Özlem meraklı bir şekilde doktora ve kadının yazdığı şeylere bakıyordu. Hemen yanında duran eşi Kürşad onun elini tutmuştu. O da en az Özlem kadar heyecanlıydı. İşten biraz erken çıkıp birlikte hastanede buluşmuşlardı.
"Evet Özlem Hanım rahimdeki hasarı onarabileceğimize inanıyorum."
"İnşallah doktor hanım."
"Tedaviyi düzenli bir şekilde aksatmadan yaparsak amacımıza ulaşacağız."
Özlem başını olumluca salladı. En azından güzel bir haber alabilmişti. Çocuğu olabilecekti. Kürşad ve onun çocuğu ya da çocukları.
Öğrendiği şeyler onun için çok ağır gerçeklerdi. Birine bunu nasıl anlatabilirdi? Annesinin o gün anlattıklarına inanmak istemeyen bir yanı vardı. Bu onun başına gelmemiş olsun dilerdi. Ailesi bunu ondan saklamasın isterdi. Ancak şu an düşününce bile kabullenmesi çok zor olan bu olayları daha küçükken asla kabullenemeyeceğini biliyordu.
Kürşad onlar için elinden geleni yapacaktı. Birkaç gün önce eve geldiğinde Özlem'in hali gözünün önünden bir türlü gitmiyordu.
Genç kadın yatak odasındaki yataklarına uzanmış boş gözleriyle karşısındaki duvara bakıyordu. Annesi salondaydı ve o duyduklarını anlamaya çalışıyordu. O küçükken henüz bebekken... Başına neler gelmişti?
Gözünden süzülen yaşları umursamıyordu. Yaşadıkları yüzünden bebeği olmayabilirdi. Anne olamayabilirdi. Onun ufak güzel bir ailesi olmayabilirdi. Tüm bu ihtimallerin varlığının sebebi bebekken başına gelen o olaydı. Dili bile söylemeye varmıyordu.
Kürşad. O biliyor muydu? İlk gecelerinde fark etmiş miydi? Hayatı boyunca beklediği o gece çok güzel geçmişti. Bunu çok net bir şekilde hatırlıyordu. Kocasına bunu söyleyebilir miydi? Kalbi sıkışıyordu. Bu yük onun için çok fazlaydı. Tek başına bununla baş edebileceğini sanmıyordu. Ona söylemeliydi. Başına gelenleri Kürşad'ta bilmeliydi.
Kürşad işten çıkar çıkmaz kayınvalidesinin mesajıyla hızlı hareket ederek eve gelmeye çabalamıştı. Mesajda Özlem'in her şeyi öğrendiğini kendisine ihtiyacı olduğu yazıyordu. Ah Özlem'i. Ne kadar üzüldüğünü ancak tahmin edebilirdi. Bir kadının, bir bebeğin başına bunların gelmiş olması berbat bir şeydi. Yıllar sonra bu gerçeği öğrenmek ise daha da berbat olmalıydı. Arabayı park ettiği gibi evine ilerleyen Kürşad hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başladı. Nefes nefese bir halde dairelerinin önüne geldiğinde sessiz bir şekilde kapıyı tıklattı.
Kürşad soluklanırken Melda Hanım oğluna kapıyı açtı. Damadının endişeli yüzünü gördüğünde "Sakin ol oğlum." diyerek onu biraz sakinleştirmeye çabaladı.
"Özlem nerede?"
"Yatak odasında. Senin bildiğini bilmiyor. O sana neler olduğunu anlayacaktır oğlum. Birbirinizi üzmeden dinleyin olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karahisarlı
Ficción GeneralBaşkomiser Kürşad Karahisarlı. O mahallenin ağabeyi, herkesin saygı duyduğu delikanlısıydı. Karahisarlı soyadıyla nam saldığı mahallesinde hayatına birden giren Özlem ile kalbinden vurulmuşa dönmesi çokta geç olmayacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları...