Ateş'ten
Nezarethanede saatleri sayamazdınız. Sizi mutlu eden anıları sayardınız. Annemle anılarım. Ağabeyimle. Periyle. Arkadaşlarımla. Babama dair hiçbir mutlu anım yoktu belleğimde. Mutlu anılarımın hiçbirinde o adam yoktu.
Murat Bulut'un iddiasına göre annemi öldüren birden nükseden hastalığı da değildi, eve girdiği iddia edilen hırsızlar da.
Annemin katili, kocasıydı. Murat Bulut'un kulağıma fısıldadığı şey işte buydu. Telefonundan kanıt olduğunu söylediği bir şeyler göstermişti. Karartılan deliller, demişti. Birkaç dakika içerisinde tüm bunları algılayıp hazmedilmek mümkün değildi. Ardından ne olduğunu anlamadan polisler tarafından karakola getirilmiştim. Peri'ye tüm söylemek istediklerimi söyleyebilmiş miydim, hatırlamıyordum.
Peki, Peri ben gittikten sonra ne yapmıştı? Kaçabilmiş miydi babasından?
Zihnime gösterilen bir fotoğraf düştü. Aklımı toparlayamıyordum. Aynı anda o kadar çok düşünce işgal ediyordu ki beynimi duvara kafa atasım geliyordu.
Hepsi bir oyunsa peki? Babamın yaşadığını öğrenip beni ona karşı kullanmak istemiş olabilir miydi? Belki de bunların hepsi benim Peri'yi yalnız bırakmam için yapılan bir akıl oyunuydu. Bunu nasıl ayırt edecektim? Başımı yavaşça arkamdaki soğuk duvara çarpmaya başladım. Sanki bu hareket düşüncelerimi yola sokabilirmiş gibi.
Bu adamın babamla bir sorunu olmalıydı. Aralarındaki husumet neye dayanıyordu? Murat Bulut, kirli işlerini peşine düşüp adaleti sağlayacak biri değildi. Babam ile arasında başka bir hesabı olmalıydı.
Peri ne yapıyor şimdi, saat kaç?
Peri'nin ağrıları geçti mi, saat kaç?
Aynı şeyleri kendime defalarca sorup cevapsız kalışım beni zehirlemeye başlamıştı.
"Ateş Sönmezer, bir ziyaretçin var."
Oturduğum rahatsız yerden kalkarken gelen kişinin ağabeyim olmasını umdum. İş gezisinden bu akşam dönmüş olmalıydı. Gelen memur kapının kilidini açıp kolumdan tuttu. ,
Bana ziyaretçi gelmemişti, ben ziyaretçiye gidiyordum.
"Daha beni ne kadar burada tutacaksınız? İfadem bile alınmadan buraya soktunuz beni."
Cevap alamayınca üsteledim. Uzun ve dar bir koridora çekiştirmişti beni.
"Neden buraya getirildiğimi bile bilmiyorum."
Görevli memur anlamlandıramadığım bir şekilde güldü.
"Merak etme, ifaden şimdi alınacak."
Beni uzun koridorun sonundaki odaya yönlendirdi. İçeri girdiğimde karşımda ne ağabeyim ne de bir avukat vardı. Karşımdaki adam Murat Bulut'tan başkası değildi. Peri'yi, beni, annemin hatırasını zehirleyen bir adam. Muhtemelen yakın zamanda engel olunmazsa tüm ülkeyi zehirlemeye çalışacak bir adam.
Anne ve babamdan doğan kafa karışıklığını bir kenara koyup onunla kozlarımı paylaşmaya karar verdim. Özgürlüğümü kısıtlamaya çalışan bu adam ne kadar güçlü olduğunu sanırsa sansındı. Özgürlüğü elinden alınmış bir insan kadar isyankar ve kararlı kimseyi bulamazdınız.
Planımı hızlandırıp onu alaşağı etmem gerekti.
Karşısındaki koltuğa oturup yayıldım. Rahat olduğumu sanmasını istiyordum. Oltama gelmesini bekliyordum. O sırada odadan çıkan başka bir adamın yetkili biri olduğunu düşündüm. Adam çıktıktan sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZARF (2022 Wattys Kazananı)
Teen Fiction✨2022 Wattys Genç Yetişkin Kazananı✨ Beş yakın eski arkadaş. İçlerinden biri, okula geri dönünce ortaya dökülen sırlarla dolu zarflar. Günün sonunda kimler sırlarının altında ezilecek, kimler o sırrı sırtlayıp etkisiz hale getirecek? Bu mücadeleden...