Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Özlem ve Çağla karşısındaki Esme'ye oldukça şaşkın bir yüz ifadesiyle bakarken Esme arkadaşlarından biraz utandığını hissediyordu.
En sonunda Çağla "Esme doğru mu duydum?" dedi. Esme dudağını hafifçe ısırarak ve arkadaşlarına bakmadan yüzünü eğip başını salladı.
Özlem arkadaşına iyice yaklaşıp oldukça kısık bir sesle "Yakup ve sen birlikte oldunuz yani." dedi.
"Ay evet kızlar. Tekrarlatmayın işte."
Çağla ve Özlem birbirlerine bakıp sırıtmaya başladı. "Ben sana bu kızda bir şey var demiştim." dedi Özlem.
"Valla bende kara kara nasıl yapacağım bunların arasını diye düşünüyordum. Baksana bunlar çoktan halletmişler her şeyi." diyen Çağla hafifçe bir kahkaha attı.
Özlem, Çağla'yı susturup arkadaşına bakmaya devam etti. "Ee peki şimdi ne olacak yani konuştunuz mu hiç?"
"Yakup geçenlerde konuşmaya geldi. Birbirimizi tanımaya karar verdik."
"İşte bu mükemmel bir haber!" diyen Çağla elini çırparak sevincini belli etti.
"İnşallah güzel bir ilişkiniz olur Esme." diyen Özlem de arkadaşına bakıp gülümsedi. Biraz sessizlik olduktan sonra Çağla daha fazla dayanamayıp sordu. "Ay sormadan duramayacağım. Nasıldı?"
Özlem arkadaşının koluna hafifçe vurdu. Esme birazcık utanmıştı. Kadınlar bu tarz özel şeyleri çok nadiren konuşurdu. Özlem de Çağla da Esme'nin en yakın arkadaşlarıydı. Çekinse de yaşadığı deneyim onun için ilkti.
Derin bir nefes aldıktan sonra arkadaşlarının merak ettiklerini detaya girmeden anlatmaya başladı.
O sıralarda Kürşad sorgudan sorguya geçiyordu. Yoğun bir gün yaşıyordu. Elindeki dosyalara bakıp durmaktan yorulmuştu. Arkasındaki beyaz tahtaya elindeki şüphelilerin fotoğrafları yapıştırıp masanın etrafında oturan ekibine doğru döndü.
"Çapraz sorgu başarısız oldu. İkisi de hatasız bir şekilde aynı şeyleri söyledi." dedi Kürşad. Bugün beklediği gibi gitmiyordu. Topladıkları şüphelilerin hiçbiri katil olmayabilirdi. Bu da en başa dönmeleri demek oluyordu. Sürekli en başa dönüyorlardı. Bu dava oldukça yorucu bir hal almaya başlamıştı. Sonunda nereye varacaklarını kimse bilemezdi. Ve o sonun hızlı gelmesi için çabalıyorlardı.
"Başkomiserim telefon kayıtlarındaki herkes, yakın çevre sorgulandı. Sorgu sonuçlarında maalesef hiçbir yere ulaşamadık." dedi Halil.
"Farkındayım Halil ve bu hiç hoşuma gitmiyor."
O sırada aceleyle toplantı odasına giren Şevval nefes nefese bir şekilde "Başkomiserim bir görgü tanığı bulduk!" dedi. Kürşad şaşkın ve mutlu bir şekilde Şevval'a baktı.
