BÖLÜM

2K 137 196
                                    

Karşınızda bir haftada anca yazabildiğim bölüm umarım beğenirsiniz

Sınır 15 oy ve 15 yorum

İyi okumalar..

...

Bugün birkaç günlük iş gezimizi ne yazık ki sonlandırıyorduk. Chaeyoung ile aynı evde kalmaya çok alışmıştım. Her gün beraber kahvaltı yapmaya dışarıda beraber dolaşmaya.. Aslında onunla yaptığım her şeye alışmıştım. Döndüğümüzde o yine Jimin'in nişanlısı olacaktı bense herhangi birisi olarak kalmaya devam edecektim..

Belime dolanan eller ile kendime gelirken başımı yavaşça arkaya çevirmemle dudaklarım üzerinde bir dolgunluk hissetmem bir olmuştu "ne düşünüyorsun böyle?"

Kollarımı beline dolayıp kafamı göğsüne yasladım "geri dönmek istemiyorum."

Elleri sırtımı okşarken beni kendinden uzaklaştırdı ve gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı "ama dönmemiz lazım. Jimin akşama seni geri getirmemi istedi."

Göz devirip kollarından kurtuldum ve dışarıya çıktım. Jimin'in her dediğini yapacak olsaydım avukat olmaz onun gibi bir katil olurdum. Dışarıdan ne kadar masum görünüyordu öyle değil mi? Aksine tehlikenin ta kendisiydi. Sinirlendiğinde gözü babamı bile görmezdi.

Kapının önünde bekleyen aracın içine kendimi atarken bakışlarımı gökyüzüne çevirdim. Birkaç gündür aklımda dönen düşünceleri Chaeyoung ile paylaşmalıydım.

Jimin'den ayrılmalıydı. Abimle aramız mükemmel olmasa da sonuçta abimdi. Ona bunu yapamazdım.

Ön koltuğa oturan Chaeyoung ile araba hareket haline geçtiğinde kafamı öne uzattım ve kısaca yola odaklanmış Mark'a bakıp Chaeyoung'un kulağına eğildim.

-Seninle bir şey konuşmam lazım.

Bakışları aniden beni bulurken hafifçe gülümsedi "söyle güzelim."

Huzursuzca yerimde kıpırdandım "Jimin'den..ayrılman gerekmiyor mu?"

Gülümseyen suratı aniden düşerken yanlış bir şey söyleyip söylemediğimi düşünmeye başladım. Hayır, kesinlikle gayet yerinde bir şey söylemiştim.

Bakışlarını önüne çevirip yolu izlemeye başladı "Sonra konuşalım Lisa."

Boş boş yüzüne bakıp sırtımı koltuğa yasladım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Sanırım bu konuşmanın sonu iyi gitmezse aramızdaki garip ilişkiyi sonlandırmak zorunda kalacaktım..

...

 Uçaktan indiğimizde Chaeyoung Mark'ı agresifçe yanımızdan kovmuş şoför koltuğuna kendisi geçmişti. Şimdi de oldukça sessiz bir yolculuk geçiriyorduk. Her konuşma çabamı resmen elinin tersiyle itiyordu.

-Chaeyoung konuşmamız la-

Bakışları bana dönerken sert bir şekilde yüzüme baktı "Sana sonra dedim Lisa! Bunun neresini anlamıyorsun?!"

Kaşlarımı çattım ve oturduğum yerde tamamen ona döndüm "Sonra? Kaç saattir konuşmaya çalışıyorum! Daha ne kadar erteleyeceksin?!"

Sinirle önüne dönüp gaza biraz daha bastı. Arabanın birden hızlanmasıyla elimle ehliyet kemerimi kavramam bir olurken gözlerim direksiyonu sıkan ellerine kaydı. Sabah her şey gayet güzeldi birden ne olmuştu?

-Chaeyoung yavaşla!

Dişlerini birbirine sürtüp kısa bir süreliğine gözlerini yumdu "Kapa çeneni Lisa."

Tempted //ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin