Bölüm 1: Sürprizler ve Eski Dostlar

4.5K 129 70
                                    

Oflaz'dan

2018 yılının Eylül ayı, benim için yeni bir başlangıcı temsil ediyordu. Liseyi bitiriyor olmam, bir sona yaklaştığım gerçeğini değiştirmese de, birkaç gün önce aldığım haberle bu yılın bana sondan ziyade yeni bir başlangıcı sunacağını hissediyordum. Bir sonun yeni başlangıçlar doğurduğu gerçeğinin ise uzun zamandır farkındaydım.

"Oflaz!"

Yolun karşısından gelen ses ile o tarafa yönelince gördüğüm yüz, kulağıma çalınan sesin sahibi ile eşleşti. Şaşkınlığımı yüzüme yansıtmadan karşımdaki kişinin konuşmasını devam ettirmesini bekledim.

Ateş, eski bir arkadaşımdı; şimdi ise sadece bir tanıdıktan ibaretti. Lise ikinci sınıfın belli bir döneminde dahil olduğumuz arkadaş grubu dağılmıştı. Biz de haliyle uzaklaşmıştık, Ateş de zamanla benimle uğraşır hale gelmişti. Bu durum, bazen bana iki eski dost değil de uzun zamandır düşmanmışız gibi hissettiriyordu. Çıkışları anlamsız olmakla beraber yersiz de olabiliyor ve kendimi ister istemez geçmişteki davranışlarımı tartarken buluyordum.

"Bu sene keyfin yerinde olacak gibi görünüyor."

Ateş'in alaycı sesini umursamadan onu cevapladım.

"Emin olabilirsin bu yıl benim için çok güzel geçecek. Seni bilemem," derken kelimelerimin üzerine inatla basmaktan çekinmedim. Belli ki eski dostum Ateş'in, benim aksime, bu sene de durulacağı yoktu. Planlarına beni dahil etmediğini umdum. Büyük bir olay yaratıp kolejimizin tarihine unutulmayacak bir iz bırakma isteğini hep dile getirirdi.

Bana kayıtsız bir ifadeyle bakıp yoluna devam edince ben de onun ardından okul bahçesine girdim. Gözlerimi önümden çekmeden, okul binasına doğru yürürken güneşin sanki onun döndüğünü biliyormuş gibi parladığını düşündüm. Yoksa dün yaşanan ani fırtınadan sonra güneşin bu kadar parlak bir şekilde çıkmasının, topraktaki ıslaklığı çekip almasının başka bir nedeni olamazdı.

Acaba etrafıma baksam onu görür müydüm, çoktan gelmiş miydi?

Gözümün ucuyla Ateş'in bahçede oturan en yakın arkadaşına, Lara'ya, doğru ilerlediğini fark ettim. Lara ne söylüyor ise Ateş bir hayli şaşırmış görünüyordu. İkisi de okulun otoparkına dikmişti bakışlarını. İster istemez onları takip edip neye baktıklarını anlamaya çalıştım.

Bir motosiklet.

Neye bu kadar şaşırdıklarını boş verip önüme döndüm.

Düşüncelerim şimdiye değil geçmişe gitmeye meyilliydi. Ateş ve Lara'ya arkamı dönüp yürümeye devam etsem de zihnimde oldukları köşede bana gülümsüyorlardı.

Eskiden hep bir aradaydık. Sadece üçümüz de değildik, grubumuzun fazlası vardı. Ben, Ateş, Lara, Peri ve Çilde...

Onuncu sınıfın sonunda aniden bir şeyler değişmişti ve ben ne olduğunu bile anlayamamıştım. Önce Lara uzaklaşmaya başlamıştı bizden. Sonra da Çilde... Çilde, hayatımızdan tamamen çıkmıştı. Anne ve babası ayrı yaşamaya karar verdikleri için o da annesiyle bu çevreden uzaklaşmak durumunda kalmıştı. Herkes parçalara ayrılmıştı, o arkadaşlık enkazından sadece Ateş ve Lara sapasağlam çıkmıştı. Halbuki Çilde gitmeden önce bizim de Lara ve Ateş'ten farkımız yoktu. Belki bir yönden farkımız vardı.

Arkama dönüp tekrar onlara baktığımda, dostluğumuzun bir sanrı ya da geçici bir heves mi olduğunu sorgulamaktan çekinmedim. İlgi alanlarımızın ve düşüncelerimizin her gün değiştiği bir dönemdeyken arkadaş grubumuzun yollarını ayırmasını sorgulamak hiçbirimize düşmezdi. Bazı soruların cevabı yoktu.

ZARF (2022 Wattys Kazananı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin