Esme iç çekerek karşısındaki adama bakmaya başladı. İlişkilerinde bir adım atmak istiyordu. En azından adamın ailesi ile tanışabilirdi. Ya da Yakup'u ailesine tanıştırabilirdi. Bir şey olsun istiyordu. Sürekli aynı yerde sayıyorlarmış gibi hissediyordu. Ve bunu adama söylemeye kararlıydı. Sonucu ne olursa olsun eğer onu gerçekten seviyorsa birlikte bir adım atarlardı. O kadar da zor değildi. Özlem ve Kürşad evlenmişti. Onlar neden bu yolda ilerlemiyorlardı?
En iyisi direkt konuya girmekti. Karşısındaki koltukta oturan sevgilisine bakarken "Yakup ailemle tanışmanı istiyorum." dedi.
"Bu da nereden çıktı Esme?"
"Sadece ilişkimizi biraz ilerletmek istiyorum. Ailemle tanışmaya ne dersin?"
"Sevgilim daha beş aydır sevgiliyiz ve bence biraz daha beklemeliyiz. En azından buna alışmamız için zamana ihtiyacımız var."
"Neye alışmamız lazım?"
"Evlilik yoluna girecek olan daha ciddi bir ilişkiye."
"Sen buna hazır değilsin değil mi?" Esme'yi büyük bir üzüntü kaplamıştı. Yakup istemiyordu işte. İlişkileri onun gözünde Esme'nin gördüğü kadar önemli değildi.
"Ne?"
"Tamam madem hazır değilsin ve istemiyorsun o zaman burada bitsin Yakup. Benimle oyalanmana gerek yok."
Esme koltuktan kalkıp salondan çıktı koridorda ilerleyip vestiyerdeki ince hırkasını giydi. "Esme! Ne diyorsun sen?" diyerek yanına gelen adama bakıp sinirli bir şekilde solumaya başladı.
"Ne mi diyorum? Git kendine seninle sevişecek bir kadın bul! Benimle yattığın için birlikte olmak zorunda değilsin. Ben cinsel bir objeden fazlasıyım tamam mı? Ben bir kadınım. Sevgiye, ilgiye ihtiyacım var. Ailemle tanışmak bile istemiyorsun Yakup. Sen beni sevmiyorsun. Sadece kendini ve beni kandırıyorsun. Bana karşı mahçup ya da suçlu hissetmene gerek yok. Seninle birlikte olmak şu an verdiğim ayrılık kararı gibi kendi irademle verdiğim bir karardı. Bitti tamam mı artık özgürsün. Uğraşman gereken bir Esme yok artık. "
Esme ayakkabısını giymek için önüne dönerken Yakup onun kolundan tuttu ve kadının vücudunu kendi vücuduna yasladı.
"Sakin ol. Bu mantıklı bir karar değil. Önce sakinleş."
"Bırak beni."
"Kollarımın arasındayken mantıklı düşünemiyor musun yoksa? Ne demiştin az önce hım... kendine başka bir kadın bul öyle mi?"
"Aynen öyle."
"İnan bana bunu yapacak olsam bu yaşıma kadar çoktan yapardım Esme. Ben seni istiyorum anlıyor musun?"
"Anlamıyorum. Anlamayacağım da bırak hemen beni."
Yakup kadını bırakmaktansa yan taraftaki duvara yaslayıp bedeniyle onu sıkıştırmaya devam etti. "Aptal kadın! Diyorum ki istediğim, seviştiğim ve sevişeceğim tek kadın sensin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karahisarlı
General FictionBaşkomiser Kürşad Karahisarlı. O mahallenin ağabeyi, herkesin saygı duyduğu delikanlısıydı. Karahisarlı soyadıyla nam saldığı mahallesinde hayatına birden giren Özlem ile kalbinden vurulmuşa dönmesi çokta geç olmayacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları...