Özlem gülümseyerek yeni aldığı kıyafetlerini deniyordu. Daha çok iç çamaşırı dese daha doğru olurdu. Kürşad'ın hoşuna gidebilecek şeyler almıştı ve hepsi üstünde çok seksi duruyordu. En azından Özlem öyle düşünüyordu.
Kocasını baştan çıkarma işini çok seviyordu. Bu çamaşırlarda kendisine oldukça yardımcı olacaktı. Kürşad bunlara kesinlikle bayılacaktı. Bebek için sıkı çalışmaları gerekiyordu. Tedaviye başlayalı birkaç hafta olmuştu. Bu süreçte Esme nişanlanmış, düğün hazırlıkları neredeyse bitmişti. Arkadaşı için çok mutluydu. Onlar için her şey yolunda gidiyora benziyordu.
Mavi renkli geceliği daha çok beğendiği için onu üstünde çıkartmadı. Sabahlığını üstüne geçirip kuşağını bağladı. Ardından mutfağa geçip yemek masasını hazırlamaya başladı. Kürşad birazdan gelirdi. Önce yemek yemeli ve biraz dinlenmeliydi.
Özlem yemek sofrasını hazırladığı sırada Esme koltukta uzanmış tavana bakarak gülümsüyordu. Bir eli karnındaydı. Sırıtıp durarak hayaller kuruyordu. Bakışları yavaş bir şekilde parmağındaki yüzüğe doğru kaydı. Yakup ile gerçekten evleneceklerdi. Ve bir bebekleri olacaktı. Şu günler çok yoğun bir tempoyla ilerliyordu. İki hafta sonra düğünleri vardı. Ardından taşınacaklardı. Taşınma işlemi biraz uzun sürebilirdi. Yakup bu süreçte Kayseri'de bir ev bulmuştu. Yani taşınacakları ev belliydi. Şimdi geriye sadece gerçekten aile olacakları o anı beklemek kalıyordu. Çalan zille birlikte uzandığı koltuktan kalkan Esme hızlı bir şekilde ilerleyerek kapıyı açtı. Yakup elinde ekmek poşetiyle eve girip kapıyı kapattı.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum. İyi misin?"
"İyiyim. Biraz acıktım, hadi yemeğe geçelim."
Yakup ile birlikte yemek yiyen Esme adamın geçen hareketli gününü dinledi. Düğünden sonra ilişiğini kesecekti. Esme de çalıştığı avukatlık bürosunu bırakacaktı ve Kayseri'de yeni bir iş bulacaktı. Hayatlarındaki her şeyin düzgün ilerlemesini diliyorlardı.
"Her şey hazır. Bu kadar kısa sürede halledebilmemiz harika." dedi Yakup. Esme'nin kurduğu sofrayı birlikte kaldırmışlardı.
"Evet, biraz şanslıyız hayatım."
Yakup elini yıkayıp havluya sildikten sonra yanında duran nişanlısına baktı. Esme'yi hızlı bir şekilde kucaklarken genç kadının ağzından ufak bir nida kopmuştu. Bunu hiç beklemiyordu bu yüzden böyle bir tepki vermişti.
"Yakup!"
"Esme..."
"Yere indirsene beni. Sen bunu iyice alışkanlık edindin."
Genç adam salona ilerleyip koltuğa oturdu. Böylece Esme de kucağına oturmuş gibi olmuştu. Şimdi kadın boynunu yana çevirmiş Yakup'a bakıyordu. Esme'nin ela gözlerinin tüm güzelliği Yakup'un gözlerinin önündeydi. Bu kadın nefes kesecek kadar güzeldi. Onun için gördüğü tüm kadınlardan daha güzel ve çekiciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karahisarlı
Narrativa generaleBaşkomiser Kürşad Karahisarlı. O mahallenin ağabeyi, herkesin saygı duyduğu delikanlısıydı. Karahisarlı soyadıyla nam saldığı mahallesinde hayatına birden giren Özlem ile kalbinden vurulmuşa dönmesi çokta geç olmayacaktı. (Tamamlandı) ©Tüm Hakları...