Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kürşad telefondan Ahmet Turan başkomiserine mesaj attıktan sonra arabanın içinde beklemeye devam etti. Adamla birlikte yürüttükleri dosya iyi ilerliyordu. Fakat hala yeterli kanıt bulamamışlardı. Sürekli çalışıyorlardı. Diğer dosyalara da fazlaca vakit ayırması gerekiyordu.
Yine de halinden memnundu. Diğer şubelere göre daha fazla yoğun bir şubede çalışıyor olsa da şikayetçi değildi. Kardeşi nihayet sınava girmişti. Sonuçlar yakında açıklanacak ve yerleştirme olacaktı. Neler olacağını hep birlikte göreceklerdi.
Kürşad apartman kapısına bakarken açılan kapıdan inen Özlem ile gülümsedi. Oldukça şık görünüyordu. Siyah gür saçlarını yine toplamıştı. Genç kadın hızlı adımlarla arabanın diğer tarafına geçip ön koltuğa oturdu. "Çok bekledin değil mi?"
"Hayır."
Arabayı çalıştıran Kürşad az sonra hareketlenen arabayla dikkatini yola verdi. "Bu sıralar çok yoğunum, ancak vakit ayırabildim. Kusura bakma Özlem."
"Önemli değil. Bende yoğundum."
"Tüm dosyalar üst üste geliyor. Hepsi de korkunç, insanlık dışı dosyalar. Sadece bu hafta iki kadın cinayeti dosyası aldım. Gerçekten kafayı yiyeceğim."
Kürşad dişlerini sıkarak yola bakarken Özlem onun gergin çenesinden sinirli olduğun anlayabiliyordu. Geçen akşamın telafisi olarak tam iki hafta sonra bugün Kürşad'ın yemek teklifi için dışarıya çıkmışlardı.
Özlem de elbette kabul etmişti. Çok garipti. Sabahtan beri akşam olmasını beklemişti. Akşam işten gelince de güzelce hazırlanmıştı. Bunun randevu olup olmadığından emin değildi. Fakat oldukça güzel, çekici ve bakımlı göründüğünü düşünüyordu. En azından saçlarını istediği gibi yapabilmişti. Gündelik kıyafetler giymişti. Çokta özeniyormuş gibi gözükmek istememişti.
Kürşad ise Özlem'e oldukça sıradan görünmüştü. Siyah kot bir pantolon ve üstüne de siyah gömlek giymişti. Simsiyahtı. Hafif sakalı, arabayı süren kollarında gezinen gözleri yakalanmaktan korkarak cama doğru kaydı. Kalbi deli gibi bir hızla atıyordu. Gerçekten Kürşad ile bir gelecekleri olabilir miydi? Bu sıralar sıklıkla düşündüğü şey kesinlikle buydu.
Bu adam çok güzel bakıyordu ve insana iyi hissetiren bir yanı vardı. Sanki onda iyi olacaktı. "Nereye gidiyoruz?"
"Güzel bir yere."
Kürşad gülümseyerek yola bakarken Özlem de gülümsedi. Bu adamla ilgili hayaller kurmaya başlamıştı. Aklı iyice karışmıştı. Nasıl bir ilişkileri olduğuna dair bir fikri yoktu. Ablasının dediği gibi flört edip duruyorlardı.
Bir süre süren yolculuktan sonra araba durduğunda genç çift arabadan indi. Özlem gördüğü lüks restauranta bakarken Kürşad elini beline koyup onun hareket etmesini sağlamıştı. Dokunduğu yer adeta yanıyordu.