Peri'den ve Ateş'ten
Ateş tam karşımda duruyordu. Dizlerinin üzerinde, dizlerimin dibinde. Tüm çıplaklığıyla ve tüm çıplaklığımla.
Bakışları gözlerime arada bir değmeye başlamıştı. Artık daha çok yüzümü inceliyordu. Elindeki ıslak pamuk yaralarımı her saniye daha fazla açığa çıkarıyordu. Pamuğu titrekçe tutuşu, tenime dokunduruşu o kadar hafifti ki canımı acıtacağından korktuğunu kalbimde hissedebiliyordum.
Birkaç dakika sonra pamuğu yenileyip geleceğini söyledi. Başımı hafifçe sallayarak onu onayladım. Yan tarafımda aynaya bakmak içimden gelse de yapamadım.
Evden ayrılırken Ateş'e gelmek aklımda yoktu. Onu başka bir belaya sürüklemek istemiyordum.
Nereye gidecek olursam olayım kimse görmeden makyajımı yapıp vücudumdaki taze izleri kapatmalıydım. Yapmıştım da, ta ki kendimi Ateş'in ellerinin arasında bulana kadar. Sırrımı avuçlarının arasına alana kadar. Onunla yakınlaştıkça gerçeğim de onun radarına girmişti.
Birkaç dakika içinde elinde bir bardak su ve ilaçla geldi.
"Ağrın için."
Söylemesem de ağrıdığımı biliyordu. Uzattığı suyu yudumladım.
"Ağrım yok," diye söylendim, yalandı. Onu karşısında durabildiğim kadar güçlü durmak istiyordum. Zayıflığımdan sakınıyordum onu.
"Artık biliyorum, Peri." Sırrımdan bahsediyordu.
"Özür dilerim, çok özür dilerim."
Özür dilemesi gereken en son insan bile değildi, Ateş. Birden ardı ardına özürler sıralamaya başladı.
"Keşke daha önce bilebilseydim. Eğer daha önce anlayabilseydim. "
"Keşkeli ve eğerli cümleler bize yalnızca zaman kaybettirir, Ateş."
Eğdiği başını kaldırdım, çenesine dokunan parmak uçlarım karıncanlandı. Pencereden süzülen ışık huzmesi gözlerinin rengiyle oynamıştı. Maviler o parlaklığını altında yeşiller dönüşüvermişti.
"Olduğum durum senin suçun değil."
Elleri yanaklarımdaki yerini buldu.
"Babanın sana şiddet uygulaması senin suçun da değil. Bu sır seni hiçbir şeye esir edemez."
Esaretimi sona erdirmemi istiyordu. Zarf meselesini konuşmaya başlayacağımız açıktı. Ateş, yüzüme ne olduklarını bilmediğim güzel kokulu bir şeyler sürdü. Kolumdakilere geçince çenesinin kasıldığını gördüm.
"Ben yaparım."
Beni dinlemedi, uzun kollu bluzumu omzuma doğru çekti. Onu durdurdum, bluzumu tamamen çıkardım. Kollarımdakinden fazlası vardı.
İşte, Ateş artık esir olmak istemiyorum. Hayatımın izlerini ilk sana gösteriyorum.
***
"Katil, hırsız, psikopat, sahtekar ve kumarbaz. Biz hangileriyiz Ateş? Neyle itham ediliyoruz?"
"Ben bir kumarbazım, Peri. Bunu gösteren çok işaret var."
"Babanın kumarhaneleri..."
"Sence ben neyim?"
"Sen gerçeksin, sahte değil. Sen sahtekar değilsin; benim babam bir sahtekar."
Söyleyeceği şeyden emin olamamış gibi kısa bir an duraksadı.
"Ne yazık ki, seninki de. Biz sahtekarların çocuklarıyız sadece. Ölü bir sahtekar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZARF (2022 Wattys Kazananı)
Teen Fiction✨2022 Wattys Genç Yetişkin Kazananı✨ Beş yakın eski arkadaş. İçlerinden biri, okula geri dönünce ortaya dökülen sırlarla dolu zarflar. Günün sonunda kimler sırlarının altında ezilecek, kimler o sırrı sırtlayıp etkisiz hale getirecek? Bu mücadeleden...